Kendisinin cani olmadığını söyleyen Türkan İ., hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Baba Emrah ile anne Devran ise kızlarının katilinin Türkan İ. olduğunu söyleyerek, sonuna kadar davacı olduklarını ifade etti.

Duruşma sonunda sanığın yakınları ile Shana Hira Dağ'ın yakınları arasında kısa süreli arbede yaşandı. Polis ekipleri, biber gazı kullanarak iki grubu ayırdı Mersin'de 22 Mart'ta 3.5 yaşındaki Shana Hira Dağ'ın 12. kattaki binanın balkonundan düşüp, hayatını kaybetmesi üzerine gözaltına alınıp, tutuklanan Türkan İ., ilk kez hakim karşısına çıktı. Kendisinin cani olmadığını söyleyen Türkan İ., hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Edinilen bilgiye göre olay, 22 Mart gecesi saat 22.00 sıralarında Mezitli ilçesi Merkez Mahallesi Meytis Plus Sitesi'nde meydana geldi. Ambulansla Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan bir kız çocuğunun yüksekten düşme sonucu hayatını kaybettiği bilgisi üzerine adrese giden polis ekipleri, 3.5 yaşındaki Shana Hira Dağ'ın balkondaki yastığın üzerine çıkıp 12. kattan düşerek hayatını kaybettiği yönünde bilgi aldı. Olay sırasında evde akrabalarıyla birlikte bulunan anne Devran ve baba Emrah Dağ ile de görüşmek isteyen polis, olayın etkisi altındaki anne-baba ile sağlıklı görüşme yapamadı.

Olayla ilgili evde bulunanların ifadelerini alan polis, çiftin akrabası olan Türkan İ.'nin (22) ifadesini çelişkili buldu. Çalışmalar devam ettiği sırada Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüne yapılan bir ihbara istinaden Cumhuriyet Savcısının talimatı ile olayı soruşturan Cinayet Büro Amirliği ekiplerince Türkan İ. gözaltına alındı. Şüphelinin polisteki ifadesinde suçunu itiraf ederek, kucağında bulunan çocukla birlikte balkona çıktıkları sırada elinin titremesi üzerine çocuğun camdan aşağıya düştüğünü söylediği öğrenildi. Sevk edildiği mahkemece tutuklanan zanlının ilk etapta korktuğu için gerçeği söylemekten kaçındığı ifade edildi.
 
"Baskı altında olduğum için olayı kabul ettim"

Türkan İ., Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmaya, Shana Hira Dağ'ın babası Emrah ile annesi Devran Dağ, avukatlar ile olay gününde evde bulunan kişiler tanık olarak katıldı. Türkan İ. hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, "Yemin ederim ben yapmadım. İlk sorgumda baskı altında olduğum için olayı kabul ettim. Yoksa olayı ben gerçekleştirmedim. Benimde 2 çocuğum var. Hira'yı da ben kendi çocuğum gibi severdim. Sürekli ilgilenir, yemek yedirir, üstünü değiştirirdim. Benim küçücük çocuğa ne kastım olabilir. Depresyon geçirmiş haldeyim. Sürekli hap kullandım. 7-8 aydır evde kalıyorum. Ben cani bir değilim. Olay günü aşağı inmememin sebebi de küçük çocuk vardı evde ona baktım. Suçlamaların hiçbirin kabul etmiyorum, ben yapmadım. 9 yıl önce olan bir olaydan dolayı da beni suçluyorlar. O olayla da benim hiçbir ilgim, alakam yoktur. Ben kendi halimde biriyim" dedi.

Baba Emrah Dağ ise olaydan yarım saat önce evden çıktığını kaydederek, "Dışarıdayken eşimle telefonla görüştüm. O sırada olay olmuş zaten. Şimdi suçu başkalarına atıyor. Ben babasız büyüdüm. Allah korkusu olan insanlarız biz. Sonuna kadar şikayetçiyim ve davacıyım" diye konuştu.
 
Anne Devran: "Her şey 2,5 dakika içinde oldu"

Anne Devran Dağ da Türkan İ.'nin yalan ifade verdiğini iddia ederek, "Kızımı odaya ben koydum. Televizyonu açtım ve çizgi film izliyordu. O sırada kapılar, pencereler kapalı, açık hiç bir şey yoktu. Önce mutfağa gittim ardından küçük çocuğuma bakmak için yan odaya geçtim. O sırada eşim telefonla aradı ve onunla konuştuk. Konuşmamız sadece 2,5 dakika sürdü. Zaten her şey bu zaman diliminde oldu. Annem Türkan İ.'yi evden gönderecekti zaten. Onun dediği gibi ben küçük çocuğumu kendisine filan vermedim. Ben çocuklarımı babaanneleri dışında kimseye zaten emanet etmem. O yüzden yalan söylüyor. Kesinlikle şikayetçiyim. Hatta kızımı aşağı attıktan bir hafta sonra sinir hastalıkları doktoruna gidiyor. Bilerek kendinin aklı başında olmadığını gösterip, ceza almamak için bunu yaptı" şeklinde konuştu.

Müşteki avukatı ise sanığın suçu emniyette ve savcılıkta kabul ettiğini vurgulayarak, "Sanık baskı altında ifade verdim, zorla verdirdiler diyor ama hem emniyette hem de savcılıkta ifadesini avukatı huzurunda verdi. Yani hiçbir baskı olmadan verdi. Her iki yerde de suçunu itiraf etti. Savcılık incelemesinde zaten olayın cinayet olduğu, çocuğun atıldığı ortaya çıkmıştır. Şahsın akıl sağlığı yerinde olmasa olaydan sonra bu kadar soğukkanlı olamazdı. Suçu kasten işlediği ortadır. O yüzden şahsın cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.

Türkan İ.'nin avukatı da müvekkilinin akıl sağlığı kontrolü için adli tıp kuruma sevk edilmesini, onun sonucu göre yeniden savunma yapmak istediklerini belirtti. Mahkeme heyeti, Türkan İ.'nin tutukluluk halinin devamına, şahsın İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek akıl sağlığıyla ilgili rapor almasına karar vererek, duruşmayı 5 Ekim 2017'ye erteledi. Sürekli karşılıklı atışmaların yaşandığı duruşmanın sonunda da Türkan İ.'nin yakınları ile Shana Hira Dağ'nı yakınları arasında kısa süreli arbede yaşandı. Polis ekipleri, biber gazı kullanarak iki grubu ayırdı.
 
Editör: Barış Köksal