Sizi tanıyabilir miyiz, Ahmet Baran kimdir?


Mardin’de 1981 yılında doğdum. 25 yıldır Mersin’de yaşamaktayım. İş hayatına küçük yaşlarda aile şirketinde başladım. Tatillerimi babamla ve babamın iş hayatıyla geçiriyordum. Babamın disiplinli ortamında çok çalışmayı öğrendim. Başarılarımın sırrı çok çalışmak ve ‘keşke’ dememek. Sakin bir kişiliğimin olmasıyla birlikte adaletli oluşum ve haksızlığa dayanamayışım benim bugünkü duruşumu kazanmamda çok büyük etkendir.

Şirketiniz ne zaman, kim tarafından kuruldu, amaçlarına ulaştı mı?

Şirketimiz babamız Hasan Baran tarafından bir adet Thames model kamyonla 1962 yılında kuruldu. Bugün modern TIR ve Kamyon Römorklu araç filomuzla devam etmekteyiz. Aile işletmesi olmasının bir faydasını burada görüyoruz. 2. kuşak olarak çok çalışıp yeni hedefler koyarak her geçen yıl daha da büyüyerek yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz.


 
Şirketlerinizden bahseder misiniz hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz?

Müşteri memnuniyetini de esas alarak sürekli gelişim ve dönüşümden geçerek kendimizi geliştirip çağın gerekliliklerini yerine getirerek bugün Baran Grup olarak birçok alanda faaliyet gösteriyoruz. MARTUR ile taşımacılık hizmetinin yanında İthalat - İhracat, Gümrükleme, Depolama ve Dâhili Taşıma gibi hizmetleri veriyoruz.  MMS BARAN Gümrüklü & Gümrüksüz antrepoları ve Good Choice, Baran Group'un tekstil alanında faaliyet gösteren grup şirketlerindendir. Baranmar şirketimizle Bebek Maması Devam Sütü ürünleri üretmekteyiz.
 
Başarılı bir iş adamı nasıl olmalı?

Kurduğumuz şirketlerle bugün daha büyüyerek emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. İş hayatım boyunca benim önüme koyduğum hedef, çevremde benimle birlikte olan insanlarla beraber uyumlu ve kalıcı bir birliktelik yaratarak devamlılığı ve geleceğe entegrasyonumuzu sağlamaktır. Ben her zaman kendime ailemi örnek aldım. Sosyal hayatımda da olduğu gibi çalışma hayatımda da en önemli kuralı aile mefhumu olduğunu düşündüm. Bence aileden aldığımız terbiyeyi, görgüyü ve sevgiyi yaşamımız boyunca kurduğumuz tüm birlikteliklerde, uygulamaya çalışırsak başarı kaçınılmazdır.
Başarılı bir iş adamı hedef koymalı ve hedeflerinin peşinden heyecanla, disiplinle hiç durmadan koşmalı karşılaştığı engellerin aşılmaz olduğunu düşünmemeli. Şirketleri para değil beyinler yönetir. Benim şirketimle ilgili prensibim bu. İnsana yatırım yapmak gerekir.
 
 Mersin’e çok yatırım yaptığınızı biliyoruz. Yeni projeleriniz var mı, bunlardan bahsedebilir misiniz?


Mersin bir liman şehri… Ancak kalkınmasında ve bir marka şehir olabilmesi için yeni bir liman iskelesi şarttır, Devletimizin son yıllarda büyük bir hız vererek gerçekleştirmekte olduğu yatırımlar mevcut. TCDD’nin sürdürdüğü demiryolları bağlantıları ile Yeni İpek Yolu Projesi’ne yapılacak bağlantı ile birlikte Mersin Doğu Akdeniz’in lojistik üssü olmaya adaydır. Devletimizin gerçekleştireceği her proje şehrimizin bir marka olmasında çok büyük katkı sağlayacaktır.

Peki, bunların yanında biz sanayiciler neler yapabiliriz? Tabi ki yatırımlarımızı arttıracağız ve gelecek için olan projelerimizle hem ülkemizi hem kentimizi kalkındıracağız. Mersin’in sahip olduğu avantajlı durum, sanayide yapacağımız yatırımlarımızın Dünya üzerinde daha fazla değer görmesinde de katkı sağlayacaktır.

Aldığımız Türkiye İhracat Meclisi (TİM) 500 Büyük Hizmet İhracatçısı araştırması sonuçlarına göre 56. olmanın haklı gururunu yaşadım. Bununla birlikte, önümüzdeki yıllarda iş hacmimizi büyüterek ilk 10’da yer almayı planlıyoruz. Bunu da ancak ve ancak yeni projelerimizle mümkün kılabiliriz. Sürekli gelişmekte olan bir sektörde, müşteri memnuniyetini de esas alarak yapmamız gereken en önemli şey çağa ayak uydurabilmektir. Mevcut E- ticaret uygulamalarımıza dönemin getirdiği yenilikleri adapte etmeye devam edeceğiz. Dünya’da her sektörde bir talep olarak günden güne artmaya devam eden çevreci yaklaşımı grubumuz bünyesindeki şirketlerimizde de uygulamalarını yapmaya devam ediyoruz. Kaliteli ürün üretme konusundaki istikrarlı ve disiplinli yaklaşımımız ile gençlere eğitimler vererek kalifiye bir iş gücü yaratacağız. Böylece hem bir istihdam yaratacağız hem de ürünlerimizde kaliteden ödün vermeyeceğiz.
 
 
Sivil toplum kuruluşlarına çok önem veren biri olarak bir değerlendirme yapar mısınız?


Dernekler ve Sivil Toplum Kuruluşları her anlamda vaz geçilmez bir değerde olmalıdır. Bu kuruluşlar sayesinde gelişmemiz, var olan sorunlarımızı çözmemiz mümkün olacaktır. Üyelerimizin devlet ve diğer kurumlarla iş birliği, güç birliği yaparak haklarını savunmak, planlanacak eğitim faaliyetleri ile üyelerimizin ve çalışanların teknik eğitim açıklarını azaltmak, fuarlar ve diğer toplantılarda dernek üyelerine uygun koşullar sağlamak, üyelerimizin karşılaşacağı sorunlara çözüm bulmak ancak ve ancak bu kuruluşlarla mümkündür.
 
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?


Her anlamda değerli ve çok güzel bir ülkede yaşıyoruz. Ben son olarak genç girişimcilere seslenmek istiyorum. Mersin’imizin kalkınmasında, üreten bir Türkiye için cesaretle birlikte hayalleri olan genç girişimcilere her zaman ihtiyacımız var. Rekabet her daim var olacaktır; ama ben, şahsım adına gençlerimizin her zaman yanlarında yer almaya, desteklemeye devam edeceğim. Ülkemizin genç girişimcileri, geleceğin Dünya çapında liderleri olabilir ve Bu bizi gururlandırır. Bununla birlikte gençlere bir tavsiyede bulunmak istiyorum; iş hayatında başarılı olmanız için her gün değişebilen dinamikleri çok yakından takip etmeniz çok önemlidir.  Ekonomik konjonktür, piyasaların geçmişe oranla hacmi ve özellikle teknolojinin geldiği noktaya bakarsanız zaten bu önem kendiliğinden ortaya çıkıyor. İyi bir ekibiniz ve yol arkadaşlarınız olması gerekiyor. ‘’Başarı asla tesadüf değildir ve yalnız kazanılmaz.’’

Editör: Barış Köksal