CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, son yıllarda artan arı ölümlerinin tarımsal üretimin geleceği için büyük tehlike oluşturduğunu belirtti.

Çukurova başta olmak üzere Türkiye’nin farklı bölgelerinde bahar ayları ile birlikte canlanan tarımsal faaliyetlerin, beraberinde dikkat edilmesi gereken pek çok önemli noktayı da gündeme getirdiğini hatırlatan Dr. Şevkin, son yıllarda artan arı ölümlerine karşı baharın gelmesini beklemeden şimdiden önlem alınması gerektiğini kaydetti.

Birleşmiş Milletler’in (BM) son hesaplamalarında dünya nüfusunun 7,7 milyar olduğu, bu sayının 2040’ta 9,1 milyara, 2060’ta 10,1 milyara, 2080’de 10,8 milyara, 2100’de ise 11,2 milyara ulaşacağının öngörüldüğünü dile getiren Dr. Şevkin, en çok nüfus artışının ise büyük ölçüde gelişmekte olan ülkelerde görüleceğinin tahmin edildiğini, dünya nüfusunun 2100 yılında 9,9 milyarının gelişmekte olan ülkelerde, 1,2 milyarının ise gelişmiş ülkelerde yaşayacağının tahmin edildiğini kaydetti.

Benzer bir artışın Türkiye nüfusunda da yaşanacağını ve nitekim nüfusun 85 milyona yaklaştığını vurgulayan Dr. Şevkin, artan bu nüfusun besin ihtiyacını karşılayabilmek için bitkisel ve hayvansal üretimin artırılmasının temel bir hedef olarak ortaya çıktığını ifade etti.

İlaçlara dikkat çekti

Bitkisel üretimin artırılmasında modern tarım tekniklerinin kullanılmasının önemine işaret eden Dr. Şevkin, araştırma önergesini şu gerekçelere dayandırdı:

“Bu tekniklerin tam anlamıyla verime yansıması ancak tarımı yapılan bitkilerin hastalıkları, zararlıları ve yabancı otlarına karşı etkili bir mücadele ile mümkündür. Kültür bitkilerinde zarar veren çeşitli hastalıklara, böcek ve yabancı otlara karşı mücadele yapılmakta ve genellikle kimyasal ilaçlar kullanılmaktadır. Bu kimyasal ilaçların bilinçsiz ve teknik talimata uygun kullanılmaması durumunda hem bal üreten, hem de bitkilerin tozlaşmasında hayati öneme sahip olan bal arılarına zarar verme sonuçları ortaya çıkmakta, kimi zaman ölümlerine neden olmaktadır. Tarımda kullanılan ilaçların bal arılarına olan zararlı etkileri; kullanılan ilacın cinsi, uygulama yeri ve zamanı, uygulanan dozu, etki süresi, ilaçlama yöntemi, ilaçlama günlerindeki meteorolojik koşullar gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Hatalı ve tekniğine uygun olmadan kullanılan bazı zirai mücadele ilaçlarıyla kirlenen su kaynakları ve polen tozları, çok sayıda ergin arı ve yavru ölümlerine neden olmaktadır. Toz halinde kullanılan zirai ilaçlar, sıvı halde atılan ilaçlara oranla arılar için daha zararlıdır. Çünkü toz halindeki ilaçlar, daha kolay yayılır ve polenle birlikte kovana taşınabilirler."

Ölüm nedenleri araştırılsın

Müzeyyen Şevkin, arıların, arı ürünlerinin üretimi yanında, bitkilerde tozlaşmayı sağlayarak meyve ve tohum oluşumuna da yardım ettiklerini belirterek, "Bu nedenle bal arılarının korunmasında arıcılarla birlikte bitki üreticilerine de görevler düşmektedir. Bu anlamda, arılarla çiçekler arasında milyonlarca yıldan beri var olan karşılıklı yarar ilişkisine dayanan işbirliği, bitki üreticisi ile arıcı arasında da sağlanmalıdır. Arı ölümlerinin nedenlerinin araştırılması ve arıcı, bitki üreticisi ve devlet tarafından alınabilecek önlemlerin tespiti amacıyla meclis araştırması açılmalıdır" dedi.

Kaynak: iha