100 dönüm üzerine konuşlanmış, 25 dönümü gül , 15’i krizantem, 3 gerbera ve ayrıca fidelik, aşı seraları, soğuk hava depolarının ve idari binanın bulunduğu tesisle Mersin tarımına canlılık katan Naturel Tarım, yılın 12 ayı sürdürülebilir üretim gerçekleştiriyor.

İşte Naturel Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Özhan Özdemir ile yaptığımız özel röportaj;

Naturel Tarım olarak hizmet alanlarınızı anlatır mısınız? Sektördeki yeriniz nedir?  

Naturel Tarım ocak 2000 de Mersin’in Yenice ilçesinde kuruldu. Topraksız tarım alanında faaliyet gösteriyoruz. Kesme çiçek üretimi yapıyoruz. Türkiye’de gül ve krizantem çeşitlerinin üretiminde alan bakımından en fazla üretim alanına sahip firmayız. Yılın on iki ayı sürdürülebilir üretim yapıyoruz. 


Türkiye Kesme Çiçek üretimi yapan üreticilerin karşılaştıkları zorluklar nelerdir? Bu sorunların çözümünde varsa önerileriniz nelerdir? 



En büyük sorunumuzun başında ithal çiçekler geliyor. Yerli üreticilerin ve bunlara bağlı olarak sivil toplum kuruluşlarının  ’’YERLİSİ VAR, İTHALE GEREK YOK’’ sloganı ses getirdi ama istenilen düzeyde etki olmadı. Bugün gelinen noktada yerli ürünlerin kalite bakımından ithal ürünlerden fazlası var eksiği yok. Biz kendi aramızda İthal kesme çiçeklere ‘’yorgun çiçekler’’ diyoruz. Çünkü ekvatorda kesilip, paketlenip, ülkemize gelene kadar hatta bizlerin evlerine girene kadar geçirdiği süreyi düşününce hiçte azımsanmayacak bir süre çıkıyor ortaya ve haliyle vazo ömürleri çok kısa oluyor. Aynı zamanda Parite’nin değişiklik gösterdiği günümüz ortamında ülke olarak neden döviz kaybı yaşamak zorunda kalıyoruz? Kenya, Ekvator, Kolombiya, Hollanda dan ürün ithalatında sınırlandırma yapılması ve en önemlisi yapılacak bu sınırlandırmaların takibinin iyi yapılması gerekir ve diğer yapılması gereken ilk icraat ithalatta alınan gümrük vb… vergilerin artırılması olmalı diye düşünüyorum.  Ayrıca ek vergiler getirilebilir. Üretim maliyetlerinin düşürülmesi gibi (örneğin ısı enerjisi) konusunda da düzenlemeler yapılırsa girişimcilerin önü açılır ve ülkemizde istihdam sağlayacak yatırımcıların artmasına teşvik edilmiş olur diye düşünüyorum. 

Naturel Tarım olarak Üretim kapasiteniz nedir?   

100 dönüm üzerine konuşlanmış tesisimizin 25 dönümü gül , 15’i krizantem, 3 gerbera ve ayrıca fidelik, aşı seraları, soğuk hava depolarının ve idari binanın bulunduğu kapalı alanlardan oluşuyor. Yılda dört kez ürün alındığını hesap edersek Türkiye krizantem üretiminin yüzde 8-10 gibi bir oranı karşılayabiliyoruz. 

Tarıma dayalı yatırım yapmak isteyen genç girişimcilere önerileriniz nelerdir? Üretimle ilgili karşılaştığınız zorlukları da göz önünde bulunduracak olursanız onlara ne tavsiye edersiniz? 
 
Rekabet gücü artırılıp, üretim maliyetleri düşürülürse bu alanda yeni girişimcilerin artacağını düşünüyorum. Türkiye de modern seralarda ileri teknoloji kullanılmıyor. Onlara tavsiyem yeni bir yatırım yaparken üretim teknolojileri konusunda detaylı çalışmalar yapmaları. 

Örneğin biz Kasımpatı yetiştiriciliğinde yılda 4 kez ürün alıyoruz. Bu Normalde Türkiye de 2 kezdir. Birim alanda verimi artırmak için çalışmalar yapıyoruz. Türkiye de ilk defa Avrupa standartlarında kullanılan demet ağırlığı normlarını uygulayan firma olduk. Tüm bunları üretim teknoloji alanında yaptığımız çalışmalara borçluyuz. İyi Tarım uygulamaları belgemiz var. 

Üretimle ilgili diğer bir sorun ise, bölgelere göre ürün desenlerinin konamaması. Yani hangi bölgede ne tür bitkiler yetişir? Hangisinin iklimi vs… gibi koşulları daha uygundur gibi çalışmaların hatalı yapılması. Örneğin Lilyum üretmek için Karadeniz bölgesi çok uygun, Çukurova bölgesinde kalite ve verimi sağlamanız zor ama Karadeniz’de çok rahat yetişebilir. Girişimci arkadaşlarımız bu gibi konularda bilgi sahibi olmalı. Türkiye’nin ürün desen haritası konusuna hakim olmalılar. 

Genç girişimcileri topraksız tarıma teşvik edebilmek için ekonomik ve mali anlamda da çalışmalar yapılabilir. Örneğin Hollanda da yirmi yıl vadeyle kredi kullanabiliyorsunuz. Ama ülkemizde durum böyle değil. Ayrıca enerji giderlerinde üreticiye destek olunması, üreticiyi güçlü kılar ve yeni yatırım ve istihdam sağlaması açısından olumlu sonuçlar doğurur diye düşünüyorum. 
 

 
Editör: Barış Köksal