Raşit Savcı ile Ahşabın yaşayan doğası ve hayata geçirdikleri şık mekânlar üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. İşte o röportaj;
Savcı Ahşap çok uzun yıllardır bu işi yapmakta ve sektörün ilkelerinden bir aile şirketi, bize biraz işletmenizden ve kendinizden bahseder misiniz?
Savcı Ahşap 30 yıllık bir aile şirketidir. Ben işin her aşamasında bulundum ve çocukluktan bu yana ahşabın kokusuyla büyüdüm. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde Orman Mühendisliği okudum. Ağaç ve ahşap üzerine genç yaşımdan beri edindiğim tecrübelerle en sevdiğim bölümü okudum. Şimdi ise edindiğim bütün tecrübeleri Mersindeki yaşam ortamlarına farklı bir hava katmak adına kullanıyorum.
‘Ahşap bir yaşam biçimidir’
Ben halen babamdan öğrendiğim bilgilerle ilerliyorum, uzun yıllar sahada olmak birçok deneyim kazandırıyor. İşin pazarlamasından, satışına, üretimden müşteriyle buluşmaya varana kadar işin her aşamasında takipteyim.
İşin başına geçtiğimde ilk işim RİXOS otelinin işlerini almak oldu. Çok farklı sektörlere iş yapmakla birlikte Nevizade Beach Club, Loba Cafe, WO-WO Brasseri, gibi Mersin’in önde gelen markalarıyla çalıştık ve çok güzel işler çıkardık.
Ahşap tüm zamanların en çok tercih edilen ürünü, bunun nedeni nedir sizce?
Ahşap en eski çağlardan günümüze kadar en eski ve yaygın kullanılan yapı malzemesidir. İnsan metabolizmasına en uygun ürün olan ahşap günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte, daha fonksiyonel ve tasarımsal formlara dönüşmüştür.
Bizlerde gelişen teknolojiye ayak uydurarak bu yönde yatırımlar yaptık ve müşterilerimizin taleplerine en iyi biçimde cevap veriyoruz. Ahşap çok geniş ürün skalasıyla her türlü beklentiyi karşılayabilir. Yeter ki hayal edin biz, tüm hayallerinizi hayata geçiririz.
Ürün gamınıza baktığımızda Ahşap evden, köpek kulübesine, masadan oturma grubuna kadar birçok seçenek var. Bu kadar geniş bir ürün skalası müşterilerden gelen talepler doğrultusun da mı yoksa sizin öngörüleriniz sonucumu oluştu?
İşinizi severek yaparsanız ve gelişmeleri yakından takip ederseniz, her şey kendi doğasında gelişir zaten. İş yaptığımız müşterilerimizin çoğuyla eskiye dayanan dostluklarımız var. Bunun dışında firmanın tecrübesi, atölyenin deneyimli olması gibi faktörler bir araya gelince sonuç sizi memnun ediyor.
Savcı Ahşap sizinle birlikte aile şirketinden daha kurumsal bir yapıya bürünüyor. Bu konuda bize neler söylemek istersiniz?
Yaptığımız işler uzun soluklu ve babadan oğula geçen işlerdir. İşin başına geçeli 4 yıl olmakla birlikte aldığım her kararda ailem tarafından desteklendim. Başlarda maddi olarak zorluklar yaşansa da bugün geldiğimiz noktadan ve yaptığımız işlerden memnunuz. Altyapı geliştirme çalışmaları, iş hacmini büyütme, atölyeyi yenileme gibi birçok çalışma yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Ahşap her zaman çağa ayak uydurur, her geçen gün farklı bir ahşap malzemesi üretilmektedir. Biz işe başladığımızda 3-4 firmayken şimdi bu işi yapan 15 in üzerinde firma var. İnsanların tercihleri artık doğal ve uzun ömürlü olarak değişti.
Son dönemde teslim ettiğiniz WO-WO BRASSERİ ve LOBA C AFE’ ye değinmek istiyorum. Bize bu projelerden biraz bahseder misiniz?
WO-WO BRASSERİ gerçekten profesyonel çalışılmış bir proje olarak önümüze geldi ve uygulama aşamasında kullandığımız ağaç kalitesiyle birleşince ortaya çok estetik bir iş çıktı.
Deniz kenarında olması, ortam, ahşabın dokusu ve kullanılan diğer ürünlerle şık ve kalınası bir mekân ortaya çıktı. Yaklaşık 15- 20 günde hayata geçirdiğimiz WO-WO BRESSERİ son dönemde bizi mutlu eden işlerin başında gelmektedir.
Diğer bir prestijli işimiz ise Mersin’ de çok katlı ve farkındalık yaratan bir proje olan LOBA CAFE’dir. Her katında ahşabın işlevselliğini ve doğasını tam anlamıyla gözler önüne seren bir iştir. Burada da ciddi emekler vererek yine kalıcı ve başarılı bir yaşam tarzına daha imza atmak bizi mutlu kılmıştır. Giriş haricinde 4 kat olan LOBA CAFE ciddi bir emeğin ürünü olarak yaklaşık 1 aylık çalışmanın sonucunda teslim edilmiştir.
Editör: Barış Köksal
