MEÜ Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen açılışa, MEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürol Emekdaş, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cana Birsel’in yanı sıra öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. İlhan Tekeli, Doç. Dr. Tarık Şengül gibi alanında önemli isimleri de ağırlayan sempozyumda Türkiye'nin farlı şehirlerinden öğretim elemanları ve uzmanlar da yer aldı. Sempozyumun açılışında konuşan Prof. Dr. Emekdaş, Mimarlık Fakültesi’nin faaliyetlerini birçok disiplini bir araya getiren faaliyetler olarak çok önemsediklerine dikkat çekerek, “Toplumu ilgilendiren projelerde çoklu disiplinlerin bir araya gelmesi kaçınılmaz. Onun için mimarlık fakültemizin etkinlikleri birçok alanın bir araya toplanmasını sağlaması açısından bizim için önemli. Bu sempozyum, mimarlık, güzel sanatlar ve iletişim fakülteleri ile Kamu Yönetimi bölümü ve Sosyoloji bölümünden arkadaşlarımızı aynı potada eritme başarısını ortaya koydu. Kent dinamiklerini sorgular hale geldiler. Artık yönetim modellerinde öz değerlendirme dediğimiz bir şey var. Yapmış olduğumuz tüm icraatlarda, ister siyasi erkte olalım isterse alanda olalım, mutlaka öz değerlendirme yapmamız gerekiyor. Son zamanlarda ülkemizdeki kentsel ve bölgesel planlamaya yönelik uygulamaların masaya yatırılması gerekiyordu. Arkadaşlarımızın yapmış oldukları bu organizasyonla, bu konuda başarıya ulaşacaklarına inanıyorum” şeklinde konuştu.

Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cana Birsel ise tartışıla gelen yeni dünya düzeni olan neoliberalizmin, son yıllarda hızla biçim değiştirerek farklı bir evreye geçtiğini söyledi. 20’nci yüzyılın ulus devletlerinde küreselleşmeyle birlikte yerel demokrasinin güç kazanacağı yönünde bir ışığın belirdiğini ifade ede eden Bilsel, sarkacın yeniden merkezi otorite olarak devletin tüm karar verme süreçlerinde egemen olduğu bir “'otoriter kapitalizm'e doğru savrulduğu bir evreye geçildiğini kaydetti. Neoliberal düzenin, yaşadığımız bölgeden yaşam birimine kadar her ölçekteki mekan üzerinde önemli dönüşümlere neden olduğunu yineleyen Bilsel, bunun ötesinde mekanın neoliberal politikaların önemi bir aracı haline geldiğini kaydetti. Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun Ayda Eraydın’ın başkanlığındaki oturumlarına geçildi. Oturumda konuşan Doç. Dr. Tarık Şengül, metalaştırma kavramı üzerinde durdu. Metalaştırma sürecinin hayati bir biçimde sermaye birikim sürecinin içinde olduğunu söyleyen Şengül, bunun önemli ölçüde kent mekanının metalaşması şeklinde geliştiğini kaydetti. “Kapitalizmin kendi tarihi içinde meta, kentte üretilir bir şeyken giderek artan bir biçimde kentin kendisinin meta olduğu bir duruma gidiyoruz. Dolayısıyla kentin mekanlarıyla, kamusal ve özel alanlarıyla meta mantığını taşıdığı bir mantıktan bahsediyorum. Bu mantığın iyi okunması gerekir” şeklinde konuşan Şengül, bunun sadece ekonomik değil siyasal form için de uygulandığını belirtti.

Üç gün boyunca devam eden sempozyum kapsamında, 'Devletin Müdahale Biçimleri', 'Devlet Müdahalesinin Sonuçları', 'Raci Bademli Anısına: Ankara’nın Kentleşme ve Planlama Tarihi Üzerine Konuşmalar', 'Afet', 'Koruma', 'Neoliberal Kentleşme', 'Neoliberal Planlama', 'Kentsel Dönüşüm', 'Çevre ve Enerji', 'Neoliberal Ekonomi', 'Ekonomi ve Mekansal Örgütlenme', 'Kentsel Gelişme-Büyüme ve Mekansal Örgütlenme', 'Neoliberalizme Tepkiler ve Alternatif Kavramsallaştırmalar', 'İşyerleri ve Mekansal Örgütlenme', 'Yerel Katılım ve Demokrasi' ve 'Büyük Ölçekli Projeler ve Marka Kentler' başlıklı oturumlarla kentsel ve bölgesel sorunlar alanlarında uzman kişilerce masaya yatırıldı.
Editör: Barış Köksal