28 Şubat'ta yaşanan olayları inceleyen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, söz konusu dönemde İstanbul'da görev yapan Tümgeneral Doğu Silahçıoğlu'nun emir astsubayını dinledi.

"SİLAHÇIOĞLU BOTLARIYLA MESCİDE GİRDİ, KUR'AN-I KERİM'İ YAKTIRDI"

28 Şubat döneminde birçok isim Yüksek Askeri Şura kararları ile ordudan uzaklaştırılmış ve meslekleri ellerinden alınmıştı. Bu isimler arasında çok kilit bir noktada görev yapan bir isim de vardı.

İfade veren YAŞ'zedeler arasında 28 Şubat'ta İstanbul'un Sultanbeyli ilçesindeki hukuksuz uygulamalarıyla tanınan eski İstanbul 2. Zırhlı Tugayı Komutanı emekli Tümgeneral Doğu Silahçıoğlu'nun emir astsubayı Ünal İşgören de vardı.

İfade veren İşgören, tugay içerisinde yer alan camiye botlarıyla giren Silahçıoğlu'nun, askerlere de botlarını çıkarmamasını emrettiğini belirtti. İşgören, Silahçıoğlu'nun camideki Kur'an'ı Kerim ve dini kitapları toplatıp yaktırdığını ayrıca cami girişinde yer alan besmele yazısını da tükürdükten sonra tırnağıyla kazıdığını söyledi.

Silahçıoğlu'nun, eğitim sırasında askerlerin 'Allah' demesini de yasakladığını anlatan İşgören, Cuma namazına gittiğini öğrenince, önce sürgüne gönderildiğini daha sonra da ihraç edildiğini anlattı.

"PROVOKASYON PEŞİNDEYDİ"

Komisyona ifade veren dönemin Sultanbeyli Belediye Başkanı Nabi Koçak, Doğu Silahçıoğlu'nun bölgede provokasyon peşinde koştuğunu belirterek, "Meydana fiber Atatürk büstü diktiler. Amaç büstü yaktırıp suçu Müslümanların üzerine yıkmaktı. Heykel yakılmasın diye 15 gün boyunca başında nöbet tutturdum. Sonra fiber heykel yerine tunç olanını diktiler" diye konuştu.

Koçak ifadesinde, 1989 ve 1999 yılları arasında Sultanbeyli Belediye Başkanı olarak görev yaptığını, 1996 yılına kadar Maltepe'de bulunan tugaydaki komutanlarla gayet uyumlu şekilde çalıştıklarını ve 1996 yılında Doğu Silahçıoğlu'nun İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanı olarak geldiğini belirterek, "Resmi bayramlarda özellikle Sultanbeyli'ye geliyordu. Aslında Maltepe'ye gitmesi gerekirken sırf provokasyon amaçlı olarak bir kısım insanları özellikle bayrama getirterek, bu kişilere, "kahrolsun İslam" şeklinde slogan attırıyordu" beyanında bulundu.

"Yine Müslüm Gündüz olayında da Fadime Şahin'i özellikle Sultanbeyli'den seçtiler ve kullandılar" ifadesini kullanan Koçak, olaylarla ilgili haber ajanslarına konuştuğunu ve toparladığı bu haberleri dosyayla savcılığa sunmak istediğini bildirdi. Koçak, "Ben 28 Şubat'ın planlayıcısı ve uygulayıcısı tüm şüphelilerden şikayetçiyim. Cezalandırılmalarını istiyorum" diye konuştu.

Editör: Barış Köksal