Bazı konuları neredeyse on yıldır bıkıp usanmadan ısrarla eleştiriyor ve yazıyorum. On yıllık bir gecikmeyle de olsa artık bazı konularda olumlu gelişme ve değişimler görülüyor.
İnsanımız kendi kabulleri üzerinde bunları değiştirmekte zaman zaman geç kalır.
Eleştirdiğim birçok konunun içinde özellikle yıllardır Mersin’in yanlış turizm politikasını ve büyük gruplar halinde yapılan yurtdışı fuar gezilerinin yararsızlığını sürekli tekrarladım. Eski Büyükşehir Belediyesi ve MTSO Turizm Platformu’nun organizesinde 60 kişi ile yapılan bazıları iki hafta süren bu pahalı lüks gezilere katılanların sayısı ısrarlı eleştirilerim üzerine tek rakamlara düştü. Şimdilerde artık Mersin’in yıllarca turizmde avutulduğu, yanlış rakamlar verildiği ve büyük bir başarısızlık olduğu ortaya çıkıyor.

Yine Büyükşehir Belediyesi’nin yapmak istediği ve MTSO nun desteklediği Aqupark’ın yapılmaması için daha proje aşamasında sayısız yazı yazdım, karşı çıktım. Maalesef her şeye rağmen yapıldı ve sonrada yıkılarak Mersin’in 35 milyon lirası çöpe atıldı. 

Her yıl Ramazan ayında Belediyeler ve çeşitli oluşumlar tarafından ihtiyacı olmayan binlerce kişiye verilen israf ölçüsünde iftar yemeklerini eleştirdim.
Bu yıl yine geçtiğimiz hafta gereksiz iftar yemekleri ile ilgili bir yazımı yayınladıktan sonra Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Mahmut Arslan beni arayarak, yazımı okuduktan sonra bir otelde Suriyeliler için vermek istedikleri iftardan vaz geçtiklerini ve bunun yerine gıda paketi vereceklerini anlattı. Çok mutlu oldum ve ben de bu yardım paketi dağıtımında birlikte olmak istedim. 

Suriyeliler Mezitli’de “Sosyal Suriye Topluluğu” adı altında toplanmışlar. 1800 çocuğun eğitim gördüğü bir okulları, günlük 400 hastanın kabul edildiği bir sağlık ocağı ve meslek edindirme kursları var.
Yine çok önemli; Evleri gezen ve ihtiyacı olanlar için psikolojik destek sağlayan bir ekip çalışma yapıyor. 40 bin kayıtlı üyeleri var.
AKİB in hazırladığı 750 koli gıda paketi burada dağıtılacak.
Dağıtımda da izdiham olmaması için önlem alınmış. Dağıtım dernek vasıtasıyla örgütlü bir şekilde yapılacak.

Sosyal medyada bu yardımların haberleştirilmeden sürdürülmesi hususunda eleştiriler oldu. Bana göre tam tersi olmalı ve bu tür anlamlı, maksadına uygun yapılan yardımlar alabildiğince açık şekilde gösterilmeli, haber yapılmalı ki herkese örnek olsun.
Şahıslar bile yaptıkları iftarlara basını çağırıp kendilerini öne çıkarıyorlar. Beş yıldızlı otellerde yapılan iftar resimleri boy boy gazetelerde yer alıyor. Asıl şık olmayan belki de budur.
Ayrıca ihtiyaçlı olmayanlara verilen bir iftar yerine ihtiyaçlı kimselere yapılan Ramazan yardımı bir şahıs tarafından değil Akdeniz İhracatçı Birlikleri gibi bir önemli kurum tarafından yapılıyor.

Bu fikri büyük duyarlılık göstererek ortaya atan Birlik Başkanı Mahmut Arslan’ı kutlamak gerek. Bu yardımın vatanlarından uzak bir yerde Ramazan ayını geçirmek durumunda kalan Suriyelilere yapılması çok farklı duygusal bir anlam da taşıyor. 
Tabii Mahmut Arslan’ın ve firmasının Suriyeliler dışında birçok yere Ramazan yardımı yaptığını biliyoruz.
Hatta son zamanlarda çeşitli zorluklar içerisinde bulunan ve bazı kesimler tarafından güç durumda bırakılan Çarşı esnafının çok ihtiyaçlı olan çalışanlarına kendi yardım kolilerinden dağıttıklarını biliyorum.

Umarım bu durum örnek olur, en azından Ramazan’ın son haftasında yapılacak bazı israfları bir ölçüde önler.

Ben yine on yıldır yazdığım yazılarda eleştirdiğim konuları tekrarlayıp duracağım.
Kenti geliştirmeyen ve 15 yıl tüm eleştirilere kulaklarını tıkayan kişilerin yine bunları bir gün anlayabileceğini ve Mahmut Arslan gibi kişilerin ve AKİB gibi kurumların örnek alınarak sayılarının artacağını umut ediyorum.  

HARUN ARSLAN