İşte Tırmıl Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Çokgün ile yaptığımız özel röportaj;
 
MERSİN EKONOMİSİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

Mersin ekonomisi şu anda dibe vurmuş durumda. Sanayi anlamında da böyle diğer esnaflardan aldığımız duyumlara göre de böyle. Mersin henüz kimliğine kavuşamadı. Sanayi kenti mi, turizm kenti mi, yoksa tarım kenti mi olduğu belli değil. Bir tarafa yoğunluk verilmiyor ve bundan dolayı arada kalınıyor.

SON ZAMANLARDA HAYATA GEÇİRİLEN ÜRETİM REFORM PAKETLERİ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Çok sağlıklı olup olmadığının neticesini yaşayarak göreceğiz. Dediğim gibi şehir henüz gerçek kimliğine kavuşamadı. Hal böyle olunca da neyin yararlı neyin zararlı olduğu belirlenemiyor. Sanayi bir kentin gelişmesi ve kalkınması için en önemli alanların başında yer alıyor. Üretim reform paketi sanayicilerin önünün açılması için umarım etkili olur. Dediğim gibi sanayi bir kentin kalkınması için önemli bir güç kaynağıdır. Sanayisi gelişmeyen, üretim yapmayan bir toplum düşünülemez. Bunun için de siyasi kanatların ülkenin refah seviyesini düşünerek sanayi reformlarına daha fazla zaman harcamaları gerekiyor.

SİZE GÖRE BU YAŞANAN KİMLİK ÇATIŞMASININ GİDERİLMESİ İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Bu konuda Mersin’in siyasilerine, seçilmişlerine görev düşüyor. Özellikle de temsil noktasında yani meclisteki yetkililere iş düşüyor. ‘Mersinlilik’ bilincini oluşturabilecek, orada bunun lobisini kurabilecek insanları seçip gönderemiyoruz. Bana göre en büyük sıkıntı budur. Bu durum Karadeniz’de ya da İç Anadolu Bölgesi’nde böyle değil. Kentlere faydalı olabilecek yatırımların gelebileceği yer TBMM. Fakat burada bu işi yapabilen biri yok. Şehrin bir sahibi yok.

SANAYİCİNİN ÖNÜNÜN AÇILMASI İÇİN NELER GEREKİYOR?

Sanayicinin önünün açılabilmesi için, yani şehre sanayiyi getirebilmek için teşvikli iller kapsamına alınmak gerekiyor. Bu şehirde teşvik olmadıktan sonra sanayici neden buraya gelsin ki? Doğuda, Gaziantep’te, Kahramanmaraş’ta çok daha fazla yatırım yapılıyor. Çünkü bu kentlerde teşvik var. Bunlar yapılamadığı için bir gelişme kaydedilmiyor. Benim bu konuda pek umudum yok, çünkü bu şehir yine sahipsiz kalacak.
 
 
 
 
 
MERSİN SANAYİSİNİN GELİŞMESİ İÇİN NE TÜR ÇALIŞMALAR YAPILABİLİR?

Mersin branş sanayisi açısından oldukça geride. Baktığınızda kentte birçok sanayi bölgesi mevcut ve her biri birbirinden bağımsız yerlerde. Ben diyorum ki mobilyacıların sanayisi farklı, otomotiv sanayisi farklı, endüstri sanayisi farklı yerde olmalı. Branştan kastımız bu. Burada yerel yöneticilere iş düşüyor. Siyasiler vatandaşla karşı karşıya gelmemek adına bu duruma müsamaha gösteriyor. Bana göre yanlış bir yol izleniyor. Sokağın ortasında, bir apartmanın altında tamirci dükkanının yeri yok ya da sokak arasında bir yerde bir mobilya dükkanının işi yok. Eğer düzen böyle olacaksa o zaman şu an idaresiyle meşgul olduğum Tırmıl Sanayi neden var? Diyorum ki tüm bu parça parça yayılmış olan dükkanlar kendi branşlarında tek bir çatı altında toplanmalı. Örneğin mobilya almak isteyen mobilya sanayi sitesine, aracını tamir ettirmek isteyen oto tamir sanayi sitesine gider. Eğer bu durum hayata geçirilirse zaten sorunlar kökten çözülmüş olur.

TIRMIL SANAYİ SİTESİNİN KENTİMİZE NE TÜR YARARLARI OLDU?

Tırmıl Sanayi Sitesi sanayi anlamında bu şehrin yükünü taşıyan lokomotiftir. Bu bölge diğer sanayi bölgelerine göre çok daha hareketli.  Tırmıl Sanayi Sitesi bünyesinde birçok esnafımız geçimini sağlıyor. İş hacmi olarak Mersin’in yükünü çeken alanların başında geliyoruz diyebilirim. Doğal olarak bu da şehrin ekonomisine yansıyor.

TIRMIL SANAYİ SİTESİNİN YAŞADIĞI SORUNLAR NELERDİR?

Tırmıl Sanayi Sitesi’nin en büyük sıkıntılarından biri sanayinin hemen önünden geçen yolun hala faaliyete girmemiş olması. Eğer o yol açılırsa burası daha canlı hale gelecek. Yolun faaliyete geçmesi esnafların da mülk sahiplerinin de yararına olacak. Bir diğer sorun TEDAŞ ile yaşadığımız sorun. Aydınlatma sıkıntısı var. Bu durumun da çözüme kavuşturulması gerekiyor. Güvenlik konusunda da ufak tefek sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Kendi güvenlik firmamız var fakat ne kadar yeterli olduğu tartışılır.

Editör: Barış Köksal