Hep televizyonlarda görürdük; ne güzel gelirdi gözümüze.. İsveçli bir bakan bisikletin üzerinde, İngiliz belediye başkanı metroda, İtalyan milletvekili otobüste..
Gün gelecek Türkiye'de yaşanacak deseler, aklıma ilk gelecek olan köyden devşirme bir belde belediye başkanının evinin 10 metre uzağındaki başkanlık makamına bisikleti ile ya da yürüyerek gideceği olurdu..
Ama öyle olmadı; Mersinliler'in çok alışık olmadığı bir yöntemin ilk sinyallerini verdi Mr. Tarhan.!
Tıpkı işe bisikletle giden İngiliz Başbakanı Mr. Cameron, ya da metroyu kullanan Londra belediye başkanı Mr. Johnson gibi..
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan'dan bahsediyorum; son günlerde sosyal medyada en çok paylaşılan fotoğraf, Mezitli Belediye Başkanı'nın otobüste çekilmiş fotoğrafı..
Mezitli'nin kravatsız belediye başkanı Neşet Tarhan daha seçimi kazandığı ilk günlerde 'halkçı' başkan unvanını kazanacağının sinyallerini vermişti.. Mersin'de böyle bir tablo ilk kez karşımıza çıkıyor.. Açıkçası yıllardır köşe yazısı yazıyorum ben bile abandone oldum durum karşısında..
Adamı öveceğiz övmesine de ne yazacağımı şaşırmış durumdayım.. Açtım telefonu Özel Kalemi aradım; Emine hanım diye birisi çıktı karşıma.. Sordum açık açık, 'Mizansen mi bu.?' diye.. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hülya Hanım'a yönlendirdi çok nazik bir şekilde.. 
Hülya Hanım konuya hakim; anladı güzel bir köşe yazısı geleceğini ve o da büyük bir incelikle sorularıma cevap verdi.. Hiç uzatmadım; o'na da aynı şekilde sordum.. 
'Başkan makam arabasını ne sıklıkla kullanıyor.? Bu otobüsteki fotoğraf mizansen mi.? Başkan otobüse binince halkla sohbet ediyor mu.?'
Tek tek sorularımı cevapladı Hülya Hanım..
Başkan Tarhan, protokol toplantılarına makam aracı ile gidiyormuş.. Bir de otobüslerin yoğun olarak çalışmadığı mahalle ve köylere.. Öncelik ise 'yaya' gitmekmiş.. Yürünebilecek uzaklıktaki yerlere yürüyerek, daha sonra otobüs ya da dolmuş kullanarak, baktık olmadı gelsin makam aracı.!
Ben başlangıç için sadece evine gelip giderken bile otobüse binmesini mantıklı buluyorum Neşet Tarhan'ın.. Türkiye'deki yaşam şartları bir Avrupa ile aynı değil.. Koşullar ya da cezalar da öyle.. Avrupa'da bir insana hakaret ettiğiniz zaman çok ağır cezalar alırsınız.. Ama Türkiye'de sadece açtığınız dava yıllar sürer.. Bir zabıta memurunun, küçük bir bakkal dükkanına yazdığı 50 TL'lik ceza yüzünden de Belediye Başkanı'nın saldırıya uğraması, hakaret işitmesi Türkiye şartları için çok uzak seçenekler değil.!
Hal böyle olunca da Mezitli gibi büyük bir ilçenin belediye başkanının halk otobüsüne binmeyi tercih etmesinin büyük bir adım olduğunu ifade etmek istiyorum.. 
Mersin adına, kent adına büyük bir adım..
Şimdi birileri çıkar der ki; 'Zaman kaybı, başkan belediyesini yönetsin ne işi var otobüslerde zaman geçiriyor vs........' falan filan.. 
Şunu hatırlatmak isterim ki, topluma rol model olacak kişilerin attığı küçücük adımlar gelecek kuşaklara bambaşka bir şekilde yansır.. Belediye başkanı seçilene kadar aramızda olan, ama seçildiği gün kapısını çelik kapı gibi şifreleyen belediye başkanlarından daha iyidir, bir belediye başkanının otobüste olması..
Otobüs çukura düştükçe halkın sıkıntısını, arka koltuktaki teyze konuştukça kentin ihtiyaçlarını öğrenir belediye başkanı..
Ve mümkünse yaklaşık 15 yıldır toplu taşıma aracı kullanmayan ben de ilk yolculuğunda Mr. Tarhan'a eşlik etmek isterim.!
Hayırlı yolculuklar Mezitli'nin kravatsız başkanı Neşet Tarhan.. Yolun da bahtın da açık olsun..