Mersin Girişimci İşadamları Derneği Başkanı Mehmet Serkan İzol, toplantının açılış konuşmasını yaparak, ‘Biz burada üyelerimiz arasındaki birlik ve beraberliği arttırmayı ve konuşmacı konuk olarak davet ettiğimiz kişilerin bilgi birikiminden yararlanmayı hedefliyoruz. 15 günde bir gerçekleştirdiğimiz bu toplantılar önümüzdeki günlerde de devam edecek’ dedi. 
 
Mersin GİAD eski Başkanları Alper Gürsoy ve Kasım Tanrıöver ile birlikte, aynı zamanda Mersin GİAD üyesi olan MTSO Meclis Başkan Vekili Murat Çalışkan’ın da bulunduğu toplantıda konuşan Av. Murat Altındere, FETÖ/PDY yapılanmasının Mersin ve ülke ekonomisine etkilerini anlattı. Av. Altındere, ‘FETÖ – PDY diye bilinen örgüt, aslında 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, 17 Aralık süreci ile beraber, siyasi iktidar ve devletin kurumları noktasında ortaya çıkan, belli gelişmeler üzerine Türk Ceza Kanunu açısından bir terör örgütü olarak tanımlanmıştır. Bu yapılanma, hükümeti devirme amacı gütmüştür. Bu yapılanmanın bir terör örgütü olduğu apaçık ortadır. Bu terör örgütü sadece emniyette ve adliyede değil, iş dünyasında ve her yerde örgütlenmiştir ve ülkemiz için ciddi bir tehlike unsuru haline gelmiştir. Dün itibari ile Adalet Bakanlığı’ndan ve Çalışma Bakanlığı’ndan aldığım temel veriler, bu güne kadar 15 Temmuz öncesi ve sonrasında yaklaşık olarak 100 bin kişi hakkında işlem yapılmıştır.  Şuanda 45 bin kişi FETÖ/PDY üyesi olmaktan tutuklanarak cezaevlerini doldurdu. 95 bin memur görevinden ihraç edilmiştir’ dedi.
 
FETÖ’nün Mersin'e Etkileri
 
FETÖ/PDY yapılanmasının iş dünyasına etkilerine değinen Avukat Altındere; ‘FETÖ/PDY yapılanması olarak Mersin Türkiye’de ilk 5’te. Mersin uluslararası ticaret kapsamında öne çıkan firmaların olduğu bir kent. Bunun büyük bir kısmını da gıda sektörü kapsıyor. GDO meselesi adı altında birkaç firmanın önü kesilmeye başlandı. Ankara merkezli Mersin’deki bir şirketin, Pensilvanya’da yapılan toplantı sonrasında bakliyat sektöründe imam olması hususunda alınan bir karar var. Bunun üzerine Amerika’dan verilen bir talimat doğrultusunda, Ankara’daki İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından Mersin istihbarat şubeye talimat veriliyor ve bunlar paralel örgüt içerisinde. Yani Ankara imamı üzerinden Mersin imamına talimat veriliyor ve Mersin’deki firmalar için bir çalışma yapılması söyleniyor. Bunun nedeni ise; buradaki firmaların önünün kesilip kendi firmalarını öne çıkarmak. Sonrasında bununla ilgili müfettiş incelemeleri ve araştırmaları yapıldı. Gümrük Baş Müdürü, o işi yapan Gümrük muhafaza müdürü, soruşturmayı yürüten savcı, şahısları evlerinden alan polisler, kararı veren hakim şuanda hepsinin tutuklu olduğunu görüyoruz. GDO karalaması ile bu işe bulaşmış kim varsa tutuklandı’ dedi. 
 
 
Daha sonra söz alan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut ise, ‘Bir alışkanlık olarak “İş adamları” dernekleri dense de; izin verirseniz ben iş insanları demek istiyorum. Çünkü böylesi önemli Sivil Toplum Kuruluşları içinde ve dahası ekonomimizin tam ortasında binlerce kadınımız var, kadın girişimcilerimiz var. Bundan dolayı böylesi girişimci iş insanlarının oluşturduğu Sivil Toplum Kuruluşlarını; ekonomimizin, demokrasimizin ve sosyal yaşamımızın en önemli payandası olarak görüyorum. Özellikle Mersin GİAD’ın kuruluş felsefesi olarak, genç ve kadın girişimcilere verdiği değeri ve önemi bildiğim için, Mersin GİAD’ın gücünün de buradan kaynaklandığını bir kez daha vurgulamak ve hatırlatmak istiyorum’ dedi.
 
Aşut: Giderek memurlaşıyoruz
 
‘Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” derler; sizlere ve MTSO olarak kendimize de bir hatırlatma olsun bu. Yani daha çok gencimiz, daha çok kadınımız kurumlarımızın merkezinde olmalıdır’ diyerek konuşmasını sürdüren Şerafettin Aşut, ‘Seksen milyona yaklaşan nüfusumuzun yarısını oluşturan gençlerimiz ve kadınlarımız ülke zenginliğimizin kullanamadığımız, hatta israf ettiğimiz diğer yarısıdır. Mersin GİAD gibi STK’ların öncü duruşu, başarı hikâyeleri, bu anlamda önemli bir rol-model oluşturacaktır. Gençlerimizin ve kadınlarımızın bu rol-modellere, başarı hikâyelerine ihtiyacı var, bu motivasyona ihtiyacı var. Aksi takdirde gittikçe memurlaşan bir ülkeye doğru yol alıyoruz. 17’nci yüzyılda Anadolu’yu gezen bir yabancı gezgin notlarına şunu düşmüş, Anadolu’da en gözde meslek ya asker ya da memur olmak, ticaret aşağı görülen bir iş. Aradan 500 yıl geçti, değişen bir şey yok’ ifadelerini kullandı.
 
‘Girişimcilik arttırılmalı’
 
Aşut, ‘Dün haber bülteninde memur seçme sınavı olan KPSS’ye 5 milyon gencin başvurduğunu ve bir rekor kırıldığı söyleniyordu. Sanki çok iyi bir habermiş gibi lanse ediliyor. Yine aynı haber bülteninde;  alınacak 10 Bin kişilik Uzman Çavuş kadrosuna ise 250 Bin rekor başvurunun olduğu söyleniyordu. Elbette ülkemizin vasıflı memurlara, askere, polise, bürokrata ihtiyacı var. Ama bütün insan kaynağımızı tek çare olarak memuriyete yönlendirmek, girişimci bir ekonomiden memur bir ülkeye evrilmek sorunlarımızın çözümü değil. Sadece istihdam yaratmak amacıyla tüm insan kaynağımızı bu şekilde değerlendirmek ve memurluğu cazip hale getirmek bir çözüm değildir. Tüm gençlerimiz, kadınlarımız, üniversite, yüksekokul veya meslek lisesi mezunları gibi nitelikli insan kaynağımız masa başı memuriyette çalışacaksa; kim üretecek? Kim ticaret yapacak? Kim ihracat yapacak? Bunların girişimcisi kim olacak? Cari açığı kim kapatacak? Vergiyi kim verecek? 500 sene önceki gibi;    başkalarına mı havale edeceğiz bu işleri? Yani, ülkenin ekonomisini yine yabancılara mı emanet edeceğiz? İşte bundan dolayı Mersin GİAD’ı ve böylesi STK’ları çok önemsiyoruz’ dedi.
 
MTSO Başkanı Şerafettin Aşut son olarak şunları kaydetti: Artık ülkeler sadece askeri gücü ile değil; aksine ekonomik gücüyle küresel bir aktör oluyor. Bunun temel payandası ise girişimcilerdir. Özelliklerde genç girişimciler ve kadın girişimcilerdir. Nüfusu yaklaşık bizimle aynı olan ekonomilere bakın. Bakın ve zenginliğin gerçek nedenini görün. Bakınız Japonya’nın; 6 milyona yakın girişimcisi var. Almanya’nın; 5 Milyonun üzerinde girişimcisi var. Fransa’da da durum benzer. Ya biz de; Cumhuriyet tarihi boyunca sadece 1.5 milyon girişimci yaratabilmişiz. Bahsettiğim ülkeler 1945’deki ikinci dünya savaşında yerle bir olan ülkeler. Bir tarafta 6 milyon girişimci, bir tarafta 1.5 milyon. Bu devletlerin neden bizden daha zengin olduğunu sorgulamaya gerek var mı? Girişimci sayısı bizden dört kat fazla. Basit hesap;  bizden en az dört kat daha zenginler. İşte birlikte yapacağımız en güzel iş birlikleri bu noktada olacaktır;  ülkemizin girişimci sayımızı nasıl arttırabiliriz?;  derdimiz bu olmalı. Gençlerimizi, kadınlarımızı ekonomiye etkin şekilde nasıl entegre edebiliriz? Başarı hikayelerini nasıl duyurabilir ve rol modelleri nasıl daha geniş kitlelere lanse edebiliriz? İnsan kaynağımızı girişimci olmaları konusunda daha fazla nasıl motive edebiliriz? Mersin GİAD bu noktada Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile her zaman uyum içinde çalışan, MTSO ailesinin her zaman bir parçası olmuş, kentimize değer katan bir kurum olmuştur. 
 
 
Bizler bir ailenin parçasıyız zaten. Bu noktada daha önemli olan şey, işte bugün bahsettiğim ve sizin de kuruluş felsefeniz olan genç ve kadın girişimciliğin arttırılması çabası ve projeleridir. Bu noktada birlikte güzel şeyler ortaya koyacağımıza inanıyorum. Gerek girişimcilikte fırsat eşitliği; gerekse girişimcinin yetişeği doğru bir ekosistem oluşturma adına daha çok çaba göstermeliyiz, fikir üretmeliyiz, beyin fırtınaları yapmalıyız. Dünya ekonomisi değişiyor, bilgi ve iletişim teknolojileri, merkezinde internetin olduğu yeni gelişmeler yeni bir ekonomi yaratıyor. Ben özellikle sizler gibi dinamik bir üye profili olan Mersin GİAD’dan;  yüksek teknolojili hizmet ve üretim anlamında, Endüstri 4.0 temelinde, merkezinde internet ve yazılım olan yeni dünya ticaretine ve ekonomisine “nasıl entegre oluruz?” konusunda akıl yormasını istiyorum. Artık e-ticaret var,  evinden dünyaya açılanlar var.  Petrol bir gün bitecek, doğal gaz da bitecek. Yer altı zenginlikleri bitecek. Sadece girişimciler kalacak. Ama yeniçağın girişimcileri ve geleceğin dünyasına hazırlık yapan girişimciler kalacak. Bundan dolayı sürekli eğitim, kurumlarımızın ayrılmaz parçası olmalıdır. Ben bu noktada Mersin GİAD’ı;  kurulduğu 2003 yılından beri beğeni ile izleyen biri olarak, Mersin GİAD’ın iş gücü eğitimleri gibi projelerden; sosyal sorumluluk projelerine, yerel yönetimlerle ilgili öneri ve vizyonlarından genç ve kadın girişimciliğe verdikleri öneme ve kentimizi yurt içinde ve yurt dışında tanıtma çabalarına kadar tüm üyeleri ile gösterdikleri öz verili çalışmalardan dolayı kutluyorum.
Editör: Barış Köksal