MTSO’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, ASCAME 8. Akdeniz Liderler Haftası etkinliği yenilenebilir enerjiden dünyanın yükselen bir trendi olan İslami finansa, girişimcilikten serbest bölgelere, turizmden eğitime kadar birçok konuyu içeren oturumlardan oluşurken, ASCAME’nin Lojistik Komisyonu Başkanlığını yürüten MTSO, etkinliğin en önemli oturumlarından birisi olan “Akdeniz Özel ve Serbest Ekonomi Bölgeleri” oturumunda yer aldı. MTSO ve ASCAME Lojistik Komisyonu Başkanı Şerafettin Aşut, oturumun onur konuğu olarak açılış konuşması yaptı. Aşut’a etkinlik süresince MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Enis Gürbüz Hekimoğlu, Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar ve MTSO Danışmanları Ezgi Biçer Uçar ile Ercan Akın eşlik etti.

26-28 Kasım 2014'de Barselona’da düzenlenen “8. Akdeniz Ekonomi Liderleri Haftası” forumunda, 2011'de Mersin'de düzenlenen ASCAME Sanayi Yatırımları Zirvesi’nde MTSO tarafından gündeme getirilen Akdeniz Özel ve Serbest Ekonomi Bölgeleri Ağı önerisi tekrar gündeme geldi ve Mersin’in bu önerisinin hızlı bir şekilde hayata geçmesi için çalışmalara başlandığı belirtildi.

“DÜNYA TİCARETİNİN YÜZDE 25’İ SERBEST BÖLGELERDEN YAPILIYOR”

Akdeniz Özel ve Serbest Ekonomi Bölgeleri başlığında düzenlenen oturumun açılış konuşmasını MTSO Başkanı ve ASCAME Lojistik Komisyonu Başkanı Aşut yaptı. Konuşmasında, Akdeniz’in tek bir aile olduğunu, zorlaşan ve her geçen gün artan küresel rekabete Akdeniz ülkelerinin rakip değil, ortak olmalarını ve dayanışma içinde çalışmaları gerektiğini söyleyen Aşut, “Ekonomik anlamda ne kadar büyük olursanız olun, tek başınıza hiçbir şey yapamazsınız. Yeni ekonomik sistem tam bir iş birliği gerektiriyor. Ancak, adil, eşitlikçi ve herkesin kazandığı bir sistemi kurmak için etkili örgütlere ihtiyacımız var. İşte, ASCAME bu birlikteliğin somutlaşmış halidir. Bir parçası olmaktan gurur duyduğumuz ASCAME, Akdeniz’de kurduğu bu muhteşem köprü ile bu birlikteliği kurmayı başaran önemli oluşumdur. Yine, FEMOZA bunun başarılı bir örneğidir. Ancak, örgütlerin birbirleri ile etkili bir dayanışma ve iş birliği göstermesi için daha spesifik ağlara ihtiyacımız var. Daha önce önerdiğimiz gibi ASCAME ve FEMOZA’nın öncülüğünde kurulacak bir Akdeniz Serbest ve Özel Ekonomi Bölgeler Ağı, Akdeniz’in refahını arttıracak dayanışma projelerinden birisi olabilir. Dünya ticareti içerisinde, serbest ve özel ekonomi bölgelerinden yapılan ticaretin hacmi her yıl artmaktadır. Bugün dünya genelinde 130’dan fazla ülkede toplam bin 200’den fazla Serbest Bölge vardır. Dünya ticaretinin yüzde 25’i serbest bölgelerden yapılmaktadır dersem, işin önemi daha da ortaya çıkacaktır” dedi.

Küçük olsun benim olsun döneminin bittiğini ve Akdeniz ülkelerinin ekonomiyi büyüterek paylaşmaları gerektiğini de kaydeden Aşut, Akdeniz Serbest ve Özel Ekonomi Bölgeleri Ağı’nın ekonomiyi büyütecek bir işbirliği olduğunu vurguladı. Aşut, “Böylesi ağlar ve işbirliği bize neler kazandırır derseniz? Bilgi paylaşımı, sanayi politikalarının paylaşımı ve uyumu, teknoloji ve beceri transferleri, pazar ve finans erişimi, bölgesel entegrasyon, teknik destek, güçlü bir mevzuat ve iş ortaklığı. Tüm bunlar yatırımcılara uygun ortam hazırlar, entegrasyon sonunda bir standart oluşur, oluşan standart kaliteyi ve iş hacmini arttırır” ifadelerini kullandı.

“HERKES TEK BAŞINA HAREKET EDERSE HİÇ KİMSE GÜVEN İÇİNDE OLAMAZ”

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin hala ekonomik sorunlarını aşamadıklarına da dikkat çeken Aşut, şöyle devam etti: “Özellikle Akdeniz’de kıyısı bulunan AB ülkelerinde sıkıntılar biraz daha fazla görünüyor. Kuzey Afrika hala siyasi, sosyal ve ekonomik istikrarı oluşturmaya çaba gösteriyor. Doğu Akdeniz havzası ise benzer sorunları yaşıyor. Herkes tek başına hareket ederse bu bölgede hiç kimse güven içinde olamaz. Biz bir aileyiz. Aile içinde biri zenginken biri fakir kalamaz, biri sorunlarla boğuşurken diğeri mutlu olamaz ve komşudaki yangın mutlaka size de sıçrar. Bekleme lüksümüz yok. Bu işbirliğini her alanda arttırmak zorundayız. İşte, ASCAME bu aileyi bir arada tutuyor. Bir parçası olmaktan gerçekten gurur duyuyoruz. Akdeniz Serbest ve Özel Ekonomi Bölgeleri Ağı’nın, ekonomik anlamda somut katkıya dönüşecek bir yapılanma olacağına inanıyoruz.”

Oluşacak bir Akdeniz Serbest Bölgeler Ağı’nın rekabetçi değil, tamamlayıcı olması gerektiğini de dile getiren Aşut, ağın serbest bölgeler anlamında mutlaka bir veri tabanı oluşturması ve eğitim projelerini desteklemesi gerektiğini belirtti. Bu ağın aynı zamanda Akdeniz’de bir yatırım ve teşvik promosyonunun alt yapısını oluşturması gerektiğine de işaret eden Aşut, “Bu ağ mutlaka sosyal bir ağ oluşturmalıdır. Gereken tek şey bir adım atmaktır. Her konuda tarihi boyunca öncü olan Akdeniz, Akdeniz’de Serbest ve Özel Ekonomi Bölgelerinin entegrasyonunu ve işbirliğini sağlayacak olan bu önemli ağın oluşumunda geç kalmamalıdır. Biz, ASCAME’nin hem Sanayi hem de Lojistik Komisyonu Başkanlığını yürütmüş bir Oda olarak, bu oluşumların gücünü çok iyi biliyoruz. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak, Akdeniz’in daha zengin, daha huzurlu, daha mutlu ve daha gelişmiş olmasını sağlayacak her girişime gönülden destek verdiğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum” diye konuştu.

“MERSİN, SERBEST BÖLGE İŞLETMESİNDE ROL MODEL OLMALI”

Merkezi İsviçre’de bulunan Dünya Serbest Bölgeler Federasyonu (FEMOZA) Başkanı Joan Torrents de bundan 3 yıl önce ASCAME’nin Sanayi Komisyonu Başkanlığını yürüten MTSO’nun Akdeniz’in ilk sanayi zirvesini düzenlediğini ve bu anlamda çok etkin bir Oda olduğunu kaydetti. MTSO’nun bir süredir ASCAME Lojistik Komisyonu’nda da aynı etkinliği gösterdiğini ve önemli projeler ve önerilerle Akdeniz’in ekonomik entegrasyonuna olağanüstü katkı koyduğunu ifade eden Torrents, Mersin Serbest Bölgesi’nin dünyadaki en iyi işleyen bölgelerden biri olduğunu ve Mersin’in bu anlamda bir rol model olduğunu vurguladı. ASCAME ve FEMOZA arasındaki işbirliği anlaşmasının imzalanmasında MTSO’nun çok büyük bir etkisi ve katkısı olduğunu ifade eden Torrents, vizyonel ve yol gösteren konuşmasından dolayı Başkan Aşut’a teşekkür etti.

Editör: Barış Köksal