Mersin bugüne kadar bir çok skandala sahne oldu..

Bunların içerisinde basına yansıyanı da vardı, yansımayanı da..

Fakat basına yansımayan öyle olaylar oluyor ki Mersin’de, dudak uçuklatan cinsten.. Bu olaylar içerisinde iş dünyasının da oldukları var, bürokratların da, siyasetçilerin de..

Yaşanan olayların bazıları adli makamlara sevk edildiği için haberleştirilmesi çok basit, gazeteciye ‘DAVA’ açılsa bile herhangi bir tazminat olayının yaşanmayacağı olaylar..

Bunlar gazeteciler tarafından haber değeri taşıyıp taşımadığı, olaya konu olan kişinin kent adına ne kadar ‘değerli’ olup olmadığı düşünülerek haberleştirilir ya da haberleştirilmez.!

Bir de belgesi olmayan olaylar vardır; bunlar sadece iddia olarak kalır.. Bazıları fotoğraflar ya da beyanlar ile kanıtlanabilir; bazıları ise kanıtlanması çok zor haberlerdir.. İddiayı ortaya atan kişiden belge istenerek iddiasını somutlaştırılması söylenir..

Mesela geçtiğimiz dönemlerde CHP’li yerel yöneticiler ile AK Parti’nin üst düzey bir yöneticisinin ‘alış-verişi’  gündeme bomba gibi düşmüştür; fakat iddiayı ortaya atan kişilerin bu iddiasını kanıtlayacak somut bir belgesi yoktur.! Bundan dolayı da iddiayı hiçbir gazeteci haberleştirmez.!

Mersin’de bir çok kişi bir çok olay ile anılıyor; işte tam bu noktada iş dünyası içerisinde bulunan bu kişiler ile ‘siyasetçilerin ve bürokratların’ yakınlığına dikkat çekmek istiyorum..

Tabi ki bu kentte istihdam sağlayan, iş dünyasının önderleri olarak adlandırılan ve hatta bulundukları dernekler sayesinde protokole çok yakın hareket eden isimler var.! Peki bu isimlerin yanında duran siyasetçiler ve bürokratlar bu kişilerin içerisinde bulundukları olayları ne kadar ölçüp biçiyor.?

Zira Mersin ve Türkiye tarihi daha önceleri bir çok olayda siyasetçi, bürokrat ve iş adamı üçgenindeki çarpık ilişkileri ‘fotoğraflarıyla’ ortaya koymuştur.. Bazen de siyasetçi ve bürokrat, işadamını hiç tanımamasına rağmen bu tür olayların içerisinde bulmuştur kendini.! Tutuklanan bir işadamının yanında bir bakan ile çekilmiş fotoğrafı çoğu kez gazetelerin birinci sayfasında yer almıştır..

Bunlara bir örnek verecek olursak; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün elinden onur ödülü alan ünlü Boya fabrikasının sahibi Mahmut T. devleti dolandırmaktan tutuklandı…. gibi..

( http://haberpi.com/haber-15561-ERGUNUN-ELINDEN-ONUR-ODULU-ALAN-ISADAMI-TUTUKLANDI.html )

Adam bakanın elinden ‘Onur ödülü’ alıyor, bir süre sonra devleti dolandırmaktan tutuklanıyor, olan bakana oluyor.! Zira haberi önemli kılan bir kişinin tutuklanması değil, tutuklanan kişinin devletin bakanı ile yan yana olan pozları.!

İşte bundan dolayıdır ki siyasetçi ve bürokrat kiminle oturup kalktığına dikkat etmeli.. Elinden plaket aldığı ya da eline plaket tutuşturduğu, övgü dolu sözlerle bahsettiği kişi halen yargısı devam eden biri midir, daha önce her hangi bir olaya karışmış mıdır araştırmalı.!

Haftaya daha somut örnekler ile bu yakınlaşmaların bürokrat ve siyasetçi açısından ne kadar tehlikeli olduğunu anlatacağım..