Tarihi kent merkezlerinin gelecekleri üzerine projeler üretilmesi amacıyla MEÜ Mimarlık Fakültesi ile Ecole Nationale Superieure d'Architecture del Paris-La Villette'nin işbirliğinde uluslararası bir workshop düzenlendi. 'Mersin Kent Merkezinde Yürümek' başlığıyla Mersin'in tarihi kent merkezini ele aldı. Özellikle kentsel yaşamla kent mekanı arasındaki ilişkilerin çalışıldığı workshop kapsamında öğrenciler tarafından kentsel tasarım projeleri geliştirildi. Yürütücülüğünü, başta Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cana Bilsel olmak üzere fakülte öğretim üyeleri Yardımcı Doç. Dr. Fikret Zorlu ve Yardımcı Doç. Dr. Evrim Demir'in üstelendiği workshopa, MEÜ Mimarlık Fakültesi son sınıf öğrencileri ve Paris-La Villette mimarlık okulunun yüksek lisans öğrencileri ile aynı okuldan Mimar ve Şehir Plancısı Pierre Bouche ve Mimar Dr. Claudio Secci katıldı. Workshop kapsamında ilk olarak katılımcılara Mersin kenti üzerine sunumlar yapıldı. Doç. Dr. Tolga Ünlü 'Mersin kent planlamasının tarihsel gelişimi', Yardımcı Doç. Dr. Fikret Zorlu 'Mersinle ilgili güncel konular ve kentsel projeler' ve Uzman Sara Belge ise 'Tarihi merkezlerde yürünebilirlik: Mersin örneği' başlıklı birer sunum yaptılar.

Yürünebilirlik kavramının ele alındığı ve 'Mersin: Yürünebilir bir kent merkezine doğru' başlığının benimsendiği workshop kapsamında, kent merkezinde keşif gezileri yapıldı. Yarısı Fransa'dan gelen öğrencilerden diğer yarısı da Mersin Üniversitesi öğrencilerinden oluşan 4-5'er kişilik 7 ayrı grup belirlendi. 'Kenti yürüyerek anlamak, keşfetmek, algılamak' üzerine odaklanan gruplar, tarihi kent merkezi ile çevresindeki alanları kapsayan farklı güzergahlar oluşturdu. Denize dik ve denizden içeriye doğru kent merkezini kat eden yürüyüş güzergahları, eski Marina, Çamlıbel ve Kiremithane Mahallesi ile Tren Garı ve cruise terminali arasında kalan alanı kapsadı. Bu alan içerisinde, tarihi kilise ve camiler, Kültür Merkezi binası gibi Mersin için önemli referans noktaları yer aldı. Öğrenciler ayrıca Tarsus ve Olba bölgesindeki tarihi eserlerin bulunduğu bölgeleri de ziyaret ettiler.

Farklı güzergahlardan yürüyerek geçen gruplar, bu yürüyüşleri esnasında çektikleri fotoğraf ve kısa filmler ile edindikleri bilgileri analiz ederek projeler geliştirdiler. Hazırlan projeler ve üretilen fikirler, birer sunum haline getirilerek Mersin'e katkısı olacak biçimde, kentsel tasarım alanında söz sahibi olan kişilerin görüşlerine sunulacak. Atölye çalışmaları kapsamında ayrıca Pierre Bouche ve Dr. Claudio Secci, kentsel tasarım projesi kapsamında gittikleri Güney Amerika ve Hindistan'daki kentsel yaşama ilişkin izlenimleri Mimarlık Fakültesi öğrencileri ve öğretim elemanlarıyla paylaşacaklar. Mersin'de yapılan atölye çalışması kapsamında üretilen tüm proje ve etkinlikler, bir yayın haline getirilerek belgelenecek.

"DAHA UYGUN VE NİTELİKLİ BİR KENTSEL YAŞAM VE KENT MEKANI İÇİN YOLA ÇIKTIK"

Atölye çalışmaları ile ilgili bilgi veren Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cana Bilsel, Paris-La Villettemimarlık okulu ile geçtiğimiz yıl Bursa'da, Bursa tarihi merkezi üzerine çalıştıklarını ve Bursa'daki kentsel odaklar üzerine yaptıkları çalışmaların ardından aynı çalışmayı yapmak üzere kendilerini Mersin'e davet ettiklerini söyledi. Daha uygun ve nitelikli bir kentsel yaşam ve kent mekanının oluşturulması amacıyla yola çıktıklarını belirten Bilsel, Mersin'de canlı bir kent merkezinde, canlı bir yaşam olduğunu ve workshop kapsamında bunun mekansal kaliteyle olan ilişkilerinin irdelendiğini söyledi. Bilsel, atölye çalışmalarında eski kent merkezini ele almalarının nedenini şöyle yorumladı: "Forum, Marina gibi yeni merkezlerin oluşmasıyla tarihi kent merkezlerinin kötü etkilendiği gibi düşünceler var. Bu alanda kentsel niteliği koruyabilmek ve iyileştirmeler yapabilmek için yola çıktık. Fakat bu alanın canlı bir şekilde yaşadığını ve insanlar tarafından sahiplenilerek kullanıldığını gördük" dedi.

Fransa'dan gelen grubun, daha önce başka kentleri de incelemiş olduklarını belirten Bilsel, "Mersin'i inceledikçe, tanıdıkça daha da ilginç buldular; kentsel yaşamın canlı olduğu ve kentsel aktivitelerinin oldukça hareketli olduğu bir kent olarak gördüler. Birlikte çalışma kültürünü oluşturmak bu projenin en önemli çıktılarından biridir. Bir yanda 'bir kentsel tasarım projesi nasıl ele alınır, var olan yaşamla birlikte nasıl bir kentsel tasarım yaklaşımı geliştirebiliriz' sorusunu sorarken diğer yanda bu çalışmanın eğitim açısından çok önemli bir işlevi oldu. O da farklı ülkelerden farklı tasarım kültürüne sahip kişilerin bir araya gelerek birlikte fikir üretebilmesini, birlikte proje geliştirebilmesini sağlamak. Ve bunu çok başarıyla yaptılar. Bunda Mersin Üniversitesi öğrencilerinin çok büyük payı var" diye konuştu.

Atölye çalışmasının mimarlık eğitimi açısından son derece faydalı olduğunu da ekleyen Bilsel, çalışmaların öğrenciler için önemli bir deneyim olduğunun altını çizerek, öğrencilerin kentsel projeye yaklaşım ve kentsel tasarım konularında deneyim ve duyarlılık kazandıklarına, karşılıklı değişim ve etkileşim yaşandığına ayrıca MEÜ öğrencilerinin kendilerine olan güvenlerinin arttığına işaret etti. Fakültelerindeki eğitimin yüzde 30 İngilizce olmasının da önemine dikkat çeken Bilsel, bu çalışmayla öğrencilerin yabancı dillerini pekiştirme olanağı bulduklarına da vurgu yaptı.
Editör: Barış Köksal