Mersin’in Silifke ilçesinde baş ağrısı ve göz bulanıklığı nedeniyle gittiği hastanede iki böreğinin de iflas ettiğini ve iki haftalık ömrünün kaldığını öğrenen Yunus Emre Yılmaz, arkadaşı Ali Kocabaş'ın böbreğini bağışlaması ile yeniden hayata tutundu.

Silifke’de şiddetli baş ağrısı ve göz bulanıklığı şikayetiyle hastaneye gidine Yunus Emre Yılmaz (30), yapılan tahliller sonucunda iki böbreğinin de iflas ettiğini öğrendi. Mersin Üniversitesinde doktorların hastalığının 5 evreden oluştuğunu ve 5 evresini de tamamladığını söylediği Yılmaz, organ nakli olmazsa yaşama tutunamayacağını ve iki haftalık bir sürecin kaldığını öğrendi. Yunus Emre Yılmaz’ın imdadına arkadaşı Ali Kocabaş (27) yetişerek böbreğini verdi.
Arkadaşı Yunus Emre Yılmaz’ın çaresiz kaldığını görünce hiç düşünmeden evet kararı verdiğini belirten berber ustası Ali Kocabaş, “Ailemle, eşimle konuştum. Arkadaşa can vermeye, kardeş olmaya, kardeşliğimizi bütünleştirmek için gönüllü rızamla bir böbreğimi kendisine vermeye karar verdim. Hayatımda verdiğim en doğru karar diye düşünüyorum. Hiçbir ücret ve talepte bulunmadan bir böbreğimi kendisine vereceğim. Tamamen kendi eşimle görüşerek rızamla böyle bir şeye karar verdim. Allah izin verirse Aralık ayının 18’inde tamamen bütünleşeceğiz. Böbreğimin bir tanesi arkadaşıma hayat verecek. İkimiz bir bütün olacağız. Dostluğumuz, arkadaşlığımız daha çok pekişecek. İnşallah daha iyi olacak. Bu karardan dolayı çok mutluyum ve kararımın arkasındayım” dedi.

İmdadına arkadaşının yetiştiğini anlatan Yunus Emre Yılmaz ise, “Baş ağrısı ve göz bulanıklığı nedeniyle hastaneye gittim. Bazı tahliller yapıldı. Sonucunda kan tahlilimde değerlerim çok yüksek çıktı. Böbrek yetmezliği olduğu söylendi. Son safhaya gelmiş. İki böbreğim iflas etmiş. Mersin Üniversitesine gittim, yatışım yapıldı. Bir hafta orada tedavi gördüm. Taburcu edildim. Doktorlar bana organ nakli olmamı söyledi. Bizim süre kısıtlıydı. Kanımın kimyası bozuk olduğu için aniden kalbimin durabileceğini söylediler. Antalya’da Medical Parka gittim. Hiçbir şekilde ailemden alınan kan örnekleri benimki ile uyuşmadı. Sonra arkadaşım çıktı karşıma. Antalya'ya tedaviye gittik. Gerekli tahlilleri yaptık, organı bana uydu. Kimse kolay kolay bu iyiliği yapmaz. İki, üç hafta vaktim kalmıştı. Allah ondan razı olsun” diye konuştu.

Genç adamın emekli öğretmen olan babası Şadi ve ev hanımı olan annesi Durdu Yılmaz ise, “Çok sağolsun. Oğlumuzu kurtaracak, böbreğini paylaşacak. Canını paylaşacak, mutluyuz” şeklinde konuştular.
Editör: Barış Köksal