Akdeniz Belediyesi Başkan Yardımcısı Bedrettin Gündeş, gazetemiz editörlerinden Berivan Sürgit'in sorularını yanıtladı.. İşte O Röportaj: 

HDP’nin Mersin’de iki tane Milletvekili çıkarmasını nasıl değerlendiriyorsunuz.?

HDP bu süreci en iyi değerlendiren parti oldu. Kapsayıcı, barışçı, demokratik ve özgürlükçü söylemleri karşılık buldu. Ayrıca Genel Başkan Selahattin Demirtaş ve kadrosunun ilkeli, tutarlı, ikna edici söylem ve tarzı başarıyı getirdi. HDP bir proje olarak halkların birlikteliğini, barış içinde bir arada yaşamayı, farklılıkların zenginliğini pratikte ortaya koydu. HDP,  3 bin nüfusu olan Süryanilerin 1500 oyu olmasına rağmen seçilebilir yerlerden milletvekili olarak aday gösterdi. Alevi kesiminin korkularını giderecek her türlü önlemi aldı. Alevi yurttaşların yıllardır çektiği sıkıntılarının giderilebileceği konularında güven verdi. Alevilerde, Araplarda, Çerkezlerde, Sünnilerde, farklı inanç mensupları da, ezilenlerde, hükümetin uygulamalarından rahatsız olanlarda, işçilerde, istikrar isteyen sermayede HDP'nin barajı aşmasını istedi. Bu sonuçlar Türkiye genelinde yansımasını gösterirken, Mersin'de de büyük bir başarı sağlandı ve beklendiği gibi 2 milletvekili çıkardı.

HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat’ın Meclis Başkanı Adayı gösterilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz.?

Dengir Mir Mehmet Fırat, son derece deneyimli, tutarlı, birikimli bir siyasetçi. HDP'nin kapsayıcı tavrı, barışçı söylemleri, demokrasinin tüm kurallarıyla yerleşmesi için tüm farklılıkları bünyesinde taşıma iradesi Dengir Beyi de bu sürecin içine kattı. “Ben emekli olmuştum, ancak HDP'nin yürüttüğü barış ve demokrasinin yeniden inşa sürecine kayıtsız kalamazdım. Bu bir seferberliktir” diyerek tekrar doğru bir seçenekle HDP den aday oldu. Katkı sunduğu tartışılmaz bir gerçektir. Meclis Başkanlığına aday gösterilmesi ise, HDP'nin yetkili organlarında tartışılarak alınan doğru ve isabetli bir karardır.

Koalisyon hakkında ne düşünüyorsunuz.?

Koalisyon tartışmaları partilerin alan kapma, yoklama, güç toplama ve algı yönetimi doğrultusunda gelişti. Seçimler öncesi toplumun tüm kesimlerinde büyük bir stres, beklenti, gerginlik vardı. Seçimlerden sonra çıkan sonuç tüm toplum kesimlerini rahatlattı. Herkesin bir kez daha başını ellerinin arasına alıp düşünmesini sağladı. Bu arada patilerin birbirlerini yoklamada geçen sürede en tutarlı duruşu HDP gösterdi. Türkiye’nin kalkınması, huzuru, barışı, demokrasisi için, büyük bir olgunlukla CHP – MHP birlikteliğini dışarıdan destekleyebileceğini beyan etti. Bu tarihi bir dönüm noktasını MHP çok komik ve ilkel çıkışlarıyla görmezden geldi. Demokrasi denen ortak yaşam kurallarının ötesinde, eski alışkanlıklarını sürdürmeye çalıştı. Türkiye’nin hiçte çıkarına olmayan ilkel milliyetçiliğe takılı kaldı.   Barış içinde bir arada yaşama kültürünün gelişmesine büyük katkı sunacak bu tarihi öneriyi ret etti. Bu anlamsız ve tutarsın söylemleri, belki de MHP’nin bir daha ki seçimlerde baraja takılmasına neden olabilecek bir hata oldu. Ayrıca yine HDP Türkiye toplumunu kamplaşmadan kurtaracak, demokrasi kültürüne katkı sunacak, birlikte üretme, birlikte kalkınma, birlikte mutlu olma sürecini başlatacak olan AK Parti – CHP ortaklığına dışarıdan ilkesel bağlamda destek verebileceğini açıkladı. Türkiye değişiyor, toplumlar değişiyor, dünya değişiyor ancak, kendini yaşatma peşinde olan anlayış ve yaklaşımlar değişmiyor.  Sorun,  Türkiye’nin barış içinde bir arada yaşama ve demokrasisini geliştirme meselesi olarak algılanmıyor. Sorun, kirli siyasetin çarkları arasında dönen oyunların, dar anlayışların, statükonun, benlik sevdalarının hala sürdürülmesi sorunu olarak ortada duruyor. Türkiye toplumu çıkan seçim sonuçlarıyla birlikte hareket edin, birlikte demokrasiye sahip çıkın ve bizi bu ayrıştırmadan, yoksulluktan, işsizlikten, istikrarsızlıktan kurtarın dedi. Savaş istemiyoruz, komşularımızla barış içinde yaşamak istiyoruz dedi. Bunun anlamak ve pratik yaşama uygulanmasını istiyoruz dedi. Bunu okuyamayan ya da okumak istemeyen parti yöneticilerinin ileride çok daha sürprizlerle karşılaşabilecekleri bilinmelidir. Hangi parti olursa olsun bu dönem kırmızı çizgilerin ötesinde demokrasinin evrensel kuralları işletilerek ilkesel bazda koalisyonlar oluşmalı. Bu konuda samimi olanlar kazanacak, kıvıranlar ise toplumun refleksleriyle belki de yok olup gidecekler.


Halk ne istiyor. ? Erken seçim mi, koalisyon mu. ?

Halk artık siyaset oyunlarından bıktı. AK Parti hükümeti yakalamış olduğu ezici çoğunluklu hükümet ve iktidar olma şansını iyi sürdüremedi. Özellikle son yıllardaki yolsuzluklar, haksızlıklar, kayırmalar, çözüm sürecindeki tutarsızlıklar, hukuksuzluklar halkı son derece rahatsız etti. Ve halk tercihini birlikte yönetin anlayışında somutlaştırdı. Yarın tekrar seçim olsa pek bir şeyin değişmeyeceği ortada. Koalisyon denenmeli diyor halk. Halkın bu isteği siyasiler tarafından dikkate alınmalı. kişisel çıkarlar toplumun, ülkenin çıkarlarında üstün tutulmamalı. Halk koalisyon istiyorsa bu doğrultuda bütün koşullar zorlanmalı.

Neden CHP ve AKP koalisyonu konuşuluyor da, AKP ve HDP koalisyonu konuşulmuyor. ?

AK Parti – CHP ortaklığı toplumun ezici çoğunluğunun isteğidir. Toplum kamplaşma istemiyor. Ayrışmak istemiyor. Yıllardır bunun acısını çekiyor. Bu fırsat değerlendirilmeli. AKP – HDP ortaklığı algı yönetimi açısından uygun olmayabilir. Halk geniş tabanlı birliktelik istiyor. HDP nin dışarıdan destekleyeceği bir koalisyonun demokratik işleyiş açısından, bu süreçte daha doğru olacağını düşünüyor.

CHP ve AKP koalisyonu çözüm sürecini etkiler mi. ?

AK Parti – CHP ortaklığı ve HDP’nin dışarıdan desteği çözüm sürecine büyük katkı sunar. Zaten toplum bunu istiyor. Bu sürecin olgunlaşması, barışa evrilmesi, huzurun sağlanması Türkiye’nin önündeki birçok engelin aşılmasını beraberinde getirir.

HDP hangi parti ile koalisyon yapmak ister veya yapmak istiyor mu.?

HDP anladığım kadarıyla demokrasinin gelişmesi ve barış sürecinin tamamlanması için bütün partilerle ilkeli ortaklık yapabilir durumda. Geçmişte yaşanan kavgaların, kırgınlıkların, haksızlıkların giderilmesi için, bu gibi ortaklıklar Türkiye ye güç katar. HDP diğer partilere göre daha ilerici, birleştirici tutum içinde. Bu konuda daha iradeli ve halka daha yakın durmaya çalışıyor ve istekli. Türkiye’nin buna ihtiyacı var.

Editör: Barış Köksal