Mersin turizmini nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Upuzun sahilleri, gizemli koyları ile turizm kenti olma yolunda emin adımlarla yürüyen Mersin, ne yazık ki turizmden hak ettiği payı alamıyor. Yerli turist, Çeşme, Alaçatı, Bodrum, Antalya’yı tercih ediyor. Mersin’in biran önce yerli turistin Çeşme, Alaçatı, Bodrum gibi tatil merkezlerine gitme nedenlerini sorgulaması ve yerli turistin rotasını kente çevirmek için çalışmalar yürütmesi gerekiyor. Tarih boyunca farklı uygarlıklara tanıklık etmesiyle aynı zamanda kültürel pek çok mirasa da ev sahipliği yapan Mersin’in acil bir şekilde çekim alanı sayısını arttırması gerekiyor. Mersin merkez ve Anamur arasında kalan kısımda 8-9 tane muazzam koy bulunuyor. Bu koylara TOKİ ile birlikte İtalya’nın Positano ve Amalfi şehrindeki gibi turizm köyleri yapılarak, bu alanların turizme kazandırılması gerekiyor. 

“GECELİK OTELE 1000 TL PARA VERECEK KALİTEDE TURİST LAZIM”

Yerli turistin Antalya’dan çıkıp 2 buçuk saat sonra konaklayabileceği küçük, 30-40 odalı, temiz, nezih otelleri barındıran bir kent haline gelmemiz gerekiyor. Kaliteli, fazla para harcayan turiste ihtiyacımız var. Bize gecelik otele 1000 TL para verecek kalitede turist lazım ki, bu kentte daha çok para harcasın. Yoksa bizim durumumuzda Antalya’nın durumu gibi olur ve 15 Dolara oda satarız. Uçak dolusu insan gelir ama bıraktığı para yapılan hizmetle kıyaslandığında kar marjıoldukça düşük kalır. Öte yandan Alaçatı, Çeşme, Bodrum’a baktığımızda günlük 350 Eurolara oda satılıyor. Bizim bu nedenleri iyi sorgulamamız, analiz etmemiz ve buna göre yol haritası belirlememiz gerekiyor. Antalya’nın yaptığı yanlışa düşmememiz lazım. 

Zirvedekiler Dergisi Editörü Yasemin Toklucu, Alper Gürsoy ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdi...

Kent turizminin gelişmesi için çekim alanı sayısının arttırılması gerektiğini söylediniz. Peki bu çekim alanları hangi bölgeler olabilir? 


Çok uzun zamandır savunduğum bir konu var. Erdemli ilçesi girişinde denize sıfır olan Alata bölgesinin sadece 250 dönümlük kısmında müthiş tesisler yapılabilir. Tarsus Kazanlı turizm bölgesine yine butik oteller yapılabilir. Silifke ilçesi sınırlarında 8-9 tane devletin kurumlarına ait dinlenme tesisleri bulunuyor. Bu tesislere 5’er 10’ar dönümlük ufak ufak mini oteller yapılmalıdır. Devasa oteller değil de, butik 30-40 odalı, kahvaltısı özel, her odası farklı dizayn edilmiş, insanların gelip kaldığında anı biriktirebileceği konaklama alanları tasarlanmalıdır. Aralarında yine 1-2 tane büyük otellerde planlanabilir ama çıkış noktamız butik otellerden geçmektedir. Belki 1-2 tanesi çocuk dostu olabilir. Sahillerimiz bunlara çok uygun.

“MERSİN’E TURİZM KÖYLERİ YAPILMALI”

Ben 5 yıldır bu işi yapıyorum. Mersin çevresini pergelle çizerim. 2buçuk saatte Mersin’e gelebilecek müşteriler haftasonu konaklamaya Mersin’i tercih ediyorlar. Ama buna 3 ay önce karar vermiyor. 1 hafta önce karar veriyor. Ama Antalya, Bodrum, Alaçatı, Çeşme’ye 3 ay öncesinden karar veriyor. Turist bize geleceğine o tarafa gidiyor. Ama o tarafta yer yoksa 10 gün önce bize geliyor. Mersin’in aşması gereken en büyük problem bu konudaki stratejisini belirlemesi lazım. Ana yoldan ayrılması ve kendi yol haritası belirlemesi gerekiyor. Mersin’in çıkış yolu butik otellerdir. Mersin’de bir Altaçatı, AmalfiCoast,Positano, Capri adası ve Sorrento yapmak lazım. Buralar müthiş yerler. Böyle turistlik köylerin Mersin’e yapıldığını düşünsenize. Sanki her biri elle çizilmiş. Hepsi 1-2 katlı restoranlar, konutlar, oteller. Aralarından tek yönlü araba geçiyor. 200-300 tane değişik butik otel. Böyle bir köy yaptığınızı düşünün. O köyde en az 1500 tane farklı aile gelir elde etmiş olacak. Emekli olup Mersin’e yerleşenlerde ekonomiye dahil edilmiş olacak ve Mersin “Emekli kenti” algısını da yıkmış olacak diye düşünüyorum. 

Capri Adası

AmalfiCoast

“SERADA YETİŞEN BÜTÜN SEBZE MEYVE MERSİN’E SATILIR”

Mersin’in turizmden yeterince pay alamadığını söylüyorsunuz? Mersin’de eksik olan nedir? 

Mersin’deki otel ve turizm anlayışının imajını yükseltmek lazım. O da toplam bir kalite ile oluyor. Öncelikle Mersin’in makro planlaması eksik. Bahsetmiş olduğumuz turizm köylerinin yapılması için makro planlamaların yapılması gerekiyor. Biraz önce bahsettiğimiz Alata bölgesi 1300 dönüme yakın bir alan. Sadece Alata’nın 300 dönümü kentin turizmine ayrılsa, o bölgeye tamı tamına 10 otel yapılır. Bizim minimum yatırımla maksimum sonuç elde etmemiz lazım. Alata bence bu bölgede Adana’ya, otobana, Erdemli’ye, çarşıya yakınlığı ile muazzam bir turizm alanı. Alata’da 10 tane otel açılsa Erdemli mevcut gelirinin 3 katını elde eder. Serada yetişen bütün sebze meyve Mersin’e satılır. Antalya’ya gitmez. Erdemli’de, Silifke’de, Mut’ta Gülnar’da, Tarsus’ta okuyan tüm öğrenciler Antalya’ya çalışmaya gitmez. Bizim ustalarımız Türkiye’de değişik otellerde çalışmaya gitmez. Biz kendi işgücümüzü kendi halkımızdan sağlarız. Bu nedenle makro planlamalar bir an önce yapılmalıdır. Butik oteller yapılarak, Mersin turizmi hareketlendirilmelidir. Mersin turizminde eğer böyle bir anlayış olursa Mersin, Antalya’nın yaptığı cironun üzerinde ciro yapar. 

“KALİTE NE KADAR YÜKSEK OLURSA O KADAR FAZLA MÜŞTERİ GELİYOR”

Mersin’deki otel ve turizm anlayışının imajını yükseltmek gerektiğini söylediniz. Peki Mavi Beyaz Butik Otel olarak sizin bu anlamda sunduğunuz hizmetler nelerdir? 

İnsanlar fotoğraf çektirecekleri yerlere gitmek istiyorlar. Biz mavi beyazda 2-3 tane ayrı nokta belirledik. Oraya değişik görseller koyduk. Misafirlerimiz bu alanlarda hergün yüzlerce fotoğraf çekiliyor. Turistler fotoğraf çekilmeye geliyor resmen. Bu yıl Çeşme’deki en büyük 2 tane beachi yapan mimarlık firması ile anlaştık. Onlar Mavi Beyaz Butik Otel’in Beachine yeni bir boyut kazandıracaklar. Önümüzdeki yıl Türkiye’de sayılı beachler arasına gireceğimize inanıyoruz. Bunun için çalışmalar yapıyoruz. Bizim günübirlik beachimizde sıcak su, dove marka sabun, 800 gram havlu mevcut. Bugün bir çokbeachte sıcak su bulmanız mümkün değil. Pek çok müşterimiz bizi sıcak suyumuzdan dolayı tercih ediyor. Bungalov evlerden oluşan otelimizde bütün odalarımız deniz manzaralı. Tamamen ince kumdan oluşan plajımızda 200’ü aşkın şezlong kapasitemiz mevcut. Aynı zamanda etrafı tül perdelerle kapatılan özel localarımız ile de misafirlerimize hizmet veriyor. Mini Club çocuk oyun alanları ile de hem aileleri rahat ettiriyoruz, hem de çocukları eğlendiriyoruz. Bunların hepsi birer imaj ve kalitedir. Kaliten ne kadar yüksek olursa o kadar fazla müşteri geliyor ve o kadar fazla ciro yapıyorsun. 

Zirvedekiler Dergisi’nden alınmıştır…
 

Editör: Barış Köksal