Nöroloji, Algoloji, Klinik Nörofizyoloji Uzmanı, Dünya Başağrısı Cemiyeti ve Başağrısı ve Ağrı Araştırmaları Derneği aktif üyesi Prof. Dr. Özge, geçtiğimiz günlerde bazı televizyon kanallarında ve gazetelerde yer alan ‘migrenden, kök hücre oluşumunu arttıran Proloterapi’yle kurtulmanın artık mümkün’ olduğu yönündeki haberler üzerine İHA muhabirine açıklama yaptı. Aynı zamanda Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan Prof. Özge, haberlere konu olan ‘migrende kök hücre tedavisi’nin son derece yanlış ve hayati tehlike oluşturabilecek bir yöntem olduğunu söyledi. “Migrende kök hücre tedavisi diye bir şey yoktur” diyen Özge, bunun çok büyük bir suistimal ve çok tehlikeli olduğunu belirterek halkı uyardı.
Migrenin, tekrarlayan baş ağrısı atakları ile seyreden özel bir baş ağrısı türü olduğunu ve Türkiye’de yüzde 16,2 sıklıkta görüldüğünü dile getiren Özge, “Kadınları erkeklerden 2 kat sıklıkta etkileyen bu ağrı türü, sıkça üretken çağdaki bireyleri etkilediği için önemli ölçüde iş gücü kaybı ve maddi yüke sebep olur. Migren günümüzde nöroloji ve algoloji uzmanları tarafından kolaylıkla tedavi edilebilen bir durumdur. Hastalar hekimleri ile işbirliği yaptıkları ve yaşam şekillerini doğru şekilde düzenledikleri takdirde bu sorunun kolayca üstesinden gelebilirler. Kronik migrende de ilaç tedavilerinin yanı sıra botoks enjeksiyonları, başta ağrıyı taşıyan özel bir sinire yapılan lokal anestezik enjeksiyonları gibi uygulanan bazı müdahale tedavileri vardır. Ama bunların içerisinde şu anda ne Türkiye’de ne de dünyanın herhangi bir ülkesinde onaylanmış bir kök hücre enjeksiyon uygulaması söz konusu değildir. Şu anda yayınlanmış ve kabul edilen hiçbir tebligatta bununla ilgili bir onay belgesi yoktur” dedi.

“ÇOK BÜYÜK BİR SUİSTİMAL VE ÇOK TEHLİKELİ”
Migrende kök hücre tedavisiyle ilgili konunun halen araştırıldığının, tıpta bazı çalışmalar yapıldığının, ancak bunların hiçbirinin daha sonuçlanmadığının ve insan üzerinde uygulanmak için izin almadığının altını çizen Özge, “Örneğin diş hekiminizin size diş anestezisi uygulaması için bile belli bir eğitimden geçmesi ve bu konuda onay almış olması lazım. Bahsettiğim botoks enjeksiyonları veya sinir blokajları ise ancak bu konunun uzmanı nörologlar ve algologlar tarafından belli bir sayıda uygulama yaptığına dair sertifikalandırıldıktan sonra uygulanabilirler. Yani her hekim öyle kolaylıkla böyle bir uygulama yapamaz. Eğer böyle bir şey teklif ederse de hastalar kabul etmemeliler. Çünkü bedenleri onlar için son derece değerli ve deneme tahtası olmasın” diye konuştu.

Basında yer alan ‘migrende kök hücre tedavisi’nin henüz hiçbir bilimsel kaynak tarafından onaylanmadığına dikkat çeken Prof. Özge, söz konusu yöntemin alternatif tıp olduğunu, yapan kişinin de bir hekim olmadığını kaydetti. Yapılan işlemin ‘çok büyük bir suistimal ve çok tehlikeli’ olduğunu vurgulayan Özge, “Söz konusu tedavi yönteminin yüzde 100 zararsız ve güvenli olduğu belirtiliyor. Tıpta ‘yüzde 100 güvenli ve zararsız’ diye bir ibare yoktur. Tıpta bu kabul edilemez. Bu işler o kadar tehlikeli ki, insanlar en iyi ihtimalle menenjit olurlar. İnsanlar ne olur bir tedaviye yönelirken bu tedavi ruhsatlandırılmış mı, değil mi baksınlar. Daha önce Alzheimer’de de boyundan enjeksiyon yapıp Alzheimer’i aştıklarını iddia etmişlerdi ama o adamlar şimdi dükkanı kapattı yurt dışına kaçtılar. O arada bu işlemi yaptıran bunca hasta, bunca hasta yakını kaybettikleri sağlıkları ve paralarıyla kaldılar. Birçok hastada komplikasyon gelişti. Ama hiç kimse bu uygulamanın ardından hastalarda ortaya çıkan kötü sonuçları da haber yapmadı” şeklinde konuştu.

“UCU KANSERE KADAR ULAŞABİLİR”
“Bu tedavi, uygulanan kök hücrelerin yanlış yönlerde gelişmesi sonucu ucu kansere kadar ulaşabilen pek çok sakınca içermektedir” ifadesini kullanan Özge, Dünya Başağrısı Cemiyeti tarafından yayınlanan en son tanı ve tedavi rehberinde de Sağlık Bakanlığı tarafından da bu tedaviye ait bir onay belirtilmediğine işaret etti. Bahsedilen uygulamada çok tehlikeli noktalar olduğunu da bildiren Özge, şunları söyledi: “Birincisi, kök hücre uygulandığı söyleniyor ki, kök hücrelerin bugün saflaştırılma süreci henüz tıpta tamamlanmış değil ve verilen kök hücrelerin uzun dönemde nereye varacağına dair sakıncalı raporlar var. Birçok raporda bu hücrelerin kanser hücrelerine dahi dönüşebildiği bildirilmekte. İkinci konu, söz konusu haberde bu enjeksiyonun uygulama noktaları omurilik üzerindeki noktalar olarak gösteriliyor ki, omurilik üzerine uygulama yapmak için böyle bir yetkisi yok, Sağlık Bakanlığı’ndan böyle bir onayı yok. Omurilik üzerindeki bir enjeksiyona sadece ve sadece algoloji uzmanları yetkili, ki bu kişi algoloji uzmanı değil ve kaldı ki algoloji uzmanlarının hiçbirinin de bu şekilde anestezi altında olmadan, ameliyathane koşullarında olmadan eğreti bir şekilde, basit bir antibiyotik enjeksiyonu yapar gibi enjeksiyon yapması söz konusu değil. Direk menenjit olma riski var bu insanda. Dolayısıyla bu konular ciddi konular ve eğer insanların bir kronik migren sorunları varsa lütfen en yakınlarındaki bir nöroloji uzmanına gitsinler. Tıpta bu konunun çözümü olan onaylanmış birçok yöntem var. Lütfen bu onaylanmış yöntemleri uygulasınlar. Henüz onaylanmamış, sonuçları belli olmayan ve uygulayan kişinin bu konuda yetkilendirilmesinde çok büyük sakıncalar olan bir yöntemi kendi vücutlarına kabul etmesinler. Halkımızı maddi kaynaklarını, umutlarını ve en önemlisi de sağlıklarını tehlikeye atmamak açısından onaylanmamış tedavilere itibar etmemeleri konusunda uyarmak isteriz. Unutmasınlar ki, onlardan başka yok ve bedenlerini ucu açık maceralara atmasınlar.”
Editör: Barış Köksal