Röportaj: Gülnaz ÇELİK

Teknopanel marka değerini oturtmuş bir marka. Müşteri odaklı bir pazarlama stratejisi bizim için önemlidir diyorsunuz. Bize bu görüşü biraz  açıklayabilir misiniz?

Teknopanel'i kurarken biz temel hedefleri baştan belirtmiştik. Öncelikli hedefimiz kaliteden ödün vermemekti, ikincisi ise ürettiğimiz ürünlerin arkasında durmak, sonrasında ise bayi sistemiyle çalışmak ve müşteriye birebir odaklanıp ürünün kalitesinden teslim aşamasına kadar her şeyi birebir yapmaktı. Bu hedeflerle yola çıktık, bu hedefleri her adımda müşteri ziyaretleriyle, fuarla ve ilişkileri sıcak tutarak sağladığımızı düşünüyorum. Bunlar başta aldığımız nihai kararlardır ve bu doğrultuda ilerledik.

Sakarya ve Mersin fabrikalarını karşılaştıracak olursak 2014 hedeflerinize ulaştınız mı? Yada bir sapma söz konusu oldu mu?

Aslında hedeflerimize erken ulaştığımızı söyleyebilirim. En azından bir on yıl Mersin fabrikamızın oturmasını bekleyebilirdik, ama biz bunları aşarak Mersin fabrikasında kapasiteyi iki katına çıkararak 5 yıl içinde hedeflerimize ulaştık. Tampon maliyetler için diğer bir coğrafya olan Sakarya fabrikamızı açtık. Sakarya fabrikamızın 2014 Şubat ayında devreye girmesiyle birlikte panelin dışında EPS ve XPS izolasyon malzemesi de üretiyoruz. Bu konuda Türkiye’nin büyüklerinden biriyiz. Üçüncü EPS hattını da yine Sakarya’ya kurduk. Şunu çok rahat söyleyebilirim, düşündüğümüzden çok daha çabuk ve rahat büyüdük.

Mersin fabrikasını kurarken neden özellikle bu kenti hedeflediniz.?

Biz fizibilite yaptığımız zaman raporumuzda Düzce, Sakarya civarı çıkmıştı. Fakat şunu itiraf etmeliyiz ki orda kurulmuş çok fabrika vardı. Biz 5 yıl sonrasına fizibiliteyi getirdiğimizde Mersin daha uygun bir bölge olarak öne çıktı. Adana OSB’yi de düşündük. Hatta arazi yeri de vardı, ama biz Mersin’de karar kıldık . Ben bu kararın çok doğru olduğuna inanıyorum, hem şu anki üretimimizin yüzde 30'u ihracattır. Ve yüzde 70'de iç piyasadır. Bunun bize en büyük yararı Mersin olmasındadır. Hem Ortadoğu pazarına hem de Afrika pazarına yakın olması çok yarar sağlamıştır. Şu an 25 ülkeye ihracat yapıyoruz. Demek ki Mersin fabrikası yer olarak doğru seçimdir.

Almanya ile ilgili bazı çalışmalar var, bu doğrultuda Avrupa ayağına yönelmeyi düşünüyor musunuz?

Şöyle söyleyebilirim; bu son krizden önce özellikle biz Bulgaristan ve Romanya’ya ürün satıyorduk. Fakat krizden sonra çok ciddi bir daralma oldu. Akabinde biz Almanya pazarına mal satıyoruz ama bayi aracılığıyla satıyoruz. Bu işi yapan bir bayiimiz var, daha çok orda yapılması zor olan ürünleri satıyoruz.

OSB Yönetim Kurulu üyesi olarak sizden geride bıraktığımız 2014 yılının OSB ile ilgili genel bir değerlendirmesini almak istiyorum. Bize bu konuda neler söylersiniz?

Bana göre 2014 yılı zor bir yıldı, iki seçim vardı. Altı aylık rakamlarla baktığımızda ilk altı ayla son altı aylık süreç arasında ciddi farklar var. Özellikle bu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra biraz rahatlama oldu. Yatırımlar yeniden başladı. Düzene girdiğini düşünüyorum. Çevrede tabi bir çok firmanın sektörel bazda sıkıntıları var. Hatta bazılarının ciddi sıkıntıları var, bunların zaman içinde toparlanacağını düşünüyorum. MTOSB ile ilgili diğer konulara bakacak olursak, bir kere öncelikli konu yol. Ülke geneline baktığımızda OSB’lerin tamamına yakınında otoban bağlantısı var. Ne yazık ki  Mersin - Tarsus OSB olarak en büyük sıkıntımız otoban bağlantısı olmaması.

Bu konuda OSB Yönetimi olarak Karayolları Genel Müdürlüğü’ne gidildi. Sanayi Bakanı’nı ziyaret ettik. Sanayi Bakanı Sayın Fikri Işık’a bu konuda bilgi verildi, yardım istendi. Şu anda bir proje çalışması yapıldığını biliyoruz; eğer gerçekleşirse ciddi bir rahatlama sağlarız.

Mersin’le OSB arasındaki ikinci bir yol var. Bu yolun da bir an önce kullanıma açılması lazım. OSB ‘de enerji altyapısında ciddi bir çalışma yapılıyor. Bunun da yakın zamanda çözüleceğini biliyorum. Bütün enerji hatları yer altına alınıyor, trafolarda bazı değişiklikler yapıldı enerji kesintisinin azalacağını düşünüyorum. Çünkü bu kesintiler sanayiciye ciddi zararlar veriyor.

Mersin’e yatırım yapmış bir yatırımcı olarak, yeni yatırımcılara tavsiyeleriniz nelerdir? Genel olarak 2015 yılında yine bir seçim  var ve siz önümüzdeki yılı nasıl görüyorsunuz?

Bana göre 2014 daha zor bir yıldı. Bu yılda da seçime kadar biraz zorlanılabilir diye düşünülse de ben böyle düşünmüyorum. Büyük sanayi yatırımları devam ediyor. Bizim şirket olarak şanslı olduğumuz bir nokta var. Genelde firmalara baştan teklif verdiğimiz için projeleri görüyoruz ve Türkiye'de ne kadar proje gerçekleşecek aşağı yukarı biliyoruz.

Şu anda bir kaç tane büyük yatırımın devam edeceğini hatta bunların proje çalışmalarının bittiğini fiyatlamaların yapıldığını biliyorum.

Bunlarla beraber küçük yatırımcılar yoluna devam edecektir. Bizim her hafta OSB'de yaptığımız yönetim kurulu toplantılarında mutlaka ve mutlaka arazi, arsa talepleri geliyor. Ciddi bir talep var. Özellikle yeni planlanan üçüncü bölge için. Bu da gösteriyor ki önümüzdeki yıl kötü olmayacak daha iyi olacağını düşünüyorum. Sıkıntılar devam etse de bu yıl daha başarılı olacaktır.

Editör: Barış Köksal