Gazeteci Abdülkadir Selvi, Başbakan Davutoğlu'nun "Sözleriniz veda konuşması gibi algılandı. Bırakıyor musunuz?" sorusunu "Henüz karar vermedim. Karar aşamasındayım." diye cevapladığını söyledi.

Ankara kulisleri sosyal medyadan paylaşılan 'Pelikan Dosyası' adlı bir blog yazısıyla çalkalandı. Davutoğlu'na yönelik AK Parti içindeki rahatsızlıkların madde madde sıralandığı metine Davutoğlu çok sert çıktı ve sosyal medyada bu metni paylaşanları sanal şarlatanlar olarak yorumladı. Ardından 'Her türlü makamı elimin tersiyle iterim ama dava arkadaşlarımın tek bir tanesini üzmem' dedi. Bu sözler veda konuşması olarak algılandı. Peki, olan biten neydi?

ABDULKADİR SELVİ YAZDI

Başbakan Davutoğlu dün AK Parti tarihinin en kısa grup konuşmasını yaptı. Bazı ifadeleri 'Davutoğlu bırakıyor mu?' sorularını akıllara getirdi. Aynı izlemin dün akşam toplanan Ak Parti MYK'da da hakimdi. Ankara kulislerine hakim isim Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, perde arkasında yaşananları kaleme aldı.

İşte o yazının ilgili kısmı:

DAVUTOĞLU: HENÜZ KARAR VERMEDİM

"MYK'da Başbakan'a, "Sözleriniz bir veda konuşması gibi algılandı. Öyle bir şey var mı?" diye soruluyor. Başbakan aynen şu karşılığı veriyor: "Ben henüz kararımı vermedim. Karar aşamasındayım. Değerlendiriyorum. Bu gece Miraç Kandili, tefekkür edeceğiz. Tezekkür edeceğiz. Muhasebemizi yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanı'nın hukuku, benim hukukumdur. Onun ailesi benim ailemdir. Görevimizi şimdiye kadar yaptık, yine de yaparız. Ama Türkiye'ye ve AK Parti'ye zarar verecek bir hareketin içinde olamayız"

UCU AÇIK

Toplantıdan sonra konuştuğum bir MYK üyesi, Başbakan'ın sözlerini, "Sayın Başbakan ucu açık bir şekilde konuştu" diye tanımladı.

Bu söz bugün yapılacak Cumhurbaşkanı-Başbakan görüşmesine ilişkin beklentileri artırdı. Bu aşamada bir istifadan söz edilmiyor ama bugünkü görüşme kritik.

Cumhurbaşkanı-Başbakan ilişkisinde dört kırılma noktasından söz ediliyor:

1 - 7 Haziran seçimleri öncesinde milletvekili listeleri konusunda yaşanan kırgınlık.
2 - 12 Eylül kongresi öncesinde MKYK listesine öfkeli bir şekilde müdahale.
3 - Bakanlar Kurulu listesinde yaşanan gerilim.
4 - MKYK'da yetki devri.

Peki bu ilişki tamir edilemez bir noktada mı?

O noktada olmadığı söyleniyor. Çözüm zor ama imkânsız değil.

Sorunu çözecek iki kişi var. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu.

Burada, "uyum ve istikrar" sözcüklerinin altı çiziliyor. Ya Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında soruna yol açan pürüzler giderilerek güvene dayalı bir ilişki modeli tesis edilecek ya da gereği yapılacak.

Demirel, "Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir" derdi. AK Parti cephesindeki gelişmeleri dikkatle takip etmekte yarar var."

kaynak:haberler
Editör: Barış Köksal