Mersin’e çeşitli kimlikler yakıştırırız: Tarım Kenti, Turizm Kenti, Ticaret Kenti, Liman Kenti, Spor Kenti vs.…. 
Aslında hiç birinin tam olmadığını bilsek de tekrarlar dururuz; ama hepsine sahip olacağımız bir günü de hep düşünürüm.
Geçtiğimiz senenin son ayında yapılan etkinliklerden dolayı dört yazımın konusu Kitap, Kütüphane, Kitap Fuarı ve  “Edebiyat Ödülü” idi. 
Bu yılın ilk ayında da, yayımlanan bir kitapla ilgili yazıyorum.
Acaba Mersin için bundan sonra adlandırdığımız tüm isimlere ek olarak ve aslında gerçekçi bir tanımlamayla  Kitap Kenti diyebilir miyiz ? diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Çeyrek asırdır bu kentin üzerine çöken, önünü tıkayan, gelişmesini engelleyen ve yukarıda saydığımız vasıflardan hepsine sahip bir kent olacakken bunu kendi rantları ve siyasi çıkarları uğruna engelleyenlerin bundan sonra başarılı olamayacaklarını ümit ediyorum.
Söz konusu olan kitaba gelince: 12 Ocak günü Semihi Vural tarafından kaleme alınan “Pamuğun Çocuğu Mersin ve Mersin İskeleleri” adlı kitabın tanıtımı yapıldı. Mersin Deniz Ticaret Odası tarafından yayımlanmış. MDTO’sının bundan başka da Mersin ve denizle ilgili çeşitli kitapları okura kazandırdığını ve bir oda olarak  sanat ve kültür alanında üzerine düşeni yaptığını söyleyebiliriz. 
Ayrıca MDTO olarak her ay düzenli yayınlanan kaliteli bir de dergileri vardır.
Semihi Vural’ın kentimize kazandırdığı Mersin ile ilgili birçok eser var. Kendisi, kentimize eser kazandıran az sayıda kişiden biri. Yine de bu eserler kentin tarihinin bilinmeyenlerini bize anlatan kaynak olarak bir “Kent Kitaplığı”nın temel eserleri olacaktır ( Başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere, tüm belediyelerimiz bu Kent Kitaplığı meselesini bir görev namusu kabul etmelidir ve artık Mersin’i bu ayıptan kurtarmalıdır! Bu alanda Kentteki canlılığa ve çabalara lütfen katılın ve Mersin’in hafızasını yitirmesine izin vermeyin).
Semihi Vural’ın daha önce Mersin Devlet Hastanesi ile ilgili yazdığı 
“100. yılında Mersin Devlet Hastanesi” kitabı ile ilgili bir yazı yazmıştım.
Yazımın bir bölümü şöyleydi:
***
Yıllardır hep Mersin için konuşulur, önerilerde bulunulur, fikirler ortaya atılır. Birçok kişi Mersin’i çok sevdiğini söyler. 
Bende şu soruyu sorarım Mersin için siz ne yaptınız ?
Bu soruyu sorduktan sonra Semihi Vural hemen aklıma gelir.
İşte derim Mersin için somut şeyler yapan, fikir üreten, fikirlerinin gerçekleşmesine katkı sağlayan,  kitaplar yazan Semihi Vural.
Mersin’de sanatla, kültürle, tarihle ilgili her yapılan, emek verilen  güzellikte öncülüğü, katkısı, birlikteliği olan Semihi Vural.
Birçok sivil toplum örgütünü her yönden destekleyen Semihi Vural.  Mütevazı kişiliğiyle adından çok söz edilmesinden, kendini öne çıkarmaktan  hoşlanmayan  Semihi Vural.
Ve son olarak Mersin Devlet Hastanesinin 100. yılı anısına yazdığı kitap...
***
Semihi Vural yeni kitabı “Pamuğun Çocuğu Mersin ve Mersin İskeleleri” ile de Mersin’e belgesel değerinde bir eser bırakıyor.
Çok sayıda eski Mersin resimleri, eski iskeleler ve deniz sahilinin durumunu görebiliyorsunuz. Kitap üzerinde yazımı sürdürmek isterken,   kitapta eski Mersin İskelelerinin yeri ve Semihi Vural’ın kitapta da göstererek bu iskelelerin eski yerlerinde en azından sembolik olarak bir maket şeklinde gösterilmesi fikri beni etkiledi ve yazımın seyrini değiştirdi. Bununla bağlantılı olarak  “2090 yılı Mersin Belediye Başkanı” başlıklı eski bir yazımı hatırladım. 
Eski belediye başkanlarının dolgu alanları ile kendilerince kenti geliştirmeye çalışırken,  şirin sahil kasabası Mersin’i nasıl katlettiklerine şahit olduk.
Dolgu alanları ile yok edilen sahilde kentin tarihine şahitlik eden iskeleler de yok edilmekle kalmadı; kumsalı da yok edildi, denizin kokusu, dalgaların sesi, deniz kabukları hepsi kayboldu.
HARUN ARSLAN
devam edecek…