İşte Şerafettin Aşut'un o açıklaması:

01 Nisan 2018 itibariyle göreve gelen tüm Meclis Üyesi Dostlarım,

Meslek Komitelerinin Değerli Üyeleri,

Odamızın Değerli Çalışanları,

Değerli Mersinliler,

Bildiğiniz gibi uzun süre önce almış olduğum yeni dönemde Oda seçimlerinde Meclise ve Yönetime aday olmama kararımı sizlerle samimi bir şekilde paylaşmıştım. Ancak, seçimler süresince son ana kadar işimin başında olmam, grupların ağabeyliğini bırakmamam, tüm sektörleri bir araya getirmem bazı çevrelerde yanlış algılandı. Ben 50 senedir sanayinin, 25 senedir de STK’ların içinde biri olarak aldığım görevi son saniyeye kadar layıkıyla yapma ahlakını büyüklerimden aldım. Bu belirsizlik bazı çevrelerin sandığı gibi, son anda bir manevra yapma veya şahsıma haksızca yakıştırılan bir senaryo ile tekrar göreve gelmek gibi basit ve sığ bir düşüncenin değil, tam aksine zaten yeterince hizipleşmiş, fırkalara ve kutuplara ayrılmış, bir Mersinli olarak kültürümüzde olmayan ayrımcılık ve kutuplaşmaların zirve yaptığı bu günlerde güzel Mersinimizin, Mersin iş camiasının ve Odamızın birlik ve dirliğini sağlama çabasından başka bir şey değildi. İstesem bu grupların çoğunluğu ile Yönetimi kuracak ilgiye, güce ve üyelerimizin teveccühüne sahibim. “Herkes karşısındakini kendi gibi bilir” derler. Bazı çevreler benim o gün yaptığım aday olmama açıklamamı inandırıcı bulmamışlar demek ki. Bu da onların kişiliği… Bu konuda, samimi ve Mersin sevgisi ile sitem eden dostlarıma ise son sözüm sudur: Dostlarım! konu kişiler değil, değerlerdir. Mersinliler artık bu değerlere sahip çıkmalıdır. Umarım varlığımla yıllardır anlatamadığım bu bilinç, belki yokluğumla bir farkındalık oluşturur ve Mersinlileri kendine getirir. Bu gün MTSO’da bir seçim yapılacak. Bu seçimde 99 Meclis üyesinin bu değerlere ve bilince sahip çıkacağına inanıyorum. Cumhuriyet değerleri, Vatanseverlik, laiklik, Atatürk’ün bilimsel mirası, çoğulculuk, tüm inançlara saygı ve Mersinlilik ortak paydasında hareket eden bu ekol, bu değerleri yüceltecektir ve eminin Odayı kucaklaştıracak, birliği sağlayacak, ayrım yapmadan küçük bir Mersin olan Odamızın Yönetimini kuracak ve görev dağılımlarını layıkıyla yapacaktır.

Beni ve benim gibi bir çok arkadaşımı genç yaşlarımızdan itibaren yetiştiren, bu görevleri bize veren ve hatta vasiyet olarak bize tevdi eden büyüklerimize olan sözümüzü bu 25 yılda her şeyimizden fedakarlık yaparak yerine getirdim. Kalbim rahat ve müsterihim. 25 yıldır Morskud’tan Tosyöv’e, Mersin –Tarsus OSB Başkanlığımdan MTSO’da aldığım tüm görevlere ve yurt içi ve yurt dışı temsillere kadar, onların bize öğrettiği değerleri, kentimizin ve milletimizin değerlerini korumak ve yüceltmek için gece gündüz çalıştım. Onlara selam olsun, ruhları şad olsun. Buradan onların manevi şahsiyetlerine ve ruhlarına sesleniyorum. Ben görevimi yaptım ve bu bayrağı alnımın akıyla teslim ediyorum. Makamların esiri olmadım. Odamızın sıradan bir üyesi olarak da MTSO’ya ve kentime hizmet etmekten gurur duyacağım. 10 yıl Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptığım MTSO’da makam koltuğunda bir kez bile orada daha önce oturan ve bizleri yetiştiren büyüklerimin aziz hatırasına saygıdan oturmadım. Makamlar geçer; “Baki kalan şu kubbede bir hoş seda imiş” düsturunu unutmadım.

MTSO’da görev alan tüm dostlarıma son kez şunu söylemek isterim:

MTSO şahsi menfaatlerin pazarlık yeri değildir.

MTSO siyaset, etnik köken, mezhep veya tüm diğer çağ dışı ayrımcılıkların yeri değildir.

MTSO bu kentin demokrasi değeridir, kentin refahının ve huzurunun payandasıdır.

Sahip çıkarsanız daha da yücelir.

Kişisel düşmanlıklarla, hırslarla, beklentilerle hareket ederseniz, MTSO bu değerleri sahiplenmeyenlerin odaklandığı yer olur.

Önce işinizi, sonra kimliğinizi, sonrada Mersin’i kaybedersiniz.

Bölünmeyin birleşin;

Yıkmayın yapın,

Ayrışmayın kucaklaşın,

Bu değerleri sahiplenenlerin yanında dimdik durun.

Durun ki, Mersin tarihi sizi saygıyla ansın.

Durun ki, gelecekte bir Mersin kalsın…

Merhum Akif’in dediği gibi:

Sahipsiz vatanın her batması haktır,

Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır…

Hakkınızı helal edin. Allah’a emanet olun.

Saygılarımla

Editör: Barış Köksal