Diyetisyen Cansu Aslan Ramazan ayı sonrasında vücudun 30 günlük oruç süresine alıştığını belirterek, Bayram günü beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Aslan, ‘Bayram  sabahı güne doğal, sağlıklı, hafif bir kahvaltıyla başlamak önemlidir. Şekerli, yağlı atıştırmalıklar tüketerek güne başladığınız taktirde bayramınızın ilk gününü mide, bağırsak, hazımsızlık gibi problemlere etken olur.

 Bayramda 3 ana öğün,3 ara öğün şeklinde beslenme planı uygulanmalıdır. Dört  ana öğünde besin gruplarından ; et grubu, süt grubu, sebze grubu, meyve grubu tüketimi ana ve ara öğünlerde yeterli ve dengeli bir şekilde karşılanmalıdır.

Bayramda dost ,arkadaş,aile ziyaretleri sırasında her gidilen yerde ikram edilen tatlılar zaman zaman  zor durumda kalmamıza sebep olabilir. Bu nedenle  varsa sütlü ve hafif tatlılar tercih edilmelidir.

İkramları alıp almamak konusunda sıkıntı yaşıyorsanız  her gittiğiniz yerde minimum miktar tüketilmelidir. Özellikle bayramlarda tatlı tüketimiyle öğün atlamak en büyük yanlışlardandır. Kan şekerinin dengelenmesi yönünden süt, yoğurt, ayran, cacık, kefir gibi besinleri ara öğünlerde veya tatlı  tüketimlerimizden sonra yeterli ve dengeli bir şekilde tüketimi karşılanmalıdır.

Ara öğünlerde salata, zeytinyağlı sebze yemekleri tüketimine özen göstererek, aralarda meyve tercih edebilirsiniz. Sindirim sorunlarınız yok ise domates, salatalık vb. sebzeler ve kabuklu yenilebilen meyveleri kabuklu yemekte fayda var. Bu şekilde meyve ve sebze tüketiminizi dengeleyerek tatlı eğiliminizi azaltabilirsiniz.

Sofralarımızda tam tahıllı ekmek tüketimi, lif içeriği sayesinde sindirim sistemimizin düzenli bir şekilde çalışmasına katkıda  bulunurken, mide sağlığımız için  koruyucu bir besindir.

Aldığımız fazla kalorileri hareket ortamında fırsatlar yaratarak yakmaya çalışılmalıdır ;ancak oruç tutulan bir süre ardından bu sıcak günlerde hareket yapmak adına sağlığımızı bozmadan, günlük 30 dk, akşam 30 dakikalık yürüyüşler size destek  sağlayacaktır’ ifadelerini kullandı.

Editör: Barış Köksal