'Öyle düşünmenizi istemiyorum' adlı tek kişilik stand up gösterisi ile Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi'nde Mersinliler ile buluşan ünlü oyuncu Metin Yıldız, sahne öncesi gazetemizin editörü Barış Köksal ile kuliste bir araya geldi. Mersin'e olan hayranlığını anlatan ünlü oyuncu Yıldız, Mersin'in birçok kültürü içinde barındırdığını belirterek, 'Mersin vazgeçilmez bir şehir' ifadelerini kullandı. Sosyal sorumluluk projelerine verdiği önemle takdir toplayan ünlü oyuncu, önümüzdeki süreçteki projelerini anlattı. 

Mersin'e sürekli gelmeniz ve burada birçok gösteri yapmanız bizlere Metin Yıldız'ın Mersin hayranı olduğunu çağrıştırıyor. Mersin'i nasıl buluyorsunuz?

Ben 8 yıl Adana'da yaşadım ve çocukluğum Adana sokaklarında geçti. İlkokuldan Lise 1'inci sınıfa kadar Adana'da okudum. Mersin bana hiç yabancı bir şehir değil. Gençlik yıllarımızda haftasonu kaçıp nefes aldığımız, okul gezilerimizle heyecanlandığımız bir yer Mersin. Mersin benim geçmişimde her zaman vardı, şimdi de var, geleceğimde de her zaman olacak. Çünkü Mersin'i çok seviyorum. Buranın çağdaş anlayışını, Mersin insanının tiyatroya olan ilgisini alakasını biliyorum ve bu çok hoşuma gidiyor. Buraya geldiğim zaman sadece oyunumu oynayıp gitmiyorum. Geldiğim zaman mutlaka 3-5 gün kalırak arkadaşlarım ve dostlarımla keyifli vakit geçiririm. Mersin mutfağı benim için apayrı bir lezzet ve geldiğim zaman kendimi frenleyemiyorum. Klasik röportajlarda söylenen kelimeler gibi algılamanızı istemiyorum ama Mersin'in yeri bende her zaman ayrıdır ve Mersin gerçekten özlenecek bir şehirdir. 

Mersin'in sanatsal aktivitelere ve tiyatroya olan ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz geçen yıl iki ayrı oyunla geldik buraya ve her ikisinde de seyirci salonu doldurmuştu. Seyircinin coşkusu çok pozitifti. Mersin büyük şehir ve insanların burada tiyatroya ve sanatsal faaliyetlere karşı bilinci oturmuş durumda. Mersin'de birçok sanatçının özlediği ve beklediği pozitif bir kitle var. Oyun sırasında seyircinin pozitifliği sahneye yansıdığı zaman ortaya daha güzel ve daha kaliteli oyunlar çıkıyor. Bu açıdan Mersin gerçekten sanata saygı duyan, sanattan birşeyler öğrenme ve sanatla eğlenmeye açık insanlarla dolu bir şehirdir.

Biraz sonra gerçekleştireceğiniz gösterinizden elde edilen gelirin bir kısmını bazı üniversite öğrencilerine burs desteği sağlanması için kullanacağınızı öğrendik. Bu tarz sosyal sorumluluk projelerinde sürekli yer alıyor musunuz?

Önümüzdeki günlerde lösemili çocuklarımız için yine bir oyunumuz var. TESYEV ile ilgili de bir projemiz var. Bunların dışında benim özel olarak geliştirdiğim sosyal sorumluluk projeleri var. Mesela, suriyede savaştan kaçan kamp çocukları için projem var. Kamplarda sürekli tiyatro, gösteri gibi çeşitli etkinlikler düzenleniyor ama sonra bitiyor. Ben istedim ki onlarla birlikte zaman geçirip, onlarla birlikte kampta yaşamak ve her birine ayrı ayrı tiyatro dersi vermek istiyorum. Hatta uygun olursa kamplar arası bir turne düşünüyorum. Bunun çalışmalarını hızlandırdım ve bu konu benim için çok titiz bir konu.

Ülkemizde tiyatronun daha yaygın hale gelebilmesi için önerilerinizi alabilir miyiz?

Kaliteli bir gösteri için iyi oyunlar ve iyi yazılmış metinler, kaliteli oyuncular olmalıdır. Tiyatro seyircisini her zaman buluyor aslında, o kadar çok oyun kapalı gişe oynuyor ki bazen yer bulamıyorsunuz. Yeniden tiyatroya karşı bir ilgi alaka var. İnsanların televizyondan bıkmasıyla ve içeriğin son derece kötü olması ile birlikte tiyatroya ilgi hat safaya ulaştı diyebilirim. Bunun istikrarlı bir şekilde devam edebilmesi içinde dediğim gibi kaliteli metinler, kaliteli oyuncu ve kaliteli oyun gerekiyor. 
Editör: Barış Köksal