Güneş enerjisini dezenfeksiyon amaçlı kullanarak Türkiye’ye model olan yöntemle biberde yüzde 50 verim artışı sağlanırken, hastalık düzeyinin yüzde 5’lere indiği açıklandı. 

Mersin’de daha sağlıklı ürün tüketilmesi, çevrenin korunması amacıyla hazırlanan 'Nematod ve Kök Hastalıkları ile Mücadele Projesi' kapsamında 2014-2015 sezonunda 10 serada deneme üretimleri yapılırken, 2015-2016 sezonunda buna 5 sera daha eklendi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) desteği, Adana Biyolojik Mücadele Araştırma Enstitüsü, Mersin Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü işbirliğinde yürütülen ‘Nematod ve Kök Hastalıkları ile Mücadele Projesi’nin ikinci yılında, Kazanlı Mahallesi’nde Tarla Günü düzenlendi. Kazanlı bölgesinde örtü altı biber yetiştiriciliğinde sorun olan nematod ve kök hastalıklarına karşı toprak dezenfeksiyonuna yönelik demostrasyon ve eğitim çalışmalarının 2015-2016 sezonunda da devam ettiği uygulamanın sonuçları, biber seralarında kamuoyu ile paylaşıldı. Tarla Günü etkinliğine Mersin Vali Yardımcısı Süleyman Deniz, Tarım Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Politikalar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Doç. Dr. Birol Akbaş, Mersin Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürü Kadir Çiftepala da katıldı.

“HASTALIK DÜZEYİ YÜZDE 5 İLE 15 DÜZEYİNE DÜŞTÜ”

Etkinliğinin açılış konuşmasını yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kasım Tanrıöver, tarım ve gıdanın yalnızca basit bir beslenme aracı olarak görülmemesi gerektiğini, toplum ve çevre sağlığı adına büyük önem taşıdığını söyledi. Son yıllarda yanlış kullanılan kimyasal gübre ve hatalı tarım uygulamalarının gerek toprak gerekse insan sağlığını tehdit eder duruma geldiğini vurgulayan Tanrıöver, çözüm yolu olarak iyi tarım uygulamalarını gösterdi. Bu noktada sektörün tüm düzeydeki temsilcilerini bilinçlendirme, eğitme ve örnek uygulamaları gösterme adına MTSO’nun öncü olduğunu belirten Tanrıöver, “Bu anlamda biber seralarında örnek demonstrasyon denemelerini Kazanlı’da örtü altı biber yetiştiriciliğinde nematod ve kök hastalıklarına karşı toprak dezenfeksiyonuna yönelik demonstrasyon ve eğitim çalışmaları adı altında uyguladık. Bu proje ile tüketicinin daha sağlıklı ürün tüketmesini ve çevrenin korunmasını amaçladık. Kimyasallar olmadan, verim kaybı olmadan, eskiden biberde yüzde 30 ile 60 arasında olan kök çürüklüğü ve solgunluğun, uygulamanın yapıldığı alanlarda yüzde 5 ile 15 düzeyine düştüğü görüldü. Buna ek olarak, uygulamanın yapıldığı alanlarda verimliliğin ise yüzde 50 arttığı tespit edildi. Bu ticari anlamda da olağanüstü bir katma değerdir, kazanımdır” dedi.

“MERSİN’İ GIDA GÜVENLİĞİNDE DÜNYADA MARKA KENT YAPMAK İSTİYORUZ”

MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Enis Hekimoğlu ise proje ve uygulamaları hakkında bilgi verdi. Dünyada gıda güvenliğinin öneminin her geçen gün arttığına dikkat çeken Hekimoğlu, Türkiye ve özelinde Mersin’in gıda güvenliğinde söz sahibi olması hedefiyle hareket ettiklerini anlattı. Tarım ilaç kalıntıları, yer altı sularının kirlenmesi gibi sorunlar nedeniyle Kazanlı’da biber üreticilerinin 150 milyon TL’ye varan verim ve kalite kaybı yaşaması sonrasında 2013’te harekete geçtiklerini hatırlatan Hekimoğlu, yaptıkları çalışmalarla Türk çiftçisinin bilinçli, doğru zamanda, doğru uygulamalarla güzel sonuçlar alabileceğini gösterdiklerini söyledi.
Mersin’i meyve sebze üretiminde, gıda güvenliğinde dünyada marka kent yapmak istediklerini kaydeden Hekimoğlu, “Yaptığımız çalışmalar sonucunda güvenli gıda üretimi gerçekleştirildi. Artık hiçbir halk sağlığı endişesi duymadan yenilebilecek ürünler yetiştirmeye adayız” diye konuştu.

Mersin’de gerçekleştirilen pilot çalışmanın Türkiye’ye örnek olduğunu vurgulayan Hekimoğlu, Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı ile bu alandaki işbirliklerinin önümüzdeki sezonda da devam etmesini istedi. Solarizasyon ve azaltılmış fumigasyon kombinasyonu ile sağlanan bu uygulamanın meyve ve sebzede diğer örtü altı üretimlerde de kullanılabileceğine dikkat çeken Hekimoğlu, “Bu örnek çalışmanın Türkiye’de yıllardır konuşulan pestisit tarım ilaçları kalıntısını ortadan kaldıracağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

“GÜBRE KONUSUNDAKİ ÇALIŞMALARIN DA TAKİPÇİSİYİZ”

Tarım ilaçları kadar bitki besleme ürünleri ve kimyevi gübrelerin de toprağa zarar verdiğini, yer altı sularını kirlettiğini anlatan Hekimoğlu, “Bugün dünyada hammadde dahi olarak kullanılmayan gübreler, bitki besleme ürünleri Türk çiftçisine satılıyor” şeklinde konuştu.

Tarım Bakanlığı’nın gübre üzerine çalıştığını bildiren Hekimoğlu, yakın bir zamanda bu alandaki yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle çiftçilere doğru ve uygun maliyetli yeni nesil teknolojik ürünlerin sunulacağını anlattı. Hekimoğlu, “MTSO olarak sürdürülebilir tarım, kalkınma, ekosistemin vazgeçilmez kaynağı toprağı ve çevreyi korumak için bu tür konuların takipçisi olacağız” dedi.
Adana Biyolojik Mücadele Araştırma Enstitüsü adına konuşan Doç. Dr. Seral Yücel, çiftçiyi doğru uygulama yöntemleri hakkında bilgilendirirken, üreticiler Ali Atlı ile Uğur Çetinkaya yaptıkları çalışmaları ve aldıkları sonuçları katılımcılarla paylaştı.
Editör: Barış Köksal