11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a görevi devrettiği törende Gül'ün ağzından çıkan bir cümle çok dikkat çekti. Gül, kendisine destek olan ailesine teşekkür ederken "Görevlerim süresi içinde gerçekten bana bir söz gelmesin diye hepsi çok titiz davrandılar, hepsine çok şükran borçluyum" dedi.

"3 AY İŞE GİREMEDİ, İŞ ARADI"

Gül'ün Başbakanlık ve 7 yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde ise, Münir, Kübra ve Emre adlı üç çocuğu medyaya pek konu olmadılar. Gül'e gönderilen mektuplardan derlenen bir kitapta annesi Hayrünnisa Gül oğlu Münir’le ilgili "3 ay işe giremedi, iş aradı. Kendi emeğiyle bunu yapmak istedi. ‘Biz babamızın adıyla onun keyfini sürelim’ yok. Aksine endişe var, ‘Biz yanlış yaparız da babamız mahcup olur’ diye. O yüzden babalarının konumu çocuklar üstünde bir yük oluşturuyor" demişti.

"BEN ÜZÜLMEYEYİM DİYE..."

Hayrünnisa Gül, geçtiğimiz günlerde düzenlenen resepsiyonda "Bir turnusol döneminden geçiyoruz. Neler yazıldı, gördük. Neler söylendi, duyduk. Ben her şeyi biliyorum. Abdullah Bey, ben üzülmeyeyim diye interneti kapatıyordu, gazeteleri, basın bültenlerini önümden alıyordu ama neyin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Abdullah Bey kibarlığından söyleyemiyor. Kendisine çok yanlışlar, çok saygısızlıklar yapıldı. Bu süreçte bazı yaşadıklarımızı, 28 Şubat döneminde benim başörtümün tartışıldığı günlerde bile bu kadarını görmedik." şeklndeki çıkışıyla gündeme gelmişti.

İŞTE GÜL'ÜN KONUŞMASINDAKİ O KISIM

Gül dün görevi devrederken kullandığı dikkat çekici cümlelerde ailesi ile ilgili şöyle dedi:
''Önce tabii ki anneme, babama sağlık sıhhat diliyorum; sonra da eşime, benim çok yükümü çekti, bunu sizler de bilirsiniz. Siyasi hayatımda şerefle Kayseri’yi temsil ettiğim yıllarda özellikle de siyasi hayatımın ilk 10 yılında, eve hiç uğramadığımız dönemlerde çocukları hep ona emanet ettim ve çocukları o yetiştirdi. Eşim devleti ve milleti temsil söz konusu olduğunda her türlü titizliği, her türlü olağanüstü gayreti gösterdi. Çocuklarıma, kardeşlerime, yakın akrabalarına ve yakın arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bütün görevlerim süresi içinde gerçekten bana bir söz gelmesin diye hepsi çok titiz davrandılar, hepsine çok şükran borçluyum.”
Editör: Barış Köksal