'Boyun ağrısı bel ağrısından sonra en sık karşılaştığımız problemlerden bir tanesidir.' diyen Uzm. Dr. Yasemin Erdoğan;

'Günümüzde yaşam şartlarının zorlaşması, uzun çalışma saatleri,stres,bilgisayar başında uzun süre vakit geçirme vb. nedenlere bağlı olarak boyun ağrılarına daha sık rastlanılmaktadır.İnsanların %70’i hayatında en az bir defa boyun ağrısı yaşamışlardır.

Boyun ağrılarının da yine büyük bir kısmı ligament(bağ) ve eklem dejenerasyonuna bağlı olarak gelişir. Boynumuzda üst üste duran 7 adet omur bulunmaktadır. Bu omurlar birbirine ligament denilen bağlarla bağlanmışlardır. Omurlar arasında basıncı absorbe eden omurların birbiri üzerinde sürtünmesini engelleyen diskler bulunmaktadır. Sadece ilk iki omur arasında disk bulunmaz. Ayrıca yine arka bölgede hareketleri kolaylaştıran ve omurga üzerine binen yükü absorbe eden faset eklemler dediğimiz eklemler bulunur. Tüm bu yapıların sağlam olması ve düzgün çalışması halinde boyun stabilitesi korunur ve boyun hareketleri rahatlıkla yapılır.

Boyun ağrılarının en önemli nedenleri boyun instabilitesi ve boyun fıtıklarıdır. Yaşa bağlı olarak veya travmalara ve yanlış kullanıma bağlı olarak zamanla boyundaki ligamentlerde gevşeme ve faset eklemlerde dejenerasyona bağlı boyun kireçlenmesi oluşabilir. Ligamentlerin gevşemesine bağlı olarak boyun eskisi gibi stabilitesini koruyamaz ve omurlar birbiri üzerinde kayarak aradaki diskin parçalanmasına ve içerideki jelimsi kısmın diskin dışına çıkarak fıtıklaşmasına neden olurlar.Bu fıtıklaşan kısım omurların çevresinden çıkan ve kolllarımıza doğru giden sinirler üzerinde baskı oluşturarak ağrı, ellerde uyuşma ve güç kaybı gibi bulgulara neden olurlar.

Proloterapi tedavisi sayesinde tüm bu bulgulardan kurtulmak ve boyun ağrılarına son vermek mümkün…' dedi.
Editör: Barış Köksal