Yaklaşık 1,5 ay süren Soli Pompeipolis Antik Kent kazıları ile ilgili olarak İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Remzi Yağcı, 15 işçi olmak üzere 30 kişiyle kazıları yaptıklarını söyledi. Bu yıl da geçen yıllarda olduğu gibi sütunlu cadde ve höyükte çalışma yaptıklarını belirten Yağcı, "Pompeiopolis sütunlu caddede restore edilen sütunlu cadde güney ucunun kuzeyindeki plan karelerde ve 2002 yılında bulunan latrinada koruma ve sergilemeye yönelik yaklaşık 250 metrekarelik bir alanda kazı-temizlik çalışmaları yapılmıştır. Sütunlu caddede kazı çalışmaları sırasında Doğu portikosunun altında Geç Roma dönemine ait kireç tabanlar, Erken Roma dönemine ait sıvalı ve basamaklı mekan tabanları, korinth stilinde bitkisel bezemeli yeni bir sütun başlığı, M.Ö. 66 Roma Cumhuriyet Dönemi ile M.S. 2. ve 5. yüzyıla ait imparatorluk dönemi sikkeleri ile Helenistik seramik parçaları 2014’ün tipik buluntularıdır" diye konuştu.

"KAZILAR POMPEİPOLİS'İN SOSYAL VE GÜNLÜK YAŞAMI İLE TİCARETİYLE İLGİLİ ÖNEMLİ KESİTLER VERMİŞTİR"
2014 kazılarının özellikle Roma dükkanlarının mimari olarak iç mekan düzeniyle Cumhuriyet Dönemi'nden imparatorluk dönemine kadar geçirdiği değişikliklerin anlaşılmasında yararlı olduğunu vurgulayan Yağcı, "2014 kazıları, alt yapı ile su kanal sistemindeki değişiklikleri göz önüne sermiştir. Örneğin erken dönemlerde pişmiş toprak su künkleri ile kanallar birlikte kullanılırken Geç Roma döneminde kurşun boruların kullanılmaya başlandığı görülmüştür. Roma dükkanlarının altında güçlü bir Helenistik tabakanın olduğu arkeolojik olarak bir kez daha belgelenmiştir. Pompeipolis sütunlu caddesinde yapılan çalışmalar Roma döneminde önemli bir liman kenti olan Pompeipolis’in sosyal ve günlük yaşamı ile ticaretiyle ilgili önemli kesitler vermiştir. Örneğin günlük kullanım ve büyük depolama küpleri, bir havuz ile doğu portikosuna ait dükkanların arasında bulunan latrina (tuvalet) dükkanların ne amaçla kullanıldığına ilişkin bu arkeolojik verilerin başlıca örnekleridir" şeklinde konuştu.
Soli Höyük'te 2014 yılındaki kazı çalışmalarının Arkaik Teras olarak adlandırılan höyüğün kuzey doğu yamacında sürdüğünün altını çizen Yağcı, "Arkaik terasta İ.Ö. 6. ve 7. yüzyıllara ait anıtsal yapılar, bir tapınağa ait olması gereken bir podyum ve çevresinden gelen mimari terra cottalar Soli’nin kolonizasyon dönemini yansıtmaktadır. Mimari terra cottalar tapınak benzeri anıtsal yapılara ait olmalıdır. Mimari terra cottalar üzerinde işlenen mitolojik sahneler antik kaynaklara göre bir Rodos Lindos kolonisi olan Soli’nin Doğu Grek bağlantısını ön plana çıkarmaktadır. Bunlar içinde işlenen başlıca temalar farklı üsluplarda işlenmiş Theseus-Minotauros savaşı, karşılıklı sfenslerdir. Çerçeve süslemesi olarak da ion kymationu ve meander motifleri sayılabilir. Bu buluntular İ.Ö. 6. ve 7. yüzyılda akropolde yerleşmiş bir Grek kolonisinin varlığını ortaya koymaktadır. Arkaik tabakanın altından gelen malzemeye göre Soli Geç Geometrik bir dönem yaşamıştır. Seramikler üzerinde görülen tek renkli ve iki renkli iç içe daire motifli amphora parçaları Soli’nin Batı Anadolu, Ege adaları ve Kıbrıs ile bağlantısını, Klasik Dönem Dionysos betimlemeli bir kap parçası ise Soli’nin Atina ile olan ticari bağlantısını ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı. 
Editör: Barış Köksal