Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Ahmet Oktay'a verildi..

Mersin kentinden yeni edebiyatçıların çıkması için en ufak bir çalışma yapmayan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, artık işinde ustalaşmış, ödüle ya da takdire ihtiyacı olmayan kişilere ‘ödül’ vererek, 3-5 ressama, kendine yakın 2-3 fotoğrafçıya fuayesini açarak kendini kentin ‘sanat’ elçisi ilan etme yönünde hızlı adımlarla yürüyor..

Sokağa çıkın işsizlik almış başını gidiyor; daha düne kadar Türkiye’nin işsizlik sıralamasında birinci kenttik Sayın Valim kızdı.. Artık gazetelere haber servis eden ajanslardan sadece ‘Mersin’de işsizlik oranı hızla düşüyor’ haberleri yer almaya başladı.. Araştıralım bakalım 10 yıl önce ile günümüzü.!

İşsizlik oranında ne gibi bir değişiklik var.?

Vatandaş evine ekmek götüremiyor Şerafettin Aşut ve ekibi sanat elçisi olmuş.!

Ekibi dedim de ekipte kalmadı ya ortada; herkes başkanlık peşinde.. Malum şubat ya da mart ayında MTSO’da seçim var.. Şimdiden ‘3’ açık aday, ‘2’ gizli aday var.. Yönetimin içerisinde Sayın Aşut’un dışında 2 başkan adayı var.! Anlayacağınız ekip darmadağın.!

Neyse bu konuyu önümüzdeki günlerde açacağız tabi.. İsimleri de o zaman açıklayacağım..

Mersin Kenti Edebiyat Ödülü, belli bir ‘zümre’nin ‘biz yaptık oldu’ zihniyetinde ,‘Ali Ağaoğlu’ ile yarışacağı bir ödülün dışına çıkamaz.. Mersin’de 3-5 yerel gazete, 3-5 internet sitesinde haber olur o kadar.. İş adamını da açlıktan ağzı kokan vatandaşı da pek ilgilendirdiğini kimse söyleyemez bana.. Fakat köşemin başlığına dönmek istiyorum;

‘…………Bizler; Padişahların, kralların, feodal elitlerin veya Avrupa kültüründeki burjuva sınıfların ailelerinden gelmedik.
Bu ülkenin topraklarını işleyen ırgatların, üretimini gerçekleştiren işçilerin, küçük esnafın, memurların çocuklarıyız.

……………….Acımasızlıkların, adaletsizliklerin, sömürülerin, baskıların ve yoksulluğun içinden gelen insanlarız…
Yaşar Kemal’in, Fakir Baykurt’un, Orhan Kemal’in anlattığı acılar bizim de acılarımızdır…

…………. Yaptıklarımızı, sadece takdir edenlere de vermiyoruz.
Aksine, “büyük yalanı” yüzümüze çarpanlara veriyoruz……

…Ve biz neysek, dünya odur.
Savaşlar, sömürüler, adaletsizlikler, belalar ve yoksulluk suçlu değildir…..

……….. Ancak, insan kendini düzeltirse, dünya da düzelecektir.
Çünkü; En büyük devrim insanın kendisini değiştirmesidir………….’

Bu sözler bana ait değil; MTSO Başkanı Şerafettin Aşut’un, Mersin Kenti Edebiyat Ödülü töreninde yaptığı konuşmadan kısa alıntılar..

Yazan ben değilim.. Tek satırında oynama yapmadım..

Ama yazıyı okuduğumda, Marx ve Lenin yaşasa kendilerinden utanırlardı dedim..

Son olarak benim önerim şudur; geçtiğimiz günlerde AK Parti’nin Mezitli’de yaptığı bir ankette ‘Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, AK Parti İl Başkanı Mekin Merter Salt ve MTSO Başkanı Şerafettin Aşut’un isimlerinin ankette yer aldığı haberi gelmişti bize..

Bu söylemleri okuduktan sonra İKTİDAR partisi olan AK Parti’nin Şerafettin Aşut’u kesinlikle ‘başkan adayı olarak göstermeyeceğini’ düşünerek, MTSO Başkanı’nın TKP yani Türkiye Komünist Parti’den siyasete atılmasının uygun olduğunu düşünüyorum..

Bu sadece benim görüşüm.!

Fakat eminim TKP Genel Başkanı Yaşar Çelik ve TKP’yı yöneten Merkez Komite’de Şerafettin Aşut’un bu konuşmasını okuduktan sonra kesinlikle Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına sıcak bakacaklardır.!

Sayın Aşut’tan aynı performansı ‘1 Mayıs’ta alanlarda devrimci yoldaşlarımız (!) ile kol kola olarak bekliyoruz.!

Lafın özü: Edebiyat Ödül Töreninde, padişah düzeni, feodalizm, burjuvazi karşıtı söylemler  yapılıp, ırgat çocuğuyuz edebiyatı parçalanırken, adaletsizlik, sömürü, baskı ve yoksulluk söylemleri ile ses yükseltilirken;  bir bakanın ya da hükümet temsilcisinin katıldığı törenlerde ise bambaşka bir konuşma metni.!

Neyse MTSO seçimlerine 2-3 ay kaldı.. Katlanacağız 2-3 ay daha.!