Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurulu’nda konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, "Ermenistan’ın dünyanın en fakir ülkelerinden biri olduğu ve silahlara milyarlarca dolar harcayamayacağı düşünülürse silahların kendisine ücretsiz verildiği sonucuna varabiliriz. Saldırgan bir ülkeye silah tedariki, barış görüşmelerini ciddi şekilde baltalamakta" dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurulu üst düzey toplantılarında ülke liderlerinin video mesaj yoluyla konuşmaları devam ediyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev yaptığı konuşmada, BM 75. Genel Kurul Başkanı seçilmesi nedeniyle Volkan Bozkır’ı tebrik ederek, "Kardeş Türkiye temsilcisinin böylesine prestijli bir konuma seçilmesinden memnuniyet duyuyoruz. Azerbaycan’ın bu sorumlu ve onurlu işte size destek olmak için hiçbir çabadan kaçınmayacağına sizi temin etmek istiyorum" dedi.

Konuşmasında Ermenistan işgaline değinen İlham Aliyev, "Azerbaycan’ın topraklarından yüzde 20’si yaklaşık 30 yıldır Ermenistan tarafından işgal edilmiştir. Ermenistan askeri güç kullanarak Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ ve 7 çevre bölgesini işgal etmiştir. 1 milyondan fazla Azerbaycanlı topraklarını terk etmek mecburiyetinde kalarak mülteci durumuna düştü" şeklinde konuştu.

Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarında yaşayan halka etnik temizlik yaptığını hatırlatan Aliyev, "Azerbaycanlılar işgal edilmiş bölgelerden mecburen çıkarılmıştır. Ermenistan birçok savaş suçu işlemiştir. Ermenistan, Azerbaycan’ın sivil halkına karşı insanlık suçu işlemiştir. İşgal edilmiş topraklarımızda Ermenistan tarafından suçlu, terörist ve kukla bir rejim kurulmuştur" dedi.

"Ermenistan 1992’de Hocalı Katliamını gerçekleştirmiştir" diyen Aliyev, "Birleşmiş Milletler’in kararına göre Ermenistan şartsız bir şekilde Azerbaycan’ın işgal edilmiş topraklardan geri çekilmelidir. Ancak Ermenistan, yaklaşık 30 yıldır BM Güvenlik Konseyi’nin kararını görmezden geliyor" ifadelerini kullandı.

Ermenistan’a uluslararası yaptırımlar uygulanmasını gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Aliyev, "Ermenistan uluslararası kuralları çiğneyerek işgal ettiği bölgelere yasa dışı yerleşmiştir. Bu savaş suçudur. Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarında yasa dışı yerleşimlerin hiçbir hukuki etkisi olamaz. Azerbaycan’ın kültürel ve tarihi yapıları işgal edilmiş bölgelerde Ermenistan tarafından imha edilmiştir. Amaç Azerbaycan’ın bölgedeki bütün izlerini silmektir" diye konuştu.

Aliyev, "Ermenistan işgal ettiği bölgelerdeki değerli madenleri yasa dışı yollarla uluslararası pazarlara çıkararak satıyor. Azerbaycan’ın milli kaynaklarını yasa dışı yollarla alan uluslararası şirketler yaptıkları işe son vermezlerse yasal yaptırımlara maruz kalacaktır. Azerbaycan’ın doğal zenginliklerini yasa dışı yollara alan bu şirketlere karşı yasal yollara başvurmaya başladık" ifadelerini kullandı.

Ermenistan’ın sivil halkı hedef aldığına vurgu yapan Aliyev, "Ermenistan, Nisan 2016’da Azerbaycan’a karşı geniş kapsamlı bir saldırı girişiminde bulundu. Bu saldırı sonucunda 1’i çocuk 6 sivil vatandaşımız hayatını kaybetti, 26 vatandaşımız ise yaralandı. Çatışmalarda Azerbaycan askeri birlikleri karşı saldırıya geçerek işgal edilmiş bölgelerden bir kısmını geri aldı. Ermenistan, 20 Temmuz 2020’de bu sefer sınırda başka bir provokasyona imza attı" dedi. Tovuz’da sivil yerleşim yerlerinin hasar aldığını hatırlatan Aliyev, "Azerbaycan gerekli karşılığı vermiştir ve Ermenistan hiçbir bölgeyi alamamıştır. Ermenistan bir kez daha mağlup olmuştur. Bu yakınlarda Ermenistan sabotaj birliği temas hattında sızma girişiminde bulunmuştur" dedi.

"Karabağ Ermenistan’dır" beyanının müzakere sürecine ciddi zarar verdiğini belirten Aliyev, "Azerbaycan işgal edilmiş bölgelerinde yapılan sözde seçimler provokasyondan başka bir şey değildir. Azerbaycan’ın işgal edilmiş bölgelerindeki kurulan kaçak yönetim bölgedeki barış ve güvenliğe tehdit oluşturmaktadır" diye konuştu.

Aliyev, "Azerbaycan’ın yapıcı tavırlarına rağmen Ermenistan Başbakanı müzakerelerin formatını ve şartlarını saptırmaya çalışıyor. Karabağ Ermenistan’dır beyanı müzakere sürecine ciddi zarar vermektedir. Azerbaycan’a karşı sürdüğü kabul edilemez olan 7 şart tarafımızdan reddedilmiştir. Bizim barış için tek şartımız vardır. Ermenistan askeri güçleri Azerbaycan’ın bütün işgal edilmiş topraklarından çıkmalıdır" dedi.

"Bütün dünya Dağlık Karabağ’ı Azerbaycan’ın bir parçası olarak tanımaktadır" diyen Aliyev, "Ermenistan Başbakanı, Azerbaycan’a karşı askeri operasyonlara katılmak zorunda kalacak olan on binlerce sivilden oluşan silahlı sivil gönüllü gruplarının kurulduğunu duyurdu. Ermenistan Savunma Bakanı yeni topraklar için yeni savaş çağrısında bulundu" şeklinde konuştu.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, "Ermenistan, Azerbaycan’ın büyük şehirlerine ve önemli sivil altyapısına, Bakü yakınlarındaki dünyanın en büyük petrol ve gaz terminallerinden biri olan ve onlarca ülkeye enerji güvenliği sağlayan Mingaçevir Rezervuarı ve Sangaçal Terminalini vurmakla tehdit ediyor. Ermenistan liderliği tarafından Azerbaycan düşmanlığı içeren açıklamalar ve provokasyonlar, Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı yeni bir savaşa hazırlandığını göstermektedir" dedi.

"Müzakereler sözde olmamalı, sonuç odaklı ve anlamlı olmalı"

Ülke liderlerine seslenen Aliyev, "BM’yi ve uluslararası toplumu Ermenistan’ı daha fazla askeri saldırganlıktan kaçındırmaya çağırıyoruz. Ne yazık ki AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının faaliyetleri herhangi bir sonuç vermedi. Müzakereler sözde olmamalı, sonuç odaklı ve anlamlı olmalıdır. AGİT Minsk Grubu eş başkanları Rusya, Fransa ve ABD’nin açıklamaları, statükonun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Bu ifadeleri memnuniyetle karşılıyoruz, ancak yeterli değil" dedi.

Somut adımlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Aliyev, "Yaklaşık 30 yıldır müzakere sürecine katılımımız barıştan yana olduğumuzun açık bir örneğidir. AGİT Minsk Grubunun 11 üyesinin tamamı süreçte aktif rol almalıdır" ifadelerini kullandı.

“Tüm ülkeleri Ermenistan’a silah tedarik etmekten kaçınmaya çağırıyoruz”

Ermenistan-Azerbaycan çatışmasının Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü çerçevesinde çözülmesi gerektiğine vurgu yapan Aliyev, “Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü hiçbir zaman müzakerelerin konusu olmadı ve olmayacak. Azerbaycan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğü tamamen sağlanmalıdır. Dağlık Karabağ, Azerbaycan’ın eski ve tarihi bir bölgesidir. Karabağ Azerbaycan’dır" dedi.

Aliyev, "Ermenistan’a artan silah tedarikinden ciddi endişe duyuyoruz. Özellikle Ermenistan’ın Azerbaycan’ın Tovuz bölgesi yönünde yaptığı askeri provokasyondan sonra. Sınırdaki çatışmaların sıcak aşaması 16 Temmuz’da sona erdi. Ertesi gün 17 Temmuz’dan Eylül’e kadar bin tondan fazla askeri teçhizatın askeri kargo uçaklarıyla Ermenistan’a taşınmasına şahit olduk" diye konuştu.

"Saldırgan bir ülkeye silah tedariki, barış görüşmelerini ciddi şekilde baltalamakta"

Cumhurbaşkanı Aliyev, "Ermenistan’ın dünyanın en fakir ülkelerinden biri olduğu ve silahlara milyarlarca dolar harcayamayacağı düşünülürse silahların kendisine ücretsiz verildiği sonucuna varabiliriz. Etnik olarak temizlenmiş saldırgan bir ülkeye silah tedariki, barış görüşmelerini ciddi şekilde baltalamakta ve saldırgan devleti yeni askeri provokasyonlara başvurmaya teşvik etmektedir. Bu anlamda tüm ülkeleri Ermenistan’a silah tedarik etmekten kaçınmaya çağırıyoruz” dedi.

Konuşmasının sonunda yeni tip korona virüs (Covid-19) salgınına da değinen Aliyev, “Korona virüs salgını dünyadaki durumu kökten değiştirdi ve yeni gerçeklerle karşılaştık. Başlangıçta virüsün gelişmekte olan ülkeleri etkilemesi bekleniyordu. Ancak salgın, gelişmiş ülkeleri de ciddi şekilde etkiledi. Bu, virüsün sınır tanımadığını bir kez daha kanıtlıyor" dedi.

"Ülkede Covid-19 ile durum kontrol altında"

"Salgını ancak karşılıklı destek ve ortak çabalarla aşabiliriz" diyen Aliyev, "Azerbaycan, virüsün yayılmasını önlemek için zamanında adımlar attı. Azerbaycan’da sağlık altyapısı önemli ölçüde geliştirilmiş ve yeniden yapılandırılmış ve son 17 yılda yaklaşık 700 hastane yeniden inşa edilmiş veya restore geçirilmiştir. Alınan tedbirler neticesinde ülkede Covid-19 ile durum kontrol altında" diye konuştu.

"2 milyar dolarlık bir ekonomik ve sosyal yardım paketi sağlandı"

Salgının getirdiği ekonomik zorluklara rağmen vatandaşların hayatının ve sağlığının öncelikli olduğunun altını çizen Aliyev, "Ekonomik istikrar, makroekonomik ve finansal istikrarı sağlamak, işsizlik sorunlarını gidermek için 2 milyar dolarlık bir ekonomik ve sosyal yardım paketi sağlanmıştır. Sosyal destek önlemleri yaklaşık 5 milyon vatandaşı veya ülke nüfusunun yarısını kapsıyor" dedi.

"Azerbaycan, korona virüs ile bağlantılı olarak 30’dan fazla ülkeye insani ve mali yardım sağladı"

Aliyev, "Dünya Sağlık Örgütü, salgınla mücadelede Azerbaycan’ı örnek ülke olarak adlandırdı. Azerbaycan, korona virüs ile bağlantılı olarak 30’dan fazla ülkeye insani ve mali yardım sağladı. Girişimimiz temelinde, Mayıs 2020’de korona virüse karşı video formatında Olağanüstü Bağlantısızlar Hareketi Zirvesi düzenlendi. Zirvede Bağlantısızlar Hareketi adına, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Korona Virüsle Mücadele Konusunda Devlet ve Hükümet Başkanları düzeyinde Özel Oturumu düzenlenmesini başlattım" dedi.

Girişimin 130’dan fazla BM üyesi ülke tarafından desteklendiğini hatırlatan Aliyev, "Özel Oturumun salgından etkilenen tüm alanların kapsamlı bir tartışması için bir ortam oluşturacağına ve bunun sonuçlarını ele alma çabalarına katkıda bulunacağına inanıyorum. Uluslararası barış ve güvenlik, salgının dünya güçleri üzerindeki etkisi ülkeler arası dayanışmayı gerektiriyor. Bu anlamda birkaç öneride bulunmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

"BM’nin küresel düzeyde yeterli yanıt verebilme yeteneğini artırmaya özel önem verilmeli"

Konuyla ilgili önerilerini sıralayan Aliyev, "Pandemi sonrası dönemde uluslararası kuruluşlar bünyesinde reformların yapılması önemlidir. Bu bağlamda, BM’nin küresel düzeyde rolünü ve prestijini, çağımızın zorluklarına daha yeterli yanıt verebilme yeteneğini artırmaya özel önem verilmelidir. Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmaması BM’nin itibarına zarar veriyor. Güvenlik Konseyi kararlarını uygulama mekanizmaları oluşturulmalıdır" dedi.

Aliyev, "Pandemi sırasında mülteciler ve yerinden edilmiş kişiler en savunmasız gruplar haline geldi. Bu savunmasız gruba mensup olanların kendi topraklarına güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönmesi konusu giderek daha önemli hale geliyor. Aşının bulunabilirliğini ve adil dağıtımını sağlamak önemli bir konudur ve en az gelişmiş ülkeler bunu ücretsiz olarak almalıdır. Bu bağlamda, burada ek kontrol mekanizmaları kurulmalıdır. Pandeminin farklı ülkeler tarafından sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin uygulanmasına olumsuz etkisinin kapsamı dikkatlice analiz edilmeli ve çözümler belirlenmelidir” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha