İstanbul Ortaköy’deki ünlü gece kulübü Reina’ya yılbaşı gecesi silahlı saldırı düzenlenmiş, saldırıda 39 kişi yaşamını yitirmişti. Saldırıda hayatını kaybedenlerden biri de 10 Aralık 2016 tarihli Beşiktaş’taki terör saldırısından 2-3 dakikayla kurtulan Reina’nın güvenlik görevlisi Fatih Çakmak’tı.Fatih Çakmak’ın ailesi, oğullarının vefatı nedeniyle uğradıkları destekten yoksun kaldıkları gerekçesiyle geçtiğimiz günlerde Reina gece kulübü işletmesi Mels Turizm Otelcilik Restoran Eğlence Hizmetleri San. ve Tic. LTD. ŞTİ.’ye 1 milyon TL’lik maddi ve 200 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı. Aile, Reina işletmecisine ait araç ve taşınmazların kaydına da tedbir konulmasını talep etti.

“Olay sadece tazminat değil. Biz suçluların cezalarını çekmelerini istiyoruz”

Dava dilekçesi, ailenin avukatları tarafından İstanbul İş Mahkemesi’ne sunulurken, Fatih Çakmak’ın Mersin’in merkez Toroslar ilçesi Yalınayak Mahallesi’nde yaşayan ağabeyi 40 yaşındaki Zafer Çakmak, “Olay, sadece tazminat değil. Biz suçluların cezalarını çekmelerini istiyoruz. Amacımız bu, çünkü şu an teröristin yargılandığı davada Renia tamamıyla suçsuz bulunmuş bilirkişi tarafından. Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Biz bunu bireysel olarak maddi ve manevi tazminat davası olarak açtık. Bizim, terörist Abdulkadir Masharipov’un yargılandığı davada da müşteki olarak başvurumuz var. O davaya da katılacağız” diye konuştu.

“Teröristin içeriden destek aldığı yönünde kanıtımız ve şahitlerimiz de var”

Saldırı olayının kamuoyuna aktarılmasıyla gerçekleşmesi arasında çok büyük farklar olduğunu iddia eden ağabey Çakmak, kendi duydukları ile kamuya yansıyan bilgiler arasında örtüşmeyen birçok nokta olduğunu söyledi. Öğrendikleri bilgilerden yola çıkarak Reina’nın olaydan tamamıyla ak olarak çıkmayacağının dava sonunda da ortaya çıkacağını ifade eden Çakmak, “Örneğin, görgü tanıklarının anlattıklarından yola çıkarsak, ateş edenin bir kişi olmadığı, birden fazla kişinin ateş ettiği yönünde bilgiler var. Biz bu bilgilere daha reel anlamda ulaştık. Hukuk süreci devam ettiği için şu an hiç kimseyi direk suçlamam mümkün değil. Biz müşteki sıfatında olduğumuz için böyle iddialarda bulunma hakkımız tabi ki var. Hukuken biz bu savaşı sürdürüyoruz. Olay esnasında yanıp sönen ışıkların birden sönmesi, diğer ışıkların yanması, Reina’nın birçok bölümden oluşması, bir kişinin tek başına Reina’ya girerek, sırayla her bölüme girip, oradakileri infaz edip, diğerlerinin de sıranın kendilerine gelmesini beklemesi gibi bir mantık yok. İçeriden bir destek olmadan bunun olmayacağı aşikar. Bunu sadece biz iddia etmiyoruz, birçok yerde konuşuluyor. İçeriden destek aldığı yönünde kanıtımız ve şahitlerimiz de var” ifadelerini kullandı.

“Saldırgan kesinlikle bir kişi değil”

Hukuki süreçte bu iddialarını açığa çıkaracaklarının altını çizen Çakmak, “İddiamız şudur; içeriye dışarıdan sadece şu an gündemdeki terörist ateş ederek girmiştir, fakat içeride teröristin girmesiyle operasyon başlamış. Bunların startı, terörist Masharipov’un içeri girmesiyle başlıyor. İçeridekiler, kendini gizleyenler ortaya çıkarak ateş etmeye başlıyorlar. Kardeşimin otopsi raporunda, tek silahtan çıkan 8 kurşun isabet ettiği bilgisi var. İlk aşamada kardeşimin boğuştuğu yönünde şahidimiz de var. Kardeşim, saldırganlardan biriyle boğuşup onu yere seriyor. Fakat diğer taraftan ateş açıldığı için etkisiz hale getiriliyor. Yani saldırgan kesinlikle bir kişi değil” şeklinde konuştu.

“Bizim için maddiyat değil, manevi boyutu çok önemli”

Kendileri dışında tazminat açan aile olup olmadığı konusunda bilgisi bulunmadığını ifade eden Çakmak, anne ve babasının İstanbul’da kardeşi ile birlikte yaşadıklarını ve maddi, manevi tüm ihtiyaçlarını kardeşinin karşıladığını söyledi. Bir yakınını kaybetmenin zaten baştan başa hüsran olduğunu vurgulayan Çakmak, şöyle devam etti: “Bu, manevi bir kırıklıktır. Burada bir maddiyat aramaya illa gerek yok ama manevi boyutu çok önemli. Biz aile olarak birbirimize çok bağlı olduğumuz için manevi olarak çok sarsıldık. Hala bu sarsıntı devam ediyor. Amaç, sadece maddi bir gelir etmek değil burada. Sonuçta bir kamu davası var ama kendi bireysel hukuk mücadelemizi de bu yönde vermeye başladık.”

Kardeşinin, 2000 yılından bu yana İstanbul’da güvenlik sektöründe çalıştığını, iyi bir kariyeri olduğunu belirten Çakmak, 10 Aralık 2016’daki Beşiktaş Arena Stadı’ndaki patlamadan sadece 2 dakikayla kurtulan kardeşinin Reina saldırısında yaşamını yitirmesiyle tüm hayallerinin de yarım kaldığını söyledi.

“Reina’nın sahibi, saldırı olabileceği bilgisini almasına rağmen neden önlem almadı?”

Reina’nın sahibinin, saldırıdan birkaç saat sonra yılbaşı gecesi bir eylem olacağı bilgisini Amerikan İstihbarat Örgütü CIA’dan aldığını paylaştığını söyleyen Çakmak, sonra bu sözünü değiştirerek, bu bilginin sadece kendisine gelmediğini, tüm kamuoyu ile paylaşıldığını ifade ettiğini belirtti. Çakmak, “İfadesini değiştirmiş olması dahi sonucu değiştirmez. Bu bilgiyi almış olduğunu kendi ağzıyla itiraf etmiş oldu. Bu bilgiyi almış olmasına rağmen hiçbir güvenlik önlemi almadı. Türkiye’nin en büyük eğlence mekanı olarak bu bilgiyi bile bile siz neden bir önlem almadınız, neden emniyetten polis istemediniz? Bunların hepsi muammadır” dedi.

Öte yandan, Reina’nın olayda suçsuz bulunması üzerine mahkemeden yeni bir bilirkişi talep ettiklerini de aktaran Çakmak, ancak yıllardır yıkım kararı olmasına rağmen yıkılmayan Reina’nın, hukuk davası sürerken yıkılmasının da başka bir muamma olduğunu öne sürdü. Çakmak, “Reina, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkılıyor. Bu zamanlama öyle bir manidar ki, burada dahi olayın içinde bilmediğimiz birçok gücün olduğu, birçok kişi ya da kurumun bu saldırıyı paylaşarak yaptığı aşikar bir şekilde görülüyor. Biz bunları biliyoruz ve hukuk sürecinde paylaşacağız. Bilirkişi nerede teftiş yapacak? Bunun sorumlusunu kime soracağız? Bunun sorumlusu kim? Burada birçok soru işareti var. Yani sadece bir kişinin elini kolunu sallayarak, silahla içeri girip 39 kişiyi öldürüp, yaklaşık 60-70 kişiyi yaralayıp, oradan elini kolunu sallayarak çıkması mantık dışıdır. Bu olayın arkasında olanlar şunu da bilsinler ki, kimse rahat uyuyacağız diye düşünmesin. Sonuç böyle olmayacak. Kendini uyuyan hücre olarak nitelendiren bazı hücreler, Reina yöneticileriyle beraber hukuki süreçte cezalarını alacaklar. Biz bu mücadeleyi vereceğiz” diye konuştu.

Editör: Barış Köksal