Baybaşin, yazısında şu ifadelere yer verdi;

Diğer insanlarla olan ilişkilerimiz zihinsel ve ruhsal olarak sağlığımızı olumlu ya da olumsuz yönde etkilemektedir. Sağlıklı ilişkilerimiz olduğu zaman kendimizi daha değerli, daha mutlu, daha güvende ve kendimizden emin hissederiz. Sağlıksız ilişkilerde ise tam aksine daha değersiz, mutsuz, gergin ve güvensiz hissederiz.

Sağlıklı ailelerde, aile üyeleri kendini her zaman değerli hissederler ve kendilerine saygı duyarlar, sağlıksız ailelerin bilincinde bu düşünce yer almaz. Sağlıksız ailede, aile üyeleri birbirine daha denetleyici ve baskıcı bir tutum sergiler. Bu nedenle birey kendini onurlu ve değerli bulması az rastlanan bir durumdur.

Sağlıklı ailede iletişim doğrudan, açık seçik ve dürüsttür. Bireyler birbirlerine değer verdikleri, güvendikleri için duygularını ve düşüncelerini olduğu gibi paylaşmak isterler. Sağlıksız aile bireyleri gerçekte birbirlerine değer vermedikleri için ve güvenmedikleri için aralarındaki iletişim dolaylıdır, dürüst değildir; yalan çoktur.

Aile sisteminde bir organizasyon olmalıdır. Sağlıklı ailelerin belirgin kuralları olmalı ve gerekirse esnetilerek uygulanmalıdır. Sağlıksız olan kurallara uyulmamasıdır. Sağlıklı bir ailenin başarılı olabilmesi için kurallar gereklidir. Sağlıksız ailelerde kurallar açık olarak belirtilmeyip katı bir tutum sergilenir. Kurallar aile de otorite durumunda olan kişinin keyfine göre tanımlanıp uygulanır ve tartışmaya kapalıdır.

Sağlıklı ailede aile üyelerinin toplumla ilişkisi yoğundur ve toplumsal beklentilerin altında ezilmezler. Aile üyelerinin geleceğe yönelik umutları ve heyecanları vardır. Sağlıksız ailelerde korkuya dayalı bir ilişki olduğu için toplumla ilişkileri karşındakine yaranmaya ve ezmeye dayanır.  DEMOKRATİK TOPLUMUN TEMEL TAŞI OLAN SAĞLIKLI BİREY ANCAK SAĞLIKLI AİLEDE YETİŞİR.

Editör: Barış Köksal