Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Lideri Vladimir Putin’in görüşmelerinin ardından iki ülke arasındaki krizinin sona ermesi iş dünyasını mutlu etti. Rusya ile ilişkilerin normalleşmesini desteklediklerini belirten Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, “Ekonomi barış ortamı ister. Biz iş dünyası olarak her ülke ile diplomasinin asla bırakılmamasını istiyoruz” dedi. 

Türkiye-Rusya arasında uçak krizinin ardından atılan yeni adımlarla ilişkilerin düzelme yoluna girmesi, iş dünyasında sevinçle karşılandı. Mersin'li iş adamları, bir taraftan ilişkilerin normalleşmesini desteklerken, bir taraftan da ülkelerle yaşanan kriz ortamında iş dünyasının kullandığı iletişim gücünden devletin daha fazla yararlanmasını ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) eski aktif yapısına mutlaka kavuşturulmasını istedi. 

“Söz konusu ulusal güvenlikse..."
Mersin iş dünyası adına Türkiye-Rusya arasındaki yeni dönemle ilgili İHA muhabirine açıklama yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin krizle birlikte bozulmasının hem Rusya’ya narenciye ihraç eden bir kent olan Mersin’i hem de Türkiye’yi olumsuz etkilediğini vurguladı. Aşut, “Ancak, söz konusu ulusal güvenliğimiz olduğunda, söz konusu egemenlik haklarımız olduğunda ekonomik zararlar bizim için ikinci planda kalır” diye konuştu.

“Ekonomi barış ortamı ister”
Mersin iş dünyasının gerçekçi bir camia olduğunu belirten Aşut, “Biz her sıkıntıda ağlayan bir camia değiliz. Yeni pazarlar buluruz yolumuza devam etmeye çalışırız. Böyle de yaptık. Elimizdeki narenciyeyi başka pazarlara sattık. Bu, Mersin girişimcisinin bir özelliğidir. Elbette ekonomi barış ortamı ister. Rusya ile ilişkilerin normalleşmesi bizi mutlu ediyor ve destekliyoruz. Biz iş dünyası olarak her ülke ile diplomasinin asla bırakılmamasını istiyoruz. Bir ülke ile sorun yaşamamız diplomasiyi bırakmak demek değildir” ifadelerini kullandı.

“Devletimiz, iş dünyasının iletişim gücünden yararlanmalı”
Ülkelerle diplomasiyi dolaylı olarak devam ettirmesi gerekenlerin iş dünyasının kendisi olduğuna dikkat çeken Aşut, şöyle devam etti: “Biz Suriye’de de Mısır’da da İsrail’de de İran’da da aynı şeyi yaptık. Ülkemiz bu ülkelerle sorun yaşadığında biz iş dünyası olarak iletişimi kesmedik ve bu ilişkilerin normalleşmesine katkı verdik. Bu noktada hükümetimizle her zaman işbirliği ve iletişim içinde olduk. Bu bir stratejidir. İş dünyası bu konuda üstüne düşen rolü oynamıştır. 21. yüzyılda iş dünyasının bu iletişim gücünden devletimiz daha çok yararlanmalıdır. Çağın gereği budur.”

Aşut, iş dünyasının bu anlamda devletten beklentisini de şu cümlelerle açıkladı: “DEİK eski aktif yapısına mutlaka kavuşturulmalı ve iş dünyasının dinamizmi DEİK’e tekrar entegre edilmelidir. Böyle önemli kurumlar bürokrasi ve memur bakışıyla değil, özel sektör vizyonu ile çalışmalıdır.”
Editör: Barış Köksal