Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemik, 5 Mayıs Dünya Astım Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Astımın risk faktörleri ile ilgili bilgiler vererek, önerilerde bulunan Kemik, astımın görülme sıklığının yıllar içinde giderek arttığına dikkat çekti. Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astımlı hasta olduğunun tahmin edildiğini dile getiren Kemik, “Ülkemizde ise yaklaşık her 12-13 erişkinden ve 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır. Astım, akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve alevlenmeler (ataklar) ile seyreden kronik bir akciğer hastalığıdır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni, mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının şişmesidir. Hastalık tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir” ifadelerini kullandı.

“ASTIM DOĞRU TEDAVİ EDİLDİĞİNDE ÖLÜMCÜL DEĞİLDİR”

Astım hastalığının ortaya çıkmasında etken olan risk faktörlerini de aktaran Dr. Kemik, kişisel risk faktörlerini genetik yapı, cinsiyet ve şişmanlık, çevresel risk faktörlerini ise alerjenler, tekrarlayan akciğer infeksiyonları, sigara dumanına maruz kalma, bazı ilaçlar, iç ve dış ortam hava kirliliği ve beslenme tarzı olarak sıraladı. Astım tedavisinin amacının, hava yollarındaki mikrobik olmayan iltihaba bağlı daralmanın giderilmesi ve hastanın rahat nefes almasının sağlanması olduğunu dile getiren Kemik, şöyle devam etti: “Astım tedavisinde solunum yollarına direk olarak ilacı veren cihazlar kullanılır. Bu ilaçlar doğrudan akciğerlere ulaşmakta ve ilaç yan etkisi minimalde tutulmaktadır. Astım doğru tedavi ve düzenli takip edildiğinde ölümcül bir hastalık değildir. Daha önce herhangi bir şikayeti olmayan bir kişinin astım ile uyumlu yakınmaları başladığında, tedavi altında iken yakınmalar devam ediyorsa, astım krizi ile uyumlu belirtiler varsa, yapmanız gereken, göğüs hastalıkları uzmanına gitmektir.”

Astım hastalığı tamamen kontrol altında olan hasta sayısının hem dünyada hem Türkiye’de halen istenen düzeyde olmadığının altını çizen Dr. Kemik, özellikle sigara ve obeziteye dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Halen 4 astımlıdan biri yılda bir kez astım alevlenme (atak) nedeniyle acil servise başvurmaktadır. Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmamasının yanı sıra sigara dumanı, alerjenler ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak ve obezite sayılabilir. Ülkemizde astımlı hastaların yüzde 10’undan fazlasının halen sigara içmekte olduğu ve yüzde 30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmalar, sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığını göstermiştir.” 

Editör: Barış Köksal