Merve Taşçı kimdir? 

Ben Merve Taşçı 29 yaşındayım. Eğitimci bir ailede büyüdüm. Eğitimimi Eskişehir’de Endüstri Mühendisi olarak tamamladım. 2015 yılından bu yana kendi işimi yapıyorum. Çeşitli sektörlerde çalışma hayatım oldu. Fakat son dört yıldır eğitim sektöründeyim. Ekin Eğitim Kurumları Kurucusu olarak görev yapıyorum. Kariyer hedeflerimi gerçekleştirmek için yenilikçi ve kişiye yönelik eğitim programları ile gösterdiğim yoğun çaba sonucunda eğitimde yeni bir çağ açmayı planlıyorum. 


Eğitime yönelik özel projeleriniz nelerdir? 


Eğitime yönelik en büyük projem bu konuda ortaokul çalışmam oldu. Finlandiya ve Norveç eğitim sistemlerini inceledim genel yapı itibariyle kendi ülkemizdeki modellerle kıyasladık, ortaya şu şekilde bir sistem çıktı: Öğrencilerin her birine uzman psikologlar tarafından 3 farklı test yapıyoruz. 10-18 yaş aralığıyla çalışıyoruz. Bu testler mesleki envanter ve çoklu zeka yönetimi testleri. Buradan aldığımız sonuçlarla birlikte velilerimizle görüşüyoruz ve sonra öğrenme yöntemini belirliyoruz. Her çocuk çok özel ve her birinin kendine özgü öğrenme birimleri mevcut. Sınıflarımızı başarı sıralamasına göre değil de öğrenme yöntemine göre ayırıyoruz. Kinestetik bir çocukla görsel zekâlı bir öğrencinin anlama ve anlamlandırma yöntemi farklıdır.

 Farklı öğrenme modeli yapıyoruz. Ortaokul öğrencilerimiz için uygulama sınıfımız var. Her sınıf için normal ders öğrenimine ek olarak ikişer saat uygulama saatlerimiz mevcut. Amacımız derslerin yük olarak çocukların sırtlarından alıp eğlenceli bir öğrenme süreci sunmak sayısal derslerde ki korku duvarını yıkmak için fen bilgisinde deneyler ve matematik derslerin de ise oyunlar oynuyoruz.  Sözel derslerimizde canlandırma, drama teknikleriyle ezberden kaçınıyor öğrenmeyi tecrübeyle gerçekleştiriyoruz. Sözel, mantık, muhakeme, okuma anlama üzerine çok çalıştık ve çalışmaya da devam ediyoruz.  İngilizce için müfredata ek olarak speaking saatlerimizde yabancı öğretmenler eşliğinde çocukları konuşmaya zorluyoruz. Maruz bırakmak, konfor alanından çıkarmak dil öğrenirken en önemli olgu oluyor. Son olarak her seviyeden öğrenciye hızlı okuma kursu hediye ediyoruz. Okuma alışkanlığı kazandırmak en birinci önceliğimiz oldu son 2 senedir.


Pandemi nedeni ile yaklaşık 2 yıldır eğitim durdu. Öğrencilerin bu açığı kapatması için nasıl bir çalışma sistemi belirlediniz?


 Hepimizin de farkında olduğu gibi pandemi dönemi her öğrenci için yıkıcı oldu bu yadsınamaz bir gerçek. Karşı karşıya kaldığımız bu süreçte etkin eğitim kurumları olarak elimizde geleni yapmaya çalıştık. Öğrencilerimizle bu yaz bazı buluştuk. İlk gözlememiz çocukların sosyal uyum problemleri oldu. Göz teması kuramayan öğrencilerimiz var. Bu tabi ki de endişe verici durum. Öğrencilerin eğitim durumlarına gelirsek genel olarak eksikler. Bu durum oldukça normal ve beklenen bir durumdu. Çünkü 2 yıla yakın eğitimden uzaklaşma ve kayıpları söz konusu. Bizde bu durumdan dolayı öğrencilerimize yaz kampı düzenledik. Haftalık 30 saat ders veriyoruz. Her dersten ‘temel’ çalışması yapıyoruz ve önceki yılı ( 10 sınıfa geçtiyse 9 sınıfı ) baştan sona anlatıyoruz. Bu 10 haftalık kamp dönemindeki diğer bir hedefimiz öğrencilerimize tekrardan adaptasyonlarını ve yüz yüze eğitime geçişlerini sağlamak. Aynı zamanda öğrencilerimize disiplin duygusunu aşılamak.


Ekin Eğitim Kurumları'nda verdiğiniz hizmetlerden ve eğitim sisteminizden bahseder misiniz? 


Öncelikle alışagelmiş bir eğitim sistemimiz yok. Sistemin içinde gördüğümüz yetersizlikler ve eksikliklerden yola çıkarak aynı zamanda da yurtdışında uygulanan eğitim sistemlerini inceleyerek kendi eğitim sistemini oluşturuyoruz. 

 Öğrencilerin hem yeni sınav sistemine adapte olmasını sağlamak hem de tecrübe ederek, deneyimleyerek ve eğlenerek öğrenmelerini sağlıyoruz. Oluşturduğumuz eğitim modelimizden bahsetmem gerekirse; öncelikle z kuşağı olarak adlandırdığımız gençlerimizde çok ciddi bir şekilde okumama, okuduğunu anlamama gibi problemlerini gözlemledik biz de bu konu üzerine çözüm olarak kurumumuzdaki her bir öğrencimize hızlı okuma kursu hediye etmekteyiz. Aplikasyon üzerinden hem öğretmenlerini hem de eğlenirken kendilerini geliştirmelerini hedefliyoruz. 

Kurumumuzda öğrencilerimize verdiğimiz eğitim hizmetlerimizi şöyle kısaca özetlemem gerekirse bir yaz iki kış kampı, bir sene boyunca her hafta deneme sınavı, sınav ile öğrenci takibi ve sınav analizleri bununla birlikte bir set yayın ücretsiz vermekteyiz. Bununla beraber sınav senesi olan öğrencilerimizde yoğunlukla gözlemlediğimiz problemler stres ve kaygı bozukluğu. Biz de sırf bu yüzden ekin eğitim kurumları olarak iki psikolog arkadaşımızı ekibimize dâhil ederek bu problemleri minimuma indirgedik. Ekin eğitim kurumlarında lise eğitimlerinin yanında ortaokul eğitimi de verilmektedir. Yeni eğitim sistemine uygun olacak şekilde yenilikçi fikirlerle öğrencilerimize eğitim vermekteyiz. Hızlı okuma kursunu ortaokul öğrencilerimize de alıştırmaktayız. Bu sayede LGS sınavına daha doğru bir adımla yaklaşım sağlanıyor. 


Ekin Eğitim Kurumlarının ileriye dönük hedefleri nelerdir? 


Gelecek hedeflerimiz olarak ilk verdiğim eğitimin devamlılığını istiyorum.  Yani bir çocuğun okul öncesinden başlayarak üniversite hazırlığına kadar ki geçen sürecinde Ekin Eğitim Kurumlarının herhangi bir alanında, bir noktasında başlayarak devam etmesini istiyorum. Bu hedefimiz okul değil kurs destekleme şeklinde şekil alacaktır. Bunun yanında şuan uyguladığımız eğitim modelinden çok umutluyum. Bu modelimizin patent işlemlerine başladım. Bu projemizin sonucunda çok ses getireceğini düşünüyorum. Ailemize katılan öğrencilerimin aynı zamanda velilerimin de çok memnun kalacağına inanıyorum. Yaptığımız modeli diğer kurumlarla da paylaşmayı hedefliyorum.

Editör: Barış Köksal