Merkez Toroslar ilçesinde bulunan Hoca Ahmet Yesevi İmam Hatip Lisesi'nde 25 Mart tarihinde meydana geldiği ileri sürülen olay, iddiaya göre şöyle gelişti: Okulun 9-E sınıfında öğrenim gören E.Ç., o gün muaf olduğu beden eğitimi dersine katılmayarak 9-B sınıfından kız arkadaşı Ş.A. ile bahçede oturup sohbet etmeye başladı. Bir süre sonra okul müdürü Alaattin Öztürk, beraberinde birkaç idareciyle birlikte bahçede çimler üzerinde oturan öğrencilerin yanına gelerek, 'siz burada ne yapıyorsunuz?' diye sordu. Ardından, 'bir şey yapmıyoruz, sadece konuşuyorduk' diyen öğrencileri odasına götüren okul müdürü, erkek öğrenci E.Ç.'yi gözlüğünü çıkararak dövdü. Darp sırasında burnu kanadığı iddia edilen öğrenci, okul müdürünün haber vermesiyle okula gelen ailesi tarafından eve götürüldü. Eve geldiğinde kulağında duyma kaybı yaşayan öğrenci tedavi için Mersin Devlet Hastanesi'ne götürülünce olay adli vaka olarak kayıtlara geçti. Bunun üzerine ailesiyle birlikte Güneykent Polis Merkezi'ne yönlendirilen E.Ç., burada Çocuk Şube Müdürlüğü'nde ifade vererek okul müdürü hakkında şikayetçi oldu. Sonrasında ailesi tarafından Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Psikiyatri Bölümü'ne götürülen E.Ç.'ye 'akut stres bozukluğu' teşhisi konularak iki hafta istirahat etmesi önerildi.

17 gündür okula gitmeyen E.Ç., yaşadığı olayı şöyle anlattı: "Okulun bahçesinde kız arkadaşımla oturuyorduk. Okul müdürü, yanında 4-5 öğretmenle birlikte okulun çitinden atlayarak hızla yanımıza geldi. 'Ne yapıyorsunuz burada?' diye sordu. 'Bir şey yapmıyoruz, oturuyoruz' dedim. Sonra odasına götürdü bizi. Tekrar aynı şekilde 'siz ne yapıyordunuz?' dedi. 'Bir şey yapmıyorduk' demeye kalmadan gözlüğümü çıkarıp vurdu bana. Orada burnum kanadı. Sonra odadan çıkarak pansuman yapıp yeniden odaya geçtik. 'Bana anlat ne yapıyordunuz?' diye bir kez daha sordu. 'Bir şey yapmıyorduk, sadece oturuyorduk' dedim. 'Siz sarmaş dolaş mıydınız?' dedi. 'Hayır' şeklinde yanıt verdim. 'Karşıdan bizi telefonla aradılar, sizin sarmaş dolaş oturduğunuzu söylediler' dedi. Böyle bir şeyin olmadığını söylememize rağmen inanmadı. Sonra ailemizi aradı ve olayı çok değişik şekilde anlattı, ailemizin okula gelmesini istedi."

PSİKOLOG DESTEĞİ ALIYOR
Okul müdüründen, sadece bahçede kız arkadaşıyla yan yana oturduğu için dayak yediğini öne süren E.Ç., "Okulumuzda kız ve erkek öğrenciler rahatlıkla yan yana gezebiliyor. Bu yasak değil. Bu olay sonrası 17 gündür okula gitmiyorum. Benim hakkımda okulda yalan yanlış şeyler söylemeye başlamışlar. 'Biz onu dövmedik, kendisi duvara vurdu' demişler. Okula gitmek istemediğim için annem psikologa götürdü. Şu an psikolog desteği alıyorum ve tedavim devam ediyor. Artık bu okula gelmek istemiyorum" dedi.

Bir pastanede işçi olarak çalışan baba Mehmet Can Ç. ise, okul müdürünün olay sonrası kendisini telefonla arayarak, çocuğunun uygunsuz bir şekilde yakalandığını söylediğini belirtti. Bunun üzerine okula gittiğini dile getiren Çelik, "Müdüre, çocuğumu neden dövdüğünü sorduğumda bana, kızlı-erkekli yan yana oturduklarını gördüğünü, okulda böyle şeyler görmek istemediğini söyledi. Müdür, o an biraz sinirli olduğunu da belirtti" diye konuştu.
Çocuğunun darp sonrası kulağında duyma kaybı yaşadığını ve tedavisinin sürdüğünü belirten Mehmet Can Ç., "İmam hatip lisesi de olsa, kız ve erkek öğrencilerin yan yana oturması, gezebilmesi kadar doğal bir şey yok diye düşünüyorum. Bu kadar baskı olmaması gerekir. Çocuğum 17 gündür okula gitmiyor. Olaydan sonra çocuğumu sabah okula getirdiğimde, müdür bir kenara çekip 'ailene söyle, ben bu okulda okumak istemiyorum, ben bu okula layık değilim' diyerek baskı yapmış. Biz müdür hakkında şikayetçiyiz, okul hakkında değil. O yüzden ben çocuğumun bu okulda okumasını istemiyorum. Alıp başka bir imam hatip lisesine göndereceğim. Çocuğum şu an psikolog desteği alıyor. Çünkü, ruhsal olarak eski E. değil. Sabahları uykudan bağırarak kalktığını gördük. O yüzden hastaneye götürdük. Ruhsal olarak şu an iyi değil" şeklinde konuştu.

Anne Ayşe Ç. de, çocuğunu iyi bir eğitim alması için okula gönderdiğini ifade ederek, "Fakat çocuğumun ruh sağlığını bozdular bana geri gönderdiler. Biz okuldan değil, idarecisinden şikayetçiyiz. Bu şekilde yönetilmez bir okul. Benim bildiğim idareci okulda örnek olmalı, ama bu şekilde örnek olunmaz. Okula kazandırması gerekirken bu çocukları okuldan uzaklaştırıyor bu hareketiyle" ifadesini kullandı.

ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılırken, suçlanan okul müdürü Alaattin Öztürk, okul bünyesinde disiplin yönetmeliği kapsamında her 2 öğrenci hakkında idari soruşturmanın sürdüğünü söyledi. Olayın anlatıldığı gibi olmadığını, öğrenciyi dövmediğini ifade eden Öztürk, konunun yargıya intikal etmesinden dolayı açıklama yapamayacağını, soruşturmanın tamamlanmasının ardından gerçeklerin ortaya çıkacağını belirtti. Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gül de, olayla ilgili olarak müfettiş görevlendirildiğini söyledi.

Bu arada ailenin avukatı Hüseyin Umut İncel ise, müvekkiline işlenen suçun Türk Ceza Kanunu'nun 86. maddesi gereğince cezalandırılması gerektirdiğini belirterek, TCK'nın bu suça ilişkin 1 ila 3 yıla kadar ceza verilmesini öngördüğünü söyledi.
Editör: Barış Köksal