DT. Aslı Özel yazısında şu ifadelere yer verdi;


"Süt dişlerinin temel görevi çocuğun düzgün beslenmesini sağlamaktır. Ayrıca konuşmanın düzgün gelişimi de süt dişlerinin varlığına bağlıdır. Süt dişleri kapladıkları alanı: yerine gelecek olan kalıcı diş için korumaktadır ve kalıcı diş sürerken ona rehberlik yapmaktadırlar.

Süt dişi erken çekildiği zaman bu doğal yer tutuculuk fonksiyonu da ortadan kalkmaktadır. Süt dişlerindeki çürükler ; ağrı ile çocuğun çok küçük yaşlarda tanışmasına ve gelecekte bazı fobileri olmasına neden olabilir. Ayrıca bu çürükler süt dişlerinin çok erken kaybına neden olabilir.
 
Süt dişleri normal dişlere oranla daha çok organik madde içerirler, bu nedenle çürümeye daha yatkınlardır, daha kolay ve hızlı çürürler. Çocuklar, çürüğün erken döneminde görülebilen sıcak-soğuk hassasiyeti ve hafif ağrı gibi sinyalleri zamanında yorumlayamazlar. Olayı ancak dayanılamayacak kadar ağrı olmasında fark ederler ki bu durumda çok geç kalınmış olabilir.

Çocuklar ağız bakımına yetişkinler kadar dikkat edemezler. Çocuğun el becerisi, merakı ve ebeveynin tutumu diş fırçalama alışkanlığını belirler. Özellikle annelerin sıklıkla yaptığı bir hata da emzik ya da biberonu şeker, bal vb. gibi gıdalara batırarak çocuklara vermeleri veya uyku aralarında şekerli süt, meyve suyu gibi gıdalara alıştırmalarıdır. Böylece beslenme düzensizliğinden dolayı dişler çürümeye yatkın hale gelir.

Tedavi edilmeyen süt dişi çürükleri, ağrı, kötü koku, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve kötü bir görüntüye yol açar. Bu dönemdeki tedavi edilmeyen diş bozuklukları, ileride diş çapraşıklığı, çene gelişiminde bozukluk ve genel sağlık problemlerine sebep olabilmektedir. Dolayısıyla süt dişlerindeki çürükler, "nasıl olsa yerine yenileri gelecek" yanılgısına düşmeden tedavi edilmelidir"

Editör: Barış Köksal