Aldatma; evlilik, nişanlılık, sevgililik gibi romantik ilişkilerde yaşanan olumsuz bir yaşantıdır. Aldatma tanımının bireylerde net olması gerekir ‘‘bir gecelik ilişkiler, sanal ilişkiler, cinsel ilişki veya duygusal ilişkiler gibi’’ olarak tanımlamak ve bunu belirtmek önemlidir. Aldatma sonrasında yaşanılan ilişki de güven ve inanç duygusunda zedelenmeler oluşur. İlişki de oluşan bu olumsuz yaşantı psikolojik yaralanmalara ve kırılganlıklara neden olur. Aldatma sorunlu bir ilişkinin sonucu olarak görülebilirken, iyi giden bir ilişkiyi de bozan olumsuz bir yaşantı olarak görülebilir. Aldatan kişi, aldatmayı gerekçelere dayandırmamalı her ne yaşıyor ise sorumluluğunu kendi taşımalıdır ve burada ki hikayeyi kendi üzerinden alıp ‘’senin yüzünden ‘’gibi cümlelerle karşı tarafa yüklememelidir. 

Aldatmanın nedenleri araştırıldığında, cinsiyetler arasında kadınların duygusal erkeklerin ise cinsel nedenlerle aldattığı, ayrıca ilişkinin dinamikleri ve kişilik özelliklerine göre de farklılık gösterdiği görülmektedir. Bilimsel araştırmalara bakıldığında kadın ve erkeklerin aldatma nedenlerinde de farklılık görülmektedir. Erkeklerin aldatma nedenleri; cinsel merak veya bağımlılık, heyecan arayışı, ego tatmini, duygusal boşluk, anlık tatmin duygusu gibi nedenlerdir. Kadınlarda ise; intikam, cinsel veya duygusal tatminsizlik, heyecan arayışı, öz saygıyı arttırma gibi nedenlerdir.
Duygusal ilişkilerde aldatma bir kontrat ihlalidir. Gerekçeler evlilik ve çift terapisi alanında aldatma ele alındığında aldatma sonrasında ilişkilerini devam ettirmek isteyen çiftlerle yaşanılan sorunların üstesinden gelmek ve bu sorunlarla baş etmek için uygun terapötik yöntemlerle çalışılır. Yaşanılan olumsuz davranış sonrasında ilişkilerini yeniden düzenleyerek güvene dayalı bir ilişki devam ettirmek mümkündür. 


 

Editör: Barış Köksal