Horlama, gündüz aşırı uyku hali, yetersiz uyku, bilişsel bozukluklar, özellikle dikkat dağınıklığı, karakter ve kişilik değişiklikleri, iktidarsızlık ve nefes durması hali olması, gibi rahatsızlıklardan bir veya ikisinin bulunmasının kişide uyku bozukluğunun olduğunu göstereceğini kaydeden Mersin Doğuş Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uz. Dr. Betül Gürbüz, 'Bu semptomlara bağlı sistemik şikayetler gelişir. Bunlar son derece önemli hayati risk oluşturacak sonuçlardır. Kalpte ritm bozukluğu, hipertansiyon, kalp krizi, inme, akciğer hastalıkları ve akciğer ödemi, kan hastalıkları, ani ölüm; uyku apne sendromu sonucunda oluşabilecek risklerdir' dedi.

Mersin Doğuş Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uz. Dr. Betül Gürbüz, 'Uyku bozuklukları, uyku-apne sendromu ani ölümle sonuçlanabilecek ciddi bir hastalıktır.  Bu nedenle tanı ve tedavisi önem taşımaktadır. Uyku-apne sendromu genellikle eşlerin horlama ve uykuda nefes durması şeklinde tanımladığı ve kesin olarak uyku laboratuvarında teşhis konulan bir durumdur.  Uyku laboratuvarında, uyku süresince beyin dalgaları, kas-göz hareketleri, ağız ve burundan solunum, horlama, kalp hızı, bacak hareketleri, kan oksijen seviyesi kaydedilir. Solunum çabası olup olmadığı saptanır. Bütün bunların yapılabilmesiyle uyku problemi tam olarak anlaşılabilir. Uyku testinden sonra kayıtlar incelenerek sorun net olarak tanımlanır ve tedavi buna göre planlanır. Yardımcı yöntemler olarak kilo vermek, alkol ve uyku ilacı kullanmamak, sigarayı bırakmak, sırt üstü yatmayı engellemek tavsiye edilir' dedi.
Editör: Barış Köksal