Gökal kitabın yazılma serüvenine şu zamana kadar ki verdiği özel eğitimler, konferanslar ve panellerde sıkça karşılaştığı sorular ve problemlerden yola çıktığını belirtti. 

Uluslararası düzenlenen Hollanda Altın Lale Ödülleri Kapsamında Eğitim ve Kültür Dalında  “Altın Lale Ödülü”, Zirvedekiler Başarı Ödülleri Kapsamında “Yılın Kişisel Gelişim Uzmanı Ödülü”, PBY Media ve Wishbox Project’in düzenlediği Medya ve İletişim Ödülleri Kapsamında “Etkili İletişim ve Hitabet En İyi Ödülünü” alan Güray Gökal, Eğitim Seferberliği Çalışmalarında  15.000 aile hedefine ulaşmak için yeni seminerler düzenlemeye devam edeceğini belirtti. Gökal ailelere; beden dili, çocuklarla etkili iletişim, temsil sistemi, mikro ifadeler, aile-öğrenci koçluğu, temel ifade becerileri, nefes koçluğu, diksiyon, hitabet, Beynimizi Tanıyalım, Sosyal Medya Bağımlılığı, Motivasyon ve Bilinç Geliştirme, Hızlı ve Etkin Okuma konularında eğitimler vermeye devam ediyor.

Gergin, kaşları çatık, sohbet edemeyen ve gülümsemeyen bir toplum olduğumuzu ve bu nedenle pozitif, uzun uzun sohbet eden insanları daha sevgi dolu ve iletişime açık bulduğunu ifade eden Gökal, bu yozlaşmaya en büyük nedenin bilinçsiz kullanılan Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal paylaşım sitelerinde çok fazla zaman harcanması durumunda, "günlük hayattan geri kalma, sorumluluklarını yerine getirememe ve günlük işlevselliğin azalması" gibi sorunlardan kaynaklandığını belirtti.
Gökal, “Kişi, zamanla gerçek hayattaki emek ve sabır gerektiren kalıcı ve derin deneyimlerden uzaklaşmaya başlar. Anlık doyum ve tatmini bir an önce sağlamaya çalışarak, uzun süreli doyumları unutur. Sosyal medyada çok vakit geçiren kişi için uzun süreli mutluluğun, neşenin ve derin hislerin yerini yüzeysel ve anlık duygular alır." dedi.

Sosyal medya kullanımının giderek bağımlılığa dönüştüğüne işaret eden Gökal, bunun alkol ve sigara bağımlılığından bile daha tehlikeli olabileceğinin birçok araştırmacı tarafından ortaya konulduğunu vurguladı ve sözlerini şöyle sürdürerek:
“Her çeşit bağımlılıkta kişi bir aktiviteyi o kadar çok yapar ki o, zararlı bir alışkanlık haline gelir ve bu alışkanlık, kişinin hayatındaki okul, iş, sosyallik gibi önemli alanlarda geri kalmasına ve yanlış tercihler yapmasına yol açabilir. Teknolojinin getirdiği birçok hastalık ve psikolojik sorunlara bir yenisinin daha eklenerek Nomophobia (Nomofobi); yani cep telefonundan mahrum kalma korkusu oluşmuştur. Bu korku özellikle genç nesli etkilemiştir. No Mobile Phobia diye de adlandırılan fobi günden güne artış göstermektedir. Araştırmalar ve yapılan incelemelerde insanlar, internet ve medyadan uzak kaldığı zaman veya cep telefonlarının şarjı bitince, diğer bağımlılıkların yoksunluğuna benzer psikolojik ve fizyolojik sorunlar yaşayabiliyorlar. Bu sorunlar arasında yoğun endişe, kişisel davranış bozukluğu, depresiflik, nabız yükselmesi ve azalan düşünme kapasitesi ve bir süre sonra yalnızlık hissetmesi yer almaktadır.” dedi.



 
Editör: Barış Köksal