MODER Başkanı Vahdettin Kılıç şunları kaydetti: Türkiye otomotiv pazarı tarih boyunca her daim dinamik bir sektör olmayı başarmıştır. 1930’lu yıllarda otomobile sahip olmak, üst düzey zenginliğe işaret ederken özellikle Amerikan otomobilleri statüyü simgelemekteydi. O yıllarda 6 bin Türk Lirası’na satılan bir otomobil yaklaşık 100 memur maaşına denk gelmekteydi. Şimdi ise 2018 yılı itibarıyla Türkiye araç parkı 22 milyon adedini bulmuş 2014 yılı rakamlarıyla dünyada ortalama her bin kişiye 180 araç düşerken bu rakam Türkiye’de 189, Batı Avrupa’da 569 ve ABD’de ise 808 seviyesinde gerçekleşmiştir. Kişi başına düşen otomobil sayısı dikkate alındığında Türkiye’de halen araç talebinin henüz doyum noktasına ulaşmadığı görülmektedir.

2017 Türkiye Otomotiv Pazarı

Türkiye Otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı 2017 yılında bir önceki yıla göre %2,8 azalarak 956.194 ile kapatmıştır. Otomobil satışları 2017 yılında bir önceki yıla göre %4,52 oranında azalarak 722.759 adet olmuştur. Hafif ticari araç pazarı 2017 yılında bir önceki yıla göre %2,93 artarak 233.435 adet gerçekleşmiştir. 

2017 Mersin Otomotiv Pazarı

Mersin Otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı 2017 yılında bir önceki yıla göre %6,3 azalarak 14323 ile kapatmıştır. Otomobil satışları 2017 yılında bir önceki yıla göre %8 azalarak 10760 adet olmuş, Hafif ticari araç pazarı 2017 yılında bir önceki yıla göre %0,5 oranında azalmış ve 3563 adet ile kapatmıştır. 
2018 Ocak-Şubat Türkiye Otomotiv Pazarı

Türkiye Otomobil ve Hafif Ticari araç toplam pazarı 2018 yılında 2017 yılı ilk iki ayına göre %0,25 azalarak 82.085 adet ile kapatmıştır. Otomobil satışları, 2018 yılı ilk iki aylık dönemde geçen yıla göre %3,59 oranında artarak 62.512 adet, Hafif ticari araç pazarı, 2018 yılı Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %10,79 azalarak 19.573 adet olmuştur.

2018 Ocak-Şubat Mersin Otomotiv Pazarı

Mersin Otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı 2018 yılı Ocak Şubat aylarında bir önceki yıl aynı döneme göre %18 azalarak 1141 ile kapatmıştır. Otomobil satışları 2018 yılı Ocak-Şubat aylarında, bir önceki yıl aynı dönemine göre %19,3 azalarak 837 adet olmuştur. Hafif ticari araç pazarı 2018 yılı Ocak-Şubat aylarında, bir önceki yıla aynı dönemine göre %14,6 oranında azalmış ve 304 adet ile kapatmıştır. 

Türkiye de yaşanan siyasi ve ekonomi yönden dalgalanmalar her sektörde olduğu gibi otomotiv sektörünü de derinden yaraladı. 

2017 yılın da sektörümüz yeni vergi düzenlemeleri ile karşılaşarak. ÖTV’de 1.600cc araçlar için %45 olan vergi oranı üçe bölünerek %45-%50 ve %60 oranına çıkarıldı. Yeni vergilendirmeye ek olarak kurlardaki artışlar sebebiyle araç satın alma rakamları yükseldi fakat karsızlık oluştu. Dolayısıyla, rekabetin en üst seviyede yaşandığı sektörlerin başında gelen otomotiv bir de vergi artışları ve kur riskleri ile karşı karşıya kaldı. Özellikle ÖTV sonrası matraha dayalı yeni ÖTV sistemi, kur artışıyla birlikte yeni model otomobillere adeta her ay gizli zam olarak yansıdı ve yansımaya devam ediyor. Yani araçlar kurla ithal edildiği için dolar ve Euro’da yaşanan artış otomatik olarak matrah fiyatını yükseltince, en alt dilim olan yüzde 45’lik ÖTV diliminde yer alan bir otomobil bir ay sonra yüzde 50, 2-3 ay sonra da yüzde 60’lık dilime girmeye başladı. MTV’deki bu sisteme geçilmesi, tüketici açısından ciddi kafa karışıklığına yarattı. Devletimizin vergi sistemlerindeki bu karışıklığa daha basit ve net çözümler getirmesini bekliyoruz. Şu an meclisten çıkması beklenen hurda yasası ile sektörümüzde bir hareketlenme olmasını umut ediyor, ülkemizin istikrarlı bir döneme girerek ileriye dönük yatırımlarla ekonomimizin refah düzeyine ulaşmasını temenni ediyorum.


 

Editör: Barış Köksal