Geçtiğimiz haftaki bir yazımda, Mersin’de kimi olumsuzluklara rağmen güzel şeylerin de olduğundan söz etmiştim; camilerimizden, kiliselerimizden ve insanlarımızın ayrımsız birbirlerine karşı saygılı, anlayışlı, hoşgörülü gündelik hayatlarına dikkat çekmiştim. 
Tam da bugünlerde örnek ve güzel bir olay daha yaşadık. 
24 Aralık akşamı Noel Kutlamaları için Ortodoks Kilisesi’nde dostlarımızın yanında olduktan sonra, 6 Ocak günü  bu kez Latin Katolik Kilisesi’nde AKOB Barok Müziği Topluluğu’nun konserindeydim.

Genelde Türk Sanat Müziğine ilgim hem enstrüman çalarak, hem söyleyerek hem de uzun yıllardır koro çalışmalarına devam ederek sürse de, kentimizde yapılan her türlü müziği ilgiyle, saygıyla ve sevgiyle izlerim.
Bu arada Nevit Kodallı hocamızın yıllar önce kurduğu çok sesli koronun ilk koristlerinden biri olmakla da gurur duyarım.

“Kilise atmosferinde Barok müziği konseri” fikri bana çok etkileyici ve ilginç gelmişti.
Daha önce İstanbul’da Moda Fransız Kilisesi’nde Barok Topluluğu’nun eşlik ettiği Handel, Vivaldi ve Pergolesi üçgeninde bir konser geçekleştiğini biliyordum.

Barok müziği 1600 ile 1750 yılları arasında oluşmuş bir müzik. 
Barok düzgün olmayan inci anlamına geliyor. Garip ve rahatsız edici bir düşünceyi anlatmak için ve düzensiz, tuhaf, eşit olmayan anlamlarında da Barok sözcüğü kullanılmış. 
Barok özellikle Avrupa’da Katolik ülkelerde etkisini göstermiştir. 
Barok müziği kiliseden ayrı düşünülemeyen bir müziktir ve bu müziğin kilise ile buluşması çok etkileyici… 

Mersin’de 150 yıllık bir kilisede 400 yıllık bir müzik dinlemek… Bu çok heyecan vericiydi.

İstanbul’da gerçekleşen ve bizim burada imrenerek duyduğumuz bazı etkinliklerin artık Mersin’de de yapılabilmesi son derece sevindiricidir.
Bunu da bize sağlayan, çok başarılı bulduğum ve çalışmalarına bundan önce de yazılarımda yer verdiğim Akdeniz Opera ve Bale Derneği (AKOB) özellikle vurgulanmalı, takdir edilmelidir.

Daha önceki yazımda belirtiğim gibi:
AKOB Mersin’de, bu kente ciddi sanatsal ve kültürel katkılar veren ve bunda süreklilik sağlayan az sayıdaki derneğin başında geliyor.

AKOB bugüne kadar bu tür 50 etkinliğe imza atmış… 
Hem özgün “Çocuk Müzik Akademisi” projesiyle MIP (Mersin Liman İşletmeleri) çalışanlarının çocuklarına verdiği viyolonsel, viyola ve keman ve koro dersleri, gerçekleştirdikleri sanat kalitesi yüksek etkinlikleri ve hem de sürekli çıkardıkları dergiler üzerinden kentin sanat ve kültüründe önemli bir yerdeler.

AKOB dergisi 7 yıldır yayındadır ve Anadolu’nun ilk ve tek profesyonel müzik dergisidir.
Fakat daha önemlisi, AKOB’ un çıkarttığı Opera Bale Sanat Dergisi tüm Türkiye’deki operalarda dağıtılmaktadır; yani AKOB yerel imkânlarla ulusal bir dergi çıkarma başarısını gösteriyor.

Dergilerin yanında şimdiye kadar iki kitap yayımlamışlar, üçüncü kitabın da  baskıda olduğunu biliyorum. Bunlar:
•    Atatürk ve Köy Enstitülerinde Müzik (Prof. Ali Uçan).,
•    Ben Nevit Kodallı - Mersin Yazıları (Derleyen: Semihi Vural).
•    Antik Kilikya Öyküleri - MERSİN (Semihi Vural). Bu ay çıkacak.
AKOB çalışmalarıyla ve yayınlarıyla Mersin Opera ve Balesi’ne ciddi bir katkı vermektedir.
AKOB özelde Mersin Devlet Opera ve Bale Müdürlüğü ve Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ile çok yakın işbirliği içinde çalışıyor ve ortak projeler üretip uyguluyor. 

Söz konusu olan AKOB Barok Müzik Topluluğu Konseri’ne gelince:
Burada Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın da AKOB dolayısıyla katkısını görüyoruz.
Bu topluluk Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi dört seçkin sanatçıdan oluşmaktadır. 
AKOB kurumsal çatısı altında yapılacak konserlerle, ulusal ve uluslararası festivallere katılmak suretiyle, Barok müziğin ülkemizde geniş halk kitlelerine tanıtımı ve benimsetilmesi, sanatçılarımızın, Mersin kentinin ve ülkemizin ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtımı amaçlamaktadır.  

Konseri veren sanatçılar:
İsabelle Monique Kollo /Keman
Yrd. Doç. Tuba Özkan / Viyola
Serçin Yatkın / Viyolonsel
Aslı Demirağ / Klavsen

AKOB bu yıl Nisan ayında MEÜ Devlet Konservatuvarı ile “AKOB Ulusal Oda Müziği Yarışması” düzenleyecek.
Bu çalışma, kentteki müzik oluşumlarını bir araya getirmesi ve öncülük yapması açısından da AKOB’ un yaptığı değerli bir hizmettir.

Bir kentin çağdaş bir dinamizme sahip olmasında ve o kentin ufkunu açma konusunda sanatsal ve kültürel etkinlikler, o kentin değerini ve insanların hayat kalitesini artıran bir zorunluluktur. 
Sanat bir kentte insanlara ortak duyumsama imkânı sağlar; onları aynı varoluş koşulunda buluşturur.
Bu, sanat dışında hiçbir insan faaliyetinin başaramayacağı yüce bir ilişkidir.
Bu bağlamda AKOB bu kentin örnek alınması gereken bir kurumu olmuştur. 
AKOB tek başına, kendi imkânlarını kendisi yaratan bir dernek olarak bu kentin değerini arttırmıştır.
Aynı zamanda kentin Mersin Üniversitesi ve Mersin Opera ve Balesi gibi önemli iki kurumunun kentle bütünleşmesinde, kente katkı vermesinde kültür ve sanat yönünden önemli bir rol oynamıştır.

Bu değerli konserde emeği geçenlere ve bu değerli sanatçıları konser dolayısıyla tanımamızı sağlayan ilgili hemşerilerimize teşekkürler.
Şu zor zamanlarda böylesi çabalar özel bir değer ve anlam kazanıyor…
Hayata ve birbirimize umutla, sevgiyle tutunmak; ülkemizi ve kentimizi kıymetle sahiplenmek; insanımıza ve geleceğimize güven duymak…
AKOB yönetimi ve üyeleri bize bunları yaşattı, yaşatıyor; Mersin’e kültür ve sanat alanında yaptıkları destekler için onlara teşekkür ediyorum, başarılarının devamını diliyorum.

HARUN ARSLAN