20 yıllık meslek hayatımda Adli Tıp Morgu'nda 'ceset' fotoğraflamış birisi olarak böylesine bir vahşet ne duydum ne gördüm.! 
İçim yanıyor; 
'20 Yıldır bu işi yapıyorum artık duygularım alındı' dediğim günlerde böylesine büyük bir vahşet benim psikolojimi bile alt üst etti..
O şerefsizin, 'ölmediğini anlayınca şah damarına doğru bıçağı soktum, DNA  izi kalmasın diye bileklerinden ellerini kestim' kelimelerini okudukça içimdeki öfke giderek artıyor.!
Özgecan için kahrolurken, her gün otobüslere binmek zorunda olan yüz binlerce genç kadın için üzülüyorum.. Nasıl bir psikolojidir ki, böylesine vahim bir olayın ardından halen ootobüslere, minibüslere binmek zorundalar.!
Sadece kadınlar mı; tabi ki değil.. Bu ülkede 'göster bakalım amcalarına pipini' ile başlayan erkeklik göstergesi, otobüsteki fortçuluk olaylarının mizahi bir dille sıradanlaştırılması, 'Fatmagülün suçu ne.?' serileri ile tecavüzün normalleştirildiği bir toplumda çocuk olmakta büyük bir tehlike.!
İçimdeki öfke o kadar büyük ki, Özgecan için üzülürken, geleceğimiz adına da büyük kaygı yaşıyorum.. Toplumsal birlikteliğin had safhaya ulaştığı şu günlerde ne yapılabiliyorsa yapılır; sonrası ise bir 'Münevver Karabulut' olayı daha.! Unutulur gider.!
Özgecan için ne yazacağımı inanın bilmiyorum; yazıp yazıp siliyorum şu satırlarda.! O kadar çok şey söylendi ki, o kadar güzel ifade edildi ki içimizdeki acı.! Üzerine çok fazla kelam edilecek bir durum kalmadı..
Ama geleceğimiz için bir kaç sözüm olacak.. Bir daha aynı olaylar yaşanmasın diye.!
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu başkanı bugün bir açıklama yaptı; ' Taksici cinayetlerinin önüne geçmek için yapılan güvenlik butonu gibi çalışmaların minibüs ve otobüslerde de yapılması gerekir' diyor TŞOF Başkanı.. Çok sert cevaplar vermek isterdim ama en yalın anlatımı ile 'Senin tüm şoförlerin 'Suphi Altındöken mi.?' diyorum.! Eğer öyle hissediyorsan durum vahim.!
Milyonlarca insan annesini, karısını, kızını, çocuklarını böylesine sapık ruhlu insanlara mı teslim ediyor.? Bence çok acil bir şekilde Türkiye'deki tüm şoförler psikolojik eğitimlerden ve sınavlardan geçirilmeli ve gerekiyorsa şoförlükleri iptal edilmeli.. İş güvenlik butonuna kalırsa vay halimize.! 
Ölmeyen kızcağazı öldürmek için kendini yırtan sapık ruhlu katiller, güvenlik butonunu mu iptal edemeyecekler.?
DAĞ BAŞINDA BİR KAMPÜS; ÇAĞ ÜNİVERSİTESİ
Mesleğe ilk başladığım yıllardan bu yana Çağ Üniversitesi ve Çağ Koleji'ni duyarım.. Bir kaç kez de haber için gitmişliğim var.. Yıllardır aklımın almadığı bir soru, 'Dağın başında bu okulun ne işi var.?'..
Hadi 'Özel okul, beğenmiyorsan çocuğunu yollamazsın' mantığı ile bir cevap geldi diyelim; 2 gündür sosyal medyada dolaşan bir yazı var.. 
Çağ Üniversitesi öğrencilerinin 'Okul yönetimine defalarca servis ringlerinin arttırılması için dilekçe verdik.. Okul yönetimi bu isteğimizi olumlu karşılamadı.. Bundan dolayı da tüm öğrenciler, Özgecan'ın katledildiği TOK minibüslerini defalarca kullanmak zorunda kaldı' diyorlar..
Eğer bu dilekçe olayı doğru ise tam manasıyla bir SKANDAL.!
Kimse çıkıp 'Olay münferit bir olaydır; okulumuz dışında gelişmiştir' demesin.. Böyle bir savunma YOK, OLAMAZ.!
Buradan gücüm yettiğince herkese seslenmek istiyorum.. 
Öğrencilerin 'DİLEKÇE' iddiası ne kadar doğru.?
Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu,
Sayın Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı,
Sayın YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç,
Sayın Mersin Valisi Özdemir Çakacak,
Sayın AK Parti İl Başkanı İsmail Taşpınar,
Sayın CHP İl Başkanı Abdullah Özyiğit..
Eğer biraz vicdanınız varsa, biraz içiniz yandıysa Çağ Üniversitesi'ndeki o öğrencilerin iddialarını araştırın.. Eğer okul idaresinin bir suçu varsa da gereğini yapın.!
Önemli not: Çağ Üniversitesi Öğrencileri yarın (18.02.2015 - Çarşamba) saat 09.00'da okul önünde toplanarak bir açıklama yapacak.. Bu çığlığa destek vermek isteyenleri de yanlarında görmek istiyorlar..