Mersinli Araştırmacı-Yazar Mehmet Mazak’ın MDTO tarafından yayınlanan “Osmanlı Deniz Ticaretinin Yükselen Değeri Mersin” adlı kitabının tanıtımı yapıldı. Odada yapılan tanıtım toplantısında konuşan MDTO Genel Sekreteri Özbenli, Mersin’in tarihine katkı sağlayacak bir çalışmayı yayın hayatına ve araştırmacıların emrine sunduklarını belirtti. Bir kentin geleceğini planlarken, kentin bugününü bilmek kadar geçmişini bilmenin de önemli olduğunu vurgulayan Özbenli, “MDTO olarak, deniz ticaretinin kentin sosyal ve kültürel kimliğine kattığı değerleri araştıran, ileriye dönük planlamada kent kültürüne ışık tutacak bir çalışma ortaya koyduk” dedi.

Özbenli, yazar Mehmet Mazak ve ekibi ile arşivini açarak çalışmaya katkı sağlayan Ali Murat Merzeci ve projeye destek veren Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu ile Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür etti.

Yazar Mazak da insanın doğduğu, büyüdüğü şehirle ilgili bir yayın yapmasının önemli, yaşadığı şehrin kültürüne sahip çıkmasının ise çok daha önemli olduğunu kaydetti. Kitabı yazma fikrinin nasıl oluştuğunu anlatan Mazak, “2010 yılında İMEAK DTO’dan İstanbul Mavnaları üzerine yazılmış bir kitabımız yayınlandı. Bu kitap, Mersin Deniz Ticaret Odamıza da gönderilmiş. Genel Sekreter Korer Bey beni aradığında İstanbul’un deniz ticaret kültürüne yönelik bu tip araştırmalar yaptığımızı, Mersin’le ilgili bir çalışma yapmayı neden düşünmediğimizi sordu. Ardından, birincil kaynaklar dediğimiz Osmanlı arşiv belgelerini taradığımızda, burada çok ciddi bir deniz kültürü olduğunu gördük. Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu’na, Yönetim Kurulu Üyelerine ve Genel Sekreter Korer Özbenli’ye teşekkür ediyorum. Kültürel açıdan bizim yönümüzü yeniden Mersin’e çevirmemize büyük vesile oldular“ diye konuştu.

Mersin’in sadece deniz ticareti ve deniz üzerine kurulmuş bir şehir olduğuna dikkat çeken Mazak, ”Mersin demek Akdeniz demektir. Bunu bir Antalya, bir İzmir için kullanamayız. Mersin’in kuruluşunda ve harcında deniz ticareti ve deniz kültürü var. Böyle bir şehrin deniz kültürünün ülkemizde ve hatta uluslararası alanda bilinmesinde fayda var diye düşündük. Böyle bir çalışma ortaya koyduk” ifadelerini kullandı.

Çalışmanın 1812-1922 dönemini kapsadığı bilgisini veren Mazak, liman bölgeleriyle ilgili ilk bulgunun 1812’de göründüğünü dile getirdi. Yerleşke denemeyecek kadar küçük, birkaç barakadan oluşan yapının ilk kez 1812’de göründüğünü ve sonrasında Mersin’in tahta iskelesi vasıtasıyla gelişip büyüdüğünü anlatan Mazak, şunları söyledi: “1840’larda Mersin’in bir balıkçı köyü olduğu söylenir ama bence Mersin hiçbir zaman bir balıkçı köyü olmamıştır. Mersin, deniz ticareti yapılsın, deniz ticareti oluşsun diye kurulmuş bir yerdir. Tarsus’ta iskelenin dolmasından sonra ticaret yapılabilecek yeni iskeleler oluşturuluyor ve böylece ticaret Mersin’de başlıyor. Mersin deniz kültürü ile yoğrulmuş bir kent. Billurlaşmış bir deniz kültürü var. Bu kültürü MDTO ile birlikte kitap haline getirdik.”
Editör: Barış Köksal