MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, Editörümüz Barış Köksal’ın sorularını yanıtladı. Mersin ekonomisinden, yerel yönetimlerden beklentilere, ileri teknoloji ürün ihracatından, genç girişimcilere önerilere birçok konuda düşüncelerini aktaran Ayhan Kızıltan, Mersin ekonomisini iş dünyasının fedakar çalışmalarının ayakta tuttuğunu belirterek, Mersin’in tek eksiğinin tanıtım olduğunun altını çizdi. Başkan Kızıltan, siyasetçilere ise ‘Artık toplumu germeyin’ diyerek seslendi.

İşte  cukurovaexpres.com Editörü Barış Köksal'ın MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan ile gerçekleştirdiği özel röportaj;

Barış Köksal: Ayhan Kızıltan kimdir? Bize kendinizden kısaca bahseder misiniz?

Ayhan Kızıltan;

1957 yılında Mersin’de doğdum. Evli ve bir çocuk babasıyım.  İlk, orta ve lise eğitimlerini Mersin’de İleri İlkokulu ve Tarsus Amerikan Koleji’nde tamamladım. Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği bölümünü bitirdim. Bir aile şirketi olan SUMAS Makine Sanayi Şirketinde üretim, Satış ve Teknik Müdürlükleri yaptım. Kızıltanlar Pompa İmalat Sanayi Şirketini kurdum ve bir aile şirketi olarak çalışmalarıma devam ettim. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda Meclis ve Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulundum.  Nisan 2018'de Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildim ve TOBB 74. Genel Kurulu’nda da TOBB Genel İdare Kurulu Üyeliğine ile Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkan Yardımcılığına seçildim.

Barış Köksal: Yoğun tempo ile çalışıyorsunuz. Boş zamanlarınız oluyor mu ? Neler yaparsınız?

Ayhan Kızıltan;

Boş zamanlarım oluyor ama bu zamanları istediğimiz zaman yaratamıyoruz. Genelde herkeste olduğu gibi benim de Pazar günlerim çoğu zaman boş oluyor. Hafta içi yoğun bir tempo ile çalıştığımız için genellikle Pazar günlerini dinlenerek geçiriyorum. Onun dışında Türkiye’de bana göre eşi benzeri bulunmayan sahil bandında sabah yürüyüşü yapmayı çok severim. Genellikle boş zamanlarımı olabildiğince aileme ayırıyorum.

Barış Köksal: Mersin ekonomisini nasıl değerlendiriyoruz?

Ayhan Kızıltan;

‘MERSİN EKONOMİSİNİ İŞ DÜNYASININ FEDAKAR ÇALIŞMALARI AYAKTA TUTUYOR’

Ben her zaman Mersin özel sektörünün ciddi anlamda dirençli olduğunu düşünüyorum. Mersin’de iş dünyası kendi çözümünü kendi üreterek ekonomiyi her zaman dinamik tutmayı başarıyor. Çok sıkıntılı günlerden geçtik, herkes Mersin’de çok kötü olaylar bekliyordu. Bizler de bu sıkıntılarla ilgili iş dünyası ile her zaman istişareler yaptık. Bankaların iş dünyasına daha anlayışlı davranmaları ile çeşitli banka müdürleri ve temsilcileri ile görüşmeler ve toplantılar yaptık. Bu sorunları TOBB Başkanına ilettik. Diğer oda başkanları ile bir araya gelerek TOBB önderliğinde ekonominin düzelmesi ile ilgili birçok ataklar yaptık. Nitekim iş dünyasının en büyük sıkıntısı bankalarlaydı. Bankalarla olan diyaloglar bir anda bozulmuştu. Bunun yeniden düzelmesi için çok girişimler yaptık. TOBB girişimi ile bölgemizde Bankalar Birliği Başkanı’nı konuk ederek banka temsilcileri ile toplantı yapıldı. Toplantıda işadamları ve banka temsilcileri arasında spesifik görüşmeler ve ikili görüşmeler yapıldı. Yani iş dünyasını rahatlatmak için çok çabalarımız oldu. Fakat Bankalarla olan bu süreç hala düzelmiş değil. İş dünyası ile yaptığımız istişareler bunu gösteriyor. İş dünyası bankalardan daha çok anlayış bekliyor. Tabi bankalar da kendini koruma içgüdüsüne kapılmış durumda. Genel olarak iyiye doğru gidiyoruz. İş dünyamızın dinamik ve fedakarca çalışmaları sonuçta Mersin ekonomisinin ayakta olduğunu söyleyebilirim. Fakat bu da demek değildir ki ekonomik anlamda Mersin’in sorunları yok… İş dünyası temsilcilerimiz sorunlarını kendileri halletme yoluna gidiyor. Acilen taleplerinin yerine getirilmesi lazım. Ankara gerçekleştirilen Ekonomi Şurasında da biz bu sorunları direk olarak Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a ilettik. O şurada aynı zamanda Mersin’in yatırımları ile ilgili Cumhurbaşkanımızla istişare yapma şansı buldum.

Barış Köksal: Mersin’de lobi faaliyetlerinin artırılmasına ihtiyaç var. Bunun için öngörüleriniz nelerdir?

Ayhan Kızıltan;

‘KAMUOYU MERSİN’İN SORUNLARINI TAKİP EDEN BİR MTSO OLDUĞUNU BİLİYOR’

Ben kendimi bildim bileli Mersin’de lobi konuşuluyor. Mersin bunun sıkıntısını yaşıyor ama, biz aslında son zamanlarda bu sıkıntıyı giderdik. İş dünyamızın sıkıntılarının ne olduğunu, Mersin ile ilgili yatırımların akıbeti konusunu, ihtiyaçlarımızı doğrudan söyleyebilir hale geldik. Biz de bunu ilgililere kamuoyunun önünde söylediğimizde dikkat çekiyor ve kamuoyunun morali yükseliyor. Mersin’de sorunların çözümü için çabalayan bir MTSO olduğunu biliyorlar. Bu da bir lobileşmenin önünü açıyor. Uzun yıllardır Mersin çok dağınıktı. 25-30 yıldır iş dünyasının içerisindeyim ve Mersin’de hep bir çekişme olduğunu gördüm. Bir dernekte başarıyı yakalayamayanlar başka bir dernekte şansını deniyor. Kısacası hepsi bir çatışma içerisine girerek en güçlü olma kaygısına düşüyor. Biz de yeni seçilen Meclisimiz, Meclis Başkanımız ve yeni yönetimimiz ile birlikte Mersin’i bir araya getirmek için kolları sıvadık ve kısa süre içerisinde birlikte hareket etme ruhunu tüm Mersin’e yaydık.

Tabi biz konuşmalarımızla, davranışlarımızla ve tavırlarımızla kendimizi kentin dinamiklerine anlattık. Bize güven duyulmasını sağladık. Bu güveni verdikten sonra da Kamuoyu MTSO’nun önder olup, Mersin’in sorunlarının çözülmesi noktasında başı çekmesi gerektiğini söylüyorlar. Nitekim biz diğer STK’lar ile de sürekli istişare içerisindeyiz. Biz hiçbir STK’yı dışlamadık. Hepsini önemsedik ve yapmak istedikleri etkinliklerde onlara destek olduk. Mümkün olduğunca her davet edildiğimiz yere gittik. Yani el ele vererek Mersin kamuoyunu bir arada tutmayı başardık. Şimdi de yeni seçilen belediye başkanlarımız ve belediye meclis üyelerimiz var. Bizim Mersin’deki sivil toplumda yarattığımız birlik ve dayanışma, Mersin’in sorunlarına hep birlikte gidebilme uzlaşısı dikkat çekiyor tabi. Önümüzde yeni bir süreç var. Ben belediye başkanlarımızın da bu ortama uyacak yapıda olduklarını biliyorum. Pırıl pırıl belediye başkanlarımız var. Hepimiz birlikte hareket ederek Mersin’in gücünü ortaya koyacağız.

Barış Köksal: Yerel seçimleri geride bıraktık. Yerel yönetimlerden beklentileriniz nelerdir?

Ayhan Kızıltan;

Öncelikle seçilen bütün belediye başkanlarımızı tebrik eder görevlerinde başarılar dilerim. MTOS’nun Mersin’e hizmet etme noktasında belediye başkanlarımızın her zaman arkalarında olduğunu bilmelerini istiyorum. Biz seçimden önce birçok çalışmalar yaptık. ‘Mersin Başkanından Ne Bekliyor’ isimli bir panel düzenledik ve Mersin’in tüm STK’larını bir arada topladık. STK’ların dışında hayatın içinde olan ev hanımıdır, öğrencidir, bu yapıda olan vatandaşlarımızı da orada ağırladık. Bu çalışmanın sonucunu da kamuoyuna açıkladık ve belediye başkanlarımıza bu çalışmalarımızın sonuçlarını sunduk. Odamızda da bütün belediye başkanları ile ayrı ayrı toplantılar yaptık. Ne istediklerimizi belirttik. Biz ayrıca MTSO olarak şunu yaptık; Hangi belediye başkanı adayının bir etkinliği varsa, davet edildiysek parti ve aday ayırmadan orada olduk. Bu ne deme oluyor? Biz gayet tarafsız bir şekilde yol izledik ve aslında olması gereken de budur. Neticede MTSO iş hayatını temsil ediyor. Bizim içimizde de her partiye mensup üyelerimiz var.

‘YEREL YÖNETİMLERİN UYUM İÇİNDE ÇALIŞMASI BİZİM EN BÜYÜK BEKLENTİMİZDİR’

Biz dedik ki; seçilecek hangi aday olursa o bizim belediye başkanımızdır. Şunu bekliyoruz; Seçilen belediye başkanları artık hepimizin belediye başkanlarıdır. Meclis üyelerimiz herkesin meclis üyeleridir. Biz Meclisler ve yerel yönetimlerin uyum içerisinde çalışmalarını istiyoruz. Belediyeleri biz bir bütün olarak görüyoruz. Meclis üyelerinin de çoğu MTSO üyesidir. Onların içinde de baktığımızda hep iyi niyetli insanlar var. Mersin’in kalkınması için üretilen projelerde herkes elini taşın altına koyması gerekiyor. Kişisel çıkarlar için Mersin’in önünün kesilmeyeceğini bekliyoruz. Belediye başkanlarının uyum içinde çalışmaları bizim en büyük beklentimizdir.

Mersin’de birçok STK ve meslek odalarımız var. Yerel yönetimlerin bu kuruluşlarla birlikte hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Akademik meslek odalarında alanlarında uzman birçok arkadaşımız var. Belediyeler ve akademik meslek odalarının ortak yaptığı projeler herkes tarafından kabul görür. Bu aynı zamanda ciddi projelerin de ortaya çıkmasını sağlar. Projeler şeffaf bir şekilde herkesin gözü önünde yapılırsa, bu projeyi herkes kabullenir. Şehrin çözülmesi gerek çok sorunu var. Bu şekilde bir çalışma sistemi ile bu sorunların kolayca çözüme kavuşacağını düşünüyorum.

Belediye başkanlarımızın seçim propagandaları sırasında hepsinin dosyalarında, Mersin’e ekonomik bölgeler yapılması gerekliliğini anlatan projeler var. Sektörel sanayi ve ticaret siteleri yapılması gerektiğini savunuyorlar. O yönden bütün belediye başkanlarımızdan umutluyum.

Barış köksal: İleri teknoloji ürün ihracatının artırılması için neler yapılmalıdır? Sanayi 4.0 kavramı hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Ayhan Kızıltan;

Sanayi 4.0 çok konuşuluyor. Bizim Sanayi 4.0’dan önce Eğitim 4.0’ı bitirmemiz lazım. Biz Sanayi 4.0’ın ancak kullanıcısı oluruz. Parası olan kurumsal şirketler Sanayi 4.0’a uygun sistemi fabrikasına kurdurur, çalıştırır. Bir fabrikanın parayla satın alıp Sanayi 4.0’ı fabrikasında kurması demek Türkiye’nin Sanayi 4.0’a geçtiğini göstermez. Sanayi 4.0’ın temelinde yatan felsefeyi, teknolojiyi bulmamız lazım. Bunu oluşturan ekipmanı, yazılımları üretecek kadrolarımız lazım. Akıllı telefon kullanmak bizim teknolojimizin ilerlediğini göstermez. Fakat o telefonun içindeki çipi üretirsek, farklı bir özellik getirirsen teknolojiyi geliştirmiş olursun. Sanayi 4.0 çok iyi bir kavram fakat bunun altının doldurulması lazım. Eğitimde ön yargılardan ve komplekslerden uzak bir eğitim sistemini oturtmamız lazım. En önemli konu budur. Eğitimi rayına oturturuz, Sanayi 4.0’lar 5.0’lar arkasından gelir.

‘MERSİN’İN TEK EKSİĞİ, TANITIM’

İleri teknoloji ürün ihracatına gelecek olursak; bu alanda çok büyük bir potansiyel var. Mersin gerçekten imkanları çok yüksek bir şehir. Biz konuşurken Mersin’i beğenmiyoruz. Mersin’e her seferinde kimliksiz damgası vuruluyor. Mersin’i İstanbul’la Gaziantep’le, Kayseri’yle karşılaştırıyorlar. Ben de hep diyorum ki; Mersin küçük görmeyin. Biz karşılaştırılan tüm şehirlerden daha öndeyiz. Bizim tek eksiğimiz Mersin’i bir türlü patlatamadık. Yakınlarda bununla ilgili eksiklerimizi görmek için bir çalışma başlatacağız. Her şeyimiz var ama neden Mersin’i dünyada lider bir kent haline getiremiyoruz bununla ilgili konuları masaya yatıracağız. Ben hangi şehre gittiysem oralardaki herkes Mersin’den övgüyle bahsediyor. Hepsi Mersin’in kendi şehirlerinden daha gelişmiş olduğunu büyük bir samimiyetle söylüyorlar. Bizler kentimize güvenirsek, inanırsak, çıkar çatışmalarına girmezsek, ileri teknoloji ürün ihracatını da en iyi şekilde yapar, dünyada da parmakla gösterilen bir Mersin yaratabiliriz.

Yeni kurulan OSB’ler ile birlikte teknoloji alanında yoğun üretimler yapılacak. Yatırımcı konusunda artık seçici olacağız. Dünya çapında lojistik üssüne sahibiz. Tarım deseniz yine dünya çapındayız. Turizm’de büyük bir gelişme içerisindeyiz. Bize düşen tek şey, bizleri yönetenleri biraz sıkıştırmak olacaktır.

‘TOROSLAR’IN TEKSTİL KENT PROJESİ BENİ HEYECANLANDIRDI’

Toroslar’da uygunsuz koşullarda merdiven altı tekstil üretimi korkunç seviyelere ulaştı. Toroslar Belediye Başkanımız Sn. Atsız Afşın Yılmaz’ın bunun önüne geçmek için ürettiği ‘Tekstil Kent’ projesi beni çok heyecanlandırdı. Biz MTSO olarak bu projeyi sonuna kadar destekleriz. Çünkü korkunç bir istihdam ve üretim sağlayacak.

Barış Köksal: Genç girişimcilere önerileriniz nelerdir?

Ayhan Kızıltan;

Genç girişimcilere söyleyeceğim en önemli husus, medeni cesaretlerini her zaman üst seviyelerde tutmalarıdır. İletişim becerilerini ayakta tutmak için sürekli araştırmacı ve okuyan bireyler olmaları gerekiyor. Pes etmeden sürekli hayal kuracaklar. Hayal kurmak ve o hayale ulaşmak için her zaman çaba göstermeleri gerekiyor. Eğer bunları yapabilirlerse başarı kaçınılmaz olur.

Barış Köksal: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Ayhan Kızıltan;

‘SİYASETÇİLER ARTIK TOPLUMU GERMESİN’

Son olarak siyasetçilere seslenmek istiyorum; Siyasetçilerimiz kişisel hırs ve iktidar kavgası için artık toplumu germesinler. Toplumu bölmesinler. Kin nefret tohumu ekilmesin. Herkes birbirini kucaklasın. Ben bu gün bu koltuktayım yarın ne olacağım belli değil. Artık sağduyulu insanların elini taşın altına koymaları gerekiyor. Topluma huzur gelmesi için adımlar atmamız gerekiyor.

Editör: Barış Köksal