Mersin’in kalkınması ve marka kent haline gelebilmesi için çalışmalarını sürdüren Mersin Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz ve Yönetim Kurulu Üyeleri, çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarının Başkanlarını ve Üyelerini bir araya getirerek Mersin’in sorunlarını ve yapılması gerekenleri paylaştı. 

Toplantıya, Türk – Arap Ülkeleri İş Adamları Derneği Başkanı Canan Sunay, Türkiye – Irak Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Başkanı Nevaf Kılıç, Çukurova Sanayici ve İş Dünyası Federasyonu Başkanı Süleyman Sönmez, Türkiye Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Tarkan Kadıoğlu, diğer Sivil Toplum Kuruluşları Üyeleri ve Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği Üyeleri Katıldı.

Mersin Sanayicileri ve İş Adamları Derneğinin bu zamana kadar yapmış oldukları ve faaliyet gösterdikleri projeleri anlatan tanıtım filminin ardından, toplantının açılış konuşmasını yapan Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz: 

‘ MESİAD, ilk kurulduğu günden bu güne gerek Mersin’in gerekse de Çukurova’nın ve Türkiye’nin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması açısından duyarlı davranmış ve bu konuda üzerine düşeni eğilmeden, bükülmeden, samimi bir şekilde dile getirmiştir. 

Türkiye’nin bu şekilde yol yürüyemeyeceği açık bir şekilde ortadadır. Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Bu anayasanın çağdaş uygarlık dediğimiz, tam demokrasi, eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşamayı öngörmeli ve Türkiye’de hukukun üstünlüğünü hakim kılacak şekilde organize edici olmalıyız. Aksi takdirde bir imparatorluk üzerine kurulmuş olan Anadolu’da farklı kültürlerin bulunduğu bir ortamda bir arada yaşama imkanı pek mümkün olmayacak. 



Bildiğiniz üzere şuanda ateş çemberi içerisinde duran bir ülkenin vatandaşlarıyız. Suriye, Irak ve Güney Akdeniz’in tamamındaki çatışmalar, bize de yansımıştır ve bu nedenden dolayı büyük bir mülteci göçü yaşanmıştır. Tabi şuan ülkemizin doğusunda da bu ülkelere benzer bir durum söz konusu. Her gün gelen şehit haberleri ve sivil ölümlerinin meydana gelmesi bizi kanıksatır hale getirdi. Bu sürdürülebilir bir durum değil, bunun bir an evvel durdurulması ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının mutlu bir şekilde bir arada yaşaması gerekir. MESİAD olarak bizim bu konuyla ilgili öngörülerimiz var. Terör daha önce sadece PKK eylemleri ile sürerken, şimdilerde terörün boyutu değişmiş durumdadır. Terörün ne zaman, nerede ve ne şekilde ortaya çıkacağını kestiremez hale geldik.
 
Şuanda ülkemizde birçok mülteci vardır ve bunların yaklaşık 450 bini Mersin’de yaşıyor. Tabi ki de yaşama hakkı elinden alınmış bir toplumu bağrımıza basmamız gerekiyor fakat, devletimiz mültecilerin kabulü konusunda yanlışlar yaptı. Gümrük kapılarını kapattık sınırlarımızı açtık, böylece kontrolsüz girişe neden olduk. Şuana kadar mültecilerin tamamı kontrol altına alınmış değil… Şuan kaç mülteciyi barındırdığımız net olarak bilinmiyor. Bu yüzden devletimizden temel isteğimiz tıpkı Türk vatandaşlarında olduğu gibi, bunların tamamının tam kayıt altına alınması ve mümkünse eğitilerek toplumun içine gönderilmesini istiyoruz, zira farklı kültürler, farklı anlayışlar bir arada kolay kolay yaşayamıyor. Biz bin yıldır bir arada yaşarken, şuanda bile doğuda çatışmalar sürüyorken, yeni gelenler ile kolay kolay anlaşacağımızı düşünmüyoruz. ‘ ifadelerini kullandı. 

Terör olaylarının bir an evvel son bulmasını temenni eden Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Mehmet Deniz, PKK’ya silah bırakma çağırısında bulundu. MESİAD’ın sadece Türkiye sorunlarının dışında yerel sorunlara da çözüm bulmaya çalıştığına vurgu yapan Deniz, 1/100 bin’lik imar planları ve Lojistik Master konularının iyi bir araştırma neticesinde, büyük bir titizlikle takip edilmesi gerektiğini ifade etti. 

Mehmet Deniz’in ardından konuşmasını yapması için kürsüye davet edilen Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Konfederasyon Başkanı Süleyman Sönmez konuşmasına, ülkenin refah içerisinde, huzur ve barışın egemen olduğu bir yaşam dilediğini ifade ederek başladı. 

Çukurova bölgesinde ki konulara değinen Sönmez, Rusya ile yaşanan krizden en çok etkilenen bölgenin Çukurova bölgesi olduğunu vurgulayarak, Rusya krizinin Ocak 2016 bilançosu bile ağır bir yük getirdi. Ocak 2015 tarihinde 358 bin tonluk yaş meyve sebze ihracatına karşılık 2016 ocak ayı miktarı 243 bin ton oldu. Parasal olarak ifade edersek 2015 Ocak ayında olan miktar 218 Milyon Dolarken, Ocak 2016’da bu miktar 133 Milyon Dolar olarak gerçekleşti. 
2023 yılı hedefleri arasında Adana ve Mersin birlikteliği en etkili etkenler arasında olacaktır. Biz Çukurova Bölgesini dünyanın lider bölgeleri arasında yerini alması için gayret göstereceğiz. 



İşte tam bu noktada Sivil Toplum Kuruluşlarına büyük görevler düşüyor. Mensubu bulunduğumuz TÜRKONFED çatısı altında, önümüzdeki dönemlerde daha verimli projeler gerçekleştireceğiz. Bu bağlamda tüm kamu ve kuruluşlarla birlikte ortak hareket etme girişimlerimizi artıracağız.’ Dedi.

Son olarak konuşması için kürsüye davet edilen Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Tarkan Kadıoğlu ise konuşmasını şu sözlerle ifade etti;

‘ TÜRKONFED’i Mayıs ayında devraldığımızda, bünyemizde 12 bin 500 işçi insanımız vardı, şuanda 24 bin 100 iş insanını getirdik. 147 derneğimiz vardı… Şuanda 186 derneğimiz var. 21 tane Federasyonumuz vardı… Şuanda 24 Federasyona getirdik. 15 bin şirketi temsil ediyorduk… şuanda Türkiye genelinde 40 bin şirketi temsil ediyoruz. Türkiye’nin kurumlar vergisinin yüzde 86’sını, Türkiye’deki dış ticaretin yüzde 55’ini ve Türkiye’de 7 Milyon istihdam sağlayan TÜRKONFED üyelerisiniz. 



Türkiye’nin Şırnak’ından Tekirdağ’ına kadar … İzmir’inden Kars’ına kadar her yerinde yerleşimimiz var. Bünyemizde hem sektörel derneklere hizmet ediyoruz, hem de bölgesel derneklere hizmet ediyoruz. 

Umut ediyorum ki TÜRKONFED’in başardığını Türkiye’deki siyasetçilerimiz de başarır ve şuan yaşan huzursuzluk, ayrışma ve saf tutma gibi olaylar bir an önce son bulur.’

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyon Başkanı Tarkan Kadıoğlu’nun konuşmasının ardından, Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği tarafından katılımcılara ödül verilerek toplantı noktalandı. 

 


 
Editör: Barış Köksal