Selman Yüksel: Babam derki; ‘’Bizim müşterilerimiz patrondur. Biz çalışanız.’’

Son on yıla baktığımızda Mersin’de bir çok zincir mağaza açıldı.Yüncü Ali, ismi bu markalaşma sürecinde zihinlerde yer etti. Yüncü Ali markası nasıl doğdu.?

Babam 1965'de yaklaşık 45-50 sene kadar önce hastane caddesinde yün satarak bu işe başladı.Daha sonra bayanların ilgileneceği bir çok ürünü ve yenilikleri takip etmenin yanında   en uygun fiyata satarak zamanla marka değerimizi arttırdı.

Mağazalarımızda bir çok ürün satılmasına rağmen ‘Yüncü Ali’ ismini değiştirmedik.Bugün Mersin’de bayanların %99 unda adımızın bilinirliliği vardır.

Satılan ürünlerin çeşitliliğinde, bayanlardan gelen talep doğrultusunda mı, yoksa kendi tercihlerinizi mi göz önünde bulundurdunuz? 

Mağazalarda tezgah arkasında müşterileri daha iyi gözlemliyorsunuz ve ürün seçiminde sizi yönlendiriyorlar. Birde bizim değişmez bir kuralımız vardır.Bir üründe üç defa müşteri şikayeti gelirse o ürünü mağazalarımızda bulundurmuyoruz.Ürünün en iyi marka olması bile bu kuralımızı etkileyemez.
Bunu çalıştığımız firmalarda çok iyi bilir.Kısaca şikayet gelen bir ürün bizim için bitmiş bir üründür.Müşterilerimiz bizi sevdiği için çok iyi yönlendiriyorlar.Şu ürün iyiydi,şu kötüydü şunun renkleri de gelsin gibi talepleriyle bizi yönlendiriyorlar.
Kendi  mağazaları gibi bir nevi ücretsiz gizli müşteridir bizim için.

Babam derki; Bizim müşterilerimiz patrondur. Biz çalışanız. Bu bizim bu süreçte izlediğimiz hizmet politikamızdır.

Yeni bir mağaza açarken sizin için önemli olan kriterler nelerdir?

Bu konuda da yine nüfus yoğunluğu ve oradan gelen müşterilerin yönlendirmeleri,istekleri önemli yine bizim için.Mesela Babil kavşağında mağazamız var müşterilerimiz  Mezitli çarşısında da istedi bizde gelen talepler doğrultusunda  hareket ettik  ve Mayıs 2015'de mağazamız hizmete girecek. Erdemli'de de yine bir mağaza açacağız.

Yüncü Ali markası  kurumsallaşma noktasında nerede desek bize neler söylersiniz.?

Şu anda kurumsal bir yapıya sahibiz ve önümüzdeki dönemde farklı düşüncelerimiz var.Bunu zamanla birlikte göreceğiz.

İşimizi yaptığımız sürece sıkıntılarımız olmuyor.İşimizin başındayız her zaman. 


Ürün gamı olarak eklemeyi düşündüğünüz yeni bir alan var mı,yada distribütörlüğünü almayı düşündüğünüz bir marka var mı?

Bizim şu anda zaten 77 bin barkodumuz var.Biz bununla baş edebilirsek bu bize yeter .Marketlerde bile bu kadar barkot yoktur belki. Bu yüzden yeni bir ürün gamı düşünmüyoruz.

Önümüzdeki dönemde Adana,Hatay,Gaziantep, İskenderun gibi çevre illerde mağazalarımızı açmayı düşünüyoruz.Bu çevrede artık yer doldu. Bizim Carmen diye bir markamız daha var. Yüncü Ali ve Carmen markalarımızla ilerleyeceğiz.

Biz mağazalarımızda örgü kafeler yapıp tabiri caizse Güzin ablaları ortaya çıkarıp çaylarını kahvelerini içtikleri, yeni modelleri denedikleri bir ortam yaratıyoruz. Mağaza şartları müsait olan yerlerde bu uygulamaları yapıyoruz.Oradan hiç bir maddi gelir ve satış beklemeden müşterilerimize bu hizmeti veriyoruz. 

Girişimci bir işadamı olarak kendi sektörünüzdeki sıkıntılarınız nelerdir?

Mersin’de olması gereken en önemli şey bence bir çok büyükşehirde olan trafiğe kapalı büyük cadde mağazalarıdır.Mesela Antalya’da var .Orada hep lokal oyuncular,yerli oyuncular var. Mersin’e de böyle bir merkez olması güzel olur.Büyük alışveriş merkezlerinin baskınlığını en aşağı düzeye indirir.

Mersin’in marka değerinin yükselmesi için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.

Editör: Barış Köksal