Yani seks performansında sıkıntı yaşayan erkeklerin sayısı zannedildiğinin kat ve kat üzerinde. Sertleşme sorunu olan erkeklerin yarısından fazlasında sorun psikolojik değil fiziksel.  Oysa pek çok erkek problemin günlük strese, kafa yorgunluğuna, gerginliğine bağlı olduğunu düşünüp uzun süre sorunun kendiliğinden geçeceğini ümit eder.  Maalesef sertleşme sorunu çoğu vakada anatomik problemlere, penis damar ve sinirlerinde yetmezliğe, hormon eksikliğine bağlı gelişiyor’ dedi.
 
 
YAŞ İLE ÇIKAN SERTLEŞME PROBLEMİ DE TEDAVİ EDİLEBİLİR
 
Sertleşme sorunu veya tıptaki ismiyle ‘erektildisfonksiyon’un, yaşam boyu her 2 erkekten birini etkileyen yaygın bir problem olduğunu belirten Mersin Yenişehir Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Sadullah Özdemir, “Cinsellik, insan hayatında biyolojik olarak üreme fonksiyonunun ötesinde, yaşam kalitesini etkileyen önemli bir unsurdur. Bu nedenle cinsellik ile ilgili yaşanan sorunlar sosyal ilişkileri olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu konu ara sıra karşılaşılan sertleşme sorunundan tamamıyla yitirilen sertleşme fonksiyonuna kadar uzanan geniş bir yelpazeyi içerir. Çoğu erkek hayatının belli bir döneminde, özellikle stres altındayken veya ciddi bir hastalık geçirdiği zamanlarda sertleşmeyle ilgili sorunlar yaşar.
 
Bu sorun uzun süre devam ettiği takdirde tıbbi yardım aranmalıdır. Türkiye’de 40 yaş üzeri erkeklerin yarısından fazlasında hafif, orta veya şiddetli biçimde sertleşme sorunlarının olduğu bilinmektedir. İlerleyen yaşla beraber sertleşme sorununun görülme sıklığı ve şiddeti artış gösterir, ancak genellikle yaş ile ortaya çıkan normal bir olay gibi kabul edilerek veya utanma nedeni ile tedavi yolu aranmamaktadır. Sigara ve alkol tüketimi, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kan yağlarında yükseklik, kalp hastalığı, depresyon ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar sertleşme sorunu açısından risk faktörü oluşturur” şeklinde konuştu
              
ŞOK DALGASI VEREREK KISA SÜREDE ETKİN TEDAVİ
 
Op. Dr. Sadullah Özdemir, ‘Vücut dışından uygulanan düşük yoğunluklu şok dalgası (LSW) Tedavisi, vücudun doğal iyileşme mekanizmalarını harekete geçirmektedir. Hücre düzeyinde uyarılarla dokuda yeni damar oluşumunu sağlayarak kanlanmayı arttırmaktadır. Bu yeni yöntemle erkeklerin korkulu rüyası olan sertleşme problemi kısa sürede, yan etkisiz tedavi edilebilmektedir’ dedi.
 
ÖNEMLİ BİR GELİŞME
 
Son teknolojik gelişmelerin, tıbbın birçok alanında olduğu gibi erektildisfonksiyon tedavisinde de yeni gelişmeleri beraberinde getirdiğini ifade eden Op. Dr. Özdemir, daha önce kullanılan tedavilerin yanısıranon-invaziv yeni bir tedavi metodu olan Linear Şok Dalga Tedavisi’nin bu tür şikayeti olan hastalar için önemli bir gelişme olarak kabul edildiğini söyledi.
 
Yetersiz kanlanma (vasküler) kaynaklı tüm sertleşme problemlerinde etkili olan bu yöntemle, hafif ve orta dereceli hastalarda başarının % 80’in üzerinde, ağır derece hastalarda ise başarının % 60'ın üzerinde olduğunu ifade eden Op. Dr. Özdemir, bu işlem için düşük yoğunluklu şok dalgalarından yararlanıldığını ifade ederek şöyle devam etti:
 
İLAÇLARA CEVAP VERMEYENLERDE İŞE YARIYOR
 
Bu teknoloji, erektildisfonksiyon olan hastaların tedavisinde en yeni yöntemdir. Sistem ile ilgili bölgeye sadece bir noktadan en etkili uygulamanın yapılabilmesi için geliştirilmiştir. Daha önceden beri kullanılan tedavi sistemlerinde, şok dalgaları üreten cihazların fokal şeklindeki odak noktasına karşın, bu yeni LSWT Sistemi hedef organ boyunca tek uygulama noktasından bir seferde 70 mm uzunluğunda geniş bir alanda terapötik etki sağlamaktadır. Damarsal nedenli sertleşme problemi önemli bir hasta grubunda görülmektedir ve bunlar arasında en büyük grup şeker hastaları ve koroner damar hastalarıdır. İlaç tedavisinin bilinen yan etkileri ve ters etkilerine ilaveten koroner kalp hastalarındaki riskleri, önceden planlama gereği ve ilaca bağımlılık gibi nedenlerden ötürü hastaların %50'si ilaç kullanmayı bırakmaktadır.
 
CİNSEL ORGANDA İNCE YENİ DAMARLARIN OLUŞUMUNU SAĞLIYOR
 
Ayrıca LSWT tedavisinin, ilaçlara yanıt vermeyen iğne ve protez tedavisine yönlendirilmiş olan ağır sertleşme problemi olan hastaları da ilaçlara cevap verir hale getirdiği gösterilmiştir. Düşük Yoğunluklu Şok Dalga Tedavisi (LSWT) 2000 yılından beri kardiyoloji alanında iskemik doku tedavisinde başarı ile kullanılmakta, kalpte az kanlanan iskemik dokuda kanlanmayı artırmaktadır. Önce yansıtılıp sonra odaklanarak uygulanan LSW dalgaları kalpte olduğu gibi erkek cinsel organında da ince yeni damarların oluşumuna yol açarak, organda kanlanmayı artırmakta ve böylelikle başarılı sertleşme yeniden sağlanmaktadır. Ayrıca, özellikle şeker hastalarında diyabetik ayak ve iyileşmeyen yaralara da yine aynı yöntemle tedavi uygulanmaktadır”
 
TEDAVİ İLE KISA SÜREDE İYİLEŞME MÜMKÜN
 
Linear özelliği sayesinde sadece 4 bölgeye uygulanarak, hastaların sadece 4 hafta boyunca ve 4 seans olarak yapılan tedavi süresinde iyileşme sağlamakta olduğunu belirten Op. Dr. Özdemir, tedavinin hiçbir cerrahi müdahale ve girişim olmadan, ilaç kullanımına gerek duyulmadan yapıldığını söyleyerek konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
 
“Tedavi sırasında ve sonrasında bugüne kadar bildirilen bir yan etki olmamıştır ve her seans sonrasında hastalar günlük hayatlarına dönmektedir. Tedavi olan hastalar, ikinci haftadan sonra iyileşme gösterdiklerini ve tedavi bitiminden 1 ay sonra daha iyi yanıt aldıklarını belirtmektedir. Kalıcı etki ise, 4 seansın bitiminden itibaren, yeni damarların oluşumuyla gerçekleşmektedir. Dünyada son 2 yıldır klinik kullanıma giren bu LSWT tedavisi ile hastalarda elde edilen başarının 2 senedir devam ettiği gösterilmiştir”
 
Editör: Barış Köksal