Kadınlara gebelik muayeneleri sırasında kanser teşhisi konulması nedeniyle “gebelikte kanser artıyor” algısı oluştuğuna dikkat çeken Jinekolojik Onkoloji Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Tolgay Tuyan İlhan, bunun şehir efsanesi olduğunu söyledi. Gebelik kontrolleri sırasında kadında zaten var olan kanserin ortaya çıkarıldığını belirten İlhan, “Gebelik kanser etmez, tam tersine rahim, yumurtalık, meme kanseri ve çikolata kistlerine karşı koruyucu olabilir” dedi.

Kadınlarda en sık rastlanan kanser türü meme kanseri iken, gebelik sırasında karşılaşılan jinekolojik kanserler içerisinde de en sık rahim ağzı ve yumurtalık kanserlerine rastlanıyor. VM Medical Park Mersin Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Tolgay Tuyan İlhan, gebelik esnasında yapılan muayenelerde bin ila 5 bin gebede bir kanserle karşılaşıldığını ifade ederek, bu durumun gebelikle alakası olmadığına dikkat çekti.

"Zaten var olan kanser, gebelik kontrolünde ortaya çıkıyor"

Gebelik sırasında jinekolojik muayene yapıldığı için testlerde anne adayında kitle varsa tespit edildiğini ve tanı konduğunu dile getiren Uzm. Doç. Dr. İlhan, "Yani gebelik sırasında karşılaştığımız kanser vakaları genellikle gebelik öncesi zaten var olan kanser oluşumları. Gebelik öncesi hiçbir jinekolojik muayenesini yaptırmamış anne adaylarında, gebeliği sırasında yapılan pelvik muayenede genital yerleşimli kitle, enfeksiyon ve kanser öncesi lezyonları varsa ortaya çıkarılıyor, ultrason ve papsmear incelemesi yapılarak değerlendirme yapılıyor. Jinekolojik açıdan en çok karşılaştığımız kanser türü rahim ağzı kanseri ve yumurtalık kanseri oluyor" diye konuştu.

"Sanılanın aksine gebelik, bazı kanser türlerine karşı koruyucu olabiliyor”

Sanılanın aksine gebeliğin bazı kanser türlerine koruyucu olabildiğinin altını çizen Uzm. Doç. Dr. İlhan, “Gebelik; rahim, yumurtalık, meme ve çikolata kistlerine karşı koruyucu olabiliyor. Gebelik esnasında salgılanan hormonlar kadını rahim kanserine karşı koruyabiliyor. Yumurtlamanın olmaması yumurtalık kanserinin gelişmesini, emzirme de meme kanserinin oluşmasını engelliyor” ifadelerini kullandı.

Gebelik öncesi smear testi yaptırarak rahim ağzı kanserinin ve bu kanserin öncü lezyonlarının taramasının yaptırılması gerektiğini vurgulayan Uzm. Doç. Dr. İlhan, şu uyarıda bulundu:

"Gebelik esnasında olan kanamalarda, rahim ağzında yerleşmiş olabilecek bir kanser olasılığının unutulmaması önem taşıyor. Gebeliğin ilk üç ayında yapılan muayenelerde yumurtalıkların da değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü sonraki dönemlerde, gebeliğin büyümesinden dolayı yumurtalıkları değerlendirmek zor ya da mümkün olmayabiliyor.”

“Kanser tedavisi bebeğin doğumuna engel değil”

Gebelikte kanser tedavisine karar verirken hastalığın tanısı, evresi ve gebeliğin hangi döneminde olunduğunun önem taşıdığını kaydeden Uzm. Doç. Dr. İlhan, "Jinekolojik kanserlerde, çocuk açısından da süreci devam ettirebileceğimiz durumlarda, gebeliği mümkün olan en son aşamaya kadar devam ettiriyoruz. 24 ile 28’inci haftadan sonra çocuğun akciğerleri gelişmişse doğumu gerçekleştiriyoruz. İleri evrelerdeki tümörlerde ise annenin hayatını gözeterek tedavi yapıyoruz" dedi.

Kanser tanısı almış anne adaylarında, gebelik sırasında ve hatta doğum anında cerrahi yöntemlerin mümkün olduğunu belirten Doç. Dr. İlhan, şu bilgileri verdi:

"Gebelik sürerken yumurtalık kisti, yumurtalık kanseri, batın bölgesi ameliyatları yapılabiliyor. Bu tür ameliyatlar için özellikle gebeliğin en güvenli evresi olan ikinci üç ayı tercih ediyoruz. Ayrıca doğum anında da anneyi ameliyat edebiliyoruz. Rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanseri söz konusu ise sezaryen sırasında tamamlayıcı ameliyat ile kanserli bölgenin tedavisini de yapıyoruz.”

“21 yaşından sonra smear testini ihmal etmeyin”

Kanserin korunma, erken tanı için tarama ve tedavi ile atlatılabilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Uzm. Doç. Dr. İlhan, kadınlara çağrıda bulunarak, şunları söyledi:

"21 yaşından sonra tüm genç kadınlar, uygun zamanda muayenelerini ve başlangıç kanser tarama testlerini yaptırmalı. Genç kızların jinekolojik muayene ve smear testi yaptırması, ayrıca HPV aşısı yaptırmaları kanserle savaşta en önemli adımı oluşturuyor. Düzenli jinekolojik muayene yapılanlarda kanser öncü lezyonları zamanında teşhis edilerek, uygun tedavilerle bu lezyonların kansere dönüşmesi engellenebilir.”
Kaynak: iha