Mehmet Deniz: MEP özelliğini yitirdi

www.cukurovaexpres.com'un sorularını yanıtlayan Mersin Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz, kent adına önemli projelerden bahsetti. İşte Berivan Sürgit'in o röportajı:

Biz Mersin Sanayicileri ve İşadamları Derneği (MESİAD) olarak 3 proje üzerinde yoğunlaşıyoruz. Eylül ayının başlangıcından itibaren çok yoğun bir döneme gireceğiz. Birinci önceliklerimizden bir tanesi Mersin Merkez’de kurulu dört ilçenin Kaymakam ve Belediye Başkanlarını ve ilgili daire müdürlerini MESİAD’a davet edip onlara ilçeleriyle ilgili beklentilerimizi, projelerimizi sunmayı ve onlardan da bu konuda neler yapacaklarına dair bilgi almak ve birlikte bir sinerji yaratmayı hedefliyoruz. Bu bizim ilk projemiz olacak. Her bir ilçemizin göreceli üstünlükleri var, her ilçemizin önünde bir takım zorluklar var. Ama bunları daha düzeyli, daha anlaşılır bir şekilde nasıl aşacağımızı ve kamuoyunu nasıl birlikte oluştururuz şeklinde bir çalışmayı hedefliyoruz.

Uzun süreli bir çalışmamız daha var Çukurovalılık bilincinin geliştirilmesi. Bu da ikinci ve sürekli bir çalışmamız olacak. Bilindiği üzere Adana ve Mersin rakip iki il olmaktan çıktı. Sinerji ve birlikte kalkınmaya doğru giden iki il olma yolunda ilerliyor. Burada bizim çabamız çok önemli tabi ki Adanalı iş adamlarının da çabası ve desteği büyük; biz birlikte bu fikri oluşturmaya çalıştık ve başardık diyebilirim. Yani Çukurova’yı ikinci bir Marmara Havzası yapabilir miyiz.? Bu birlikteliğin sonu ne olacak.? Tabi milletvekillerimizle de bu konuyu konuşarak ikinci İstanbul veya ikinci Marmara olma fikrini anlattık; bu fikir çok rağbet gördü. Bu projemiz çok önemli, hem halk tarafından hem de ilgililer tarafından da heyecanla karşılanan bir fikir. Bu fikrin olgunlaşması adına da çok çaba sarf edeceğiz.

3’üncü projemiz ise Yılın İş Adamı ödülü. 2014 verilerine bakarak, 2015 yılında Yılın İş Adamını seçeceğiz ve tabi bu arada mümkün ise bu ödül töreninde ve sonrasında 11 milletvekilini bir araya getireceğiz. Birlikte toplantılar düzenleyerek aralarında bir hemşerilik bağının geliştirilmesi önemli. 

Bir diğer önemli husus da MESİAD’ın kurucusu olduğu Mersin Ekonomi Platformu özelliğini yitirmiş bulunuyor. Biz buna yeniden işlevlilik kazandırmak ve gerçekten hak ettiği noktaya taşımak anlamında ama ismi Ekonomi Platformu olur ama başka bir isim olur. Yeni bir isim bulunur; orası tam net değil. Tabiî ki katılımcıların ortak fikriyle olgunlaşacak bir karar olacak. Daha önceleri biz bu platformu kurarken Mersin’de eli taşın altında olan 10-11 derneği bir araya getirmeyi düşünmüştük. Fakat sonradan şu veya bu nedenlerden dolayı sayıları 30’u buldu; bir çoğu da sadece başkanlık dönemini bekler hale geldi. Yani kimileri o 6 aylık dönemi bekler hale geldi ve sonradan kaybolup gidiyorlar. Platforma bir katkıları var mı.? Yok mu.? Bakılmıyor. 

Platformu kurmamızın amacı dernekler kendi işlevlerini yerine getirecekler; Mersin’in ortak sesi ve gür sesinin çıkması gerektiği zamanda dernekler bir araya gelecek ve ortak bir sinerji yaratacak. Yani Ekonomi Platformu'nun görevi buydu; ama şimdi kendileri de bir dernek sahibi sayılmaz yani 3 - 4 üyeli bir dernekten bir şey çıkmaz.

Mersin Ekonomi Platformu, derneklerin işlevlerini yok sayarak derneklerden üstün ve derneklerin önünde yanlış bir yapılanmaya gerdi. O zaman ya dernekler gereksizdir; ya da Ekonomi Platformu gereksizdir. Dernekler gerekli ise kendilerini ilave etmiyorlarsa işlevlerine sahip çıkmalıdır. Örneğin; MESİAD hiçbir kurumun arkasında yer almayacak kadar güçlüdür. Elbette ki destek oluruz, Mersin’in çıkarları doğrultusunda ama kendi işlevlerini bir kenara atıp lokomotif bir dernekken vagon olmak istemiyoruz. Temel yapımız bu. Şu anda dernekler pasifleştirilerek dernekler üstü bir kurummuş gibi bir düzen olamaz orada amaç derneklerin ortak sesini belirli platformlarla birlikte Mersin’i siyaseti, ekonomisi ve sosyal yapısıyla bir araya getirip Mersin’e yararlı hale gelmesiydi. Ama şuanda bunu yapmıyor kendini derneklerin önüne koyup işlev yürütmeye çalışıyor. 

Yeni bir platform değil de, mevcut platformu rehabilite edebilir miyiz.? Önce buna bakacağız. Tabi ki burada 10 kadar dernek daha var. O yüzden ilk düşüncemiz rehabilite edebilmek. Ama olmaz rehabilite edilemez durumda ise yeni bir insiyatif kurmayı planlıyoruz. Mersin Ekonomi Platformu derneklerin var olma nedenini reddetmiş noktaya gelmiş. Kendi başına buyruk sorumluluğu olmayan, hiçbir külfeti de olmayan bir yapı haline gelmiş. MEP tamamen kimlik kullanma amaçlı bir hal almış. Dernekler kimsenin kimliğini yükseltmek amaçlı kullanılan bir yer değildir. Dernek kuruluş amacını yücelten bir kuruluş olmadır. Ekonomi Platformu gerçekten rayından çıkmış bir halde ve acil bir şekilde rehabilite edilmesi gereken bir kuruluştur.

Açıkçası Kalkınma Kurulu Başkanlığı’nın MESİAD’a geçmesi gerektiğine inanıyordum, ama bir takım nedenlerden ötürü yine saygın bir arkadaşımıza verildi.  Çukurova Kalkınma Ajansı'na, MESİAD'ın Çukurova'nın Marmara Havzası olma fikrini en çok yayacak ve önemsetecek kuruluş gözüyle bakıyoruz. Ortak bir sinerji alanı olarak görüyoruz. Hem Mersin, hem de Adana’yı kapsadığı için de ve yeniden iki ilde RİSK programlarını hayata getirdiği için de bu bölgeye çok şey katacağına inanıyoruz. Çukurova Kalkınma Ajansı, Türkiye’nin bir ilki. Aynı zaman da gerek MESİAD olarak, gerekse de ben bireysel olarak o Kalkınma Ajansı’nın kurulmasında büyük emek sarf edip gönüllü çalıştık ve tabi ajansın başarısını isterim. 

Kaynakları var ve bugüne kadar sektörel anlamda bir miktar desteklerle kalkınma sağlanmış. Bizim arzumuz o küçük meblağlı destekler yerine toplumsal destekleri sağlamak sureti ile toplumsal inovasyon ve toplumsal hareketi oluşturması. Kalkınma Ajansı'nın alt yapılarının sorunsuz bir şekilde hazır hale getirilmesi gerektiğini savunan bakanımızla bizde aynı görüşteyiz. Çukurova Kalkınma Ajansı daha çok katılımcı, daha yaygın ve araştırıcı bir şekilde devam ederse daha başarılı olur. Bizim kişisel görüşümüz şu; gerek Adana’nın, gerekse Mersin’in göreceli üstünlükleri var. Bu ortak yapıların bir araya gelerek birlikte geliştirilmesi, özel göreceli üstünlüklerinde ayrıca göz ardı edilmeden aynı şekilde birlikte ve sürdürülebilir şekilde geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden biz diyoruz ki, her bir ilin kalkınmasını gündeme getirdiğimiz vakit o ilin Adana ile örtüşen kalkınma alanları nelerdir bunları ortak katılım alanlarına dönüştürmek geri kalan alanların ise ilçeler düzeyinde inceleyip, ilçenin göreceli üstünlükleri nelerdir, hangi alanlarda o ilçeler kalkınır onları tespit edip ve bu tarz tespitlerle ARGE servisi sağlamak. 

Çukurova Kalkınma Ajansı’ndan beklediğimiz çok önemli bir husus ise gerek Adana’da, gerekse Mersin’de bir yatırım takip ofisi kurulması. Bu yatırım takip ofisi kendisine gelen müracaatı kişinin yerine geçerek yerel yönetimlerde, kamu kurumlarında takip eder, sonuçlandırır, erken sonuçlanmayanları da siyaset, valilik gibi kurullar vasıtasıyla baskı unsuru oluşturarak hızla neden ve sonuca varır. Bunu yaptığı taktirde insanların bürokrasi bıkmışlığı ortadan kalkar ve ayrıca bir noktadan yönetilen yatırımlar çok daha hızlı ve çok daha organize edici olur. Eğer yatırım iki ili birden veya tüm Çukurova’yı kapsıyorsa bu sefer o üst kurul vasıta ile iki ilinde merkez yönetimlerini harekete geçirerek ortak hareket etmeyi yaratabilir. Ümitliyiz iki ilinde kendi aralarında oluşan bağları var aslında en büyük şansımızda bu.